Türk milletinin zalimlerle sorunu olur!

Eğer bizim tüm Ermeni'lerle sorunumuz olsaydı...

Ara Güler'in objektifinden dünyaya bakmazdık.

Nubar Terziyan'ı çocuklarımızın dedesi yapmazdık.

Aykırı müziği ve stiliyle tanınan Hayko Cepkin'i evimizin haşarı çocuğu kabul etmezdik.

***

Eğer bizim tüm Ermenilerle sorunumuz olsaydı...

50 bin Ermeni İstanbul'da huzur içinde yaşayamazdı.

Kiliseleri, okulları kapalı olurdu.

Mülk edinemez, oy dahi kullanamazlardı.

***

Eğer bizim tüm Ermenilerle sorunumuz olsaydı...

Bu hassas günlerde toplumsal tepkiyle karşılaşırlardı.

Her yerden dışlanır, insan içine çıkamazlardı.

Tıpkı Avrupa'da gurbetçilerimize yapıldığı gibi, türlü saldırılara maruz kalırlardı.

***

Millet-i Sadıka'nın asil üyeleri bugün hala kardeşimiz olarak ülkemizde yaşıyor.

Azerbaycan'a kalleşçe saldıranlarla, onların arasında insanlık bakımından büyük bir uçurum var.

Tıpkı Kurtuluş mücadelemizde, Atatürk'e suikast girişimlerinde olduğu gibi bugün de ülkemize olan bağlılıklarını her ortamda göstermektedirler.

***

Son günlerde Dağlık Karabağ ve Azerbaycan'da yaşanan gelişmeler, bazılarının haksızlığa karşı başını kuma gömmesine neden oluyor.

Türkiye'nin Azerbaycan'ın yanında yer almasını sevimli bulmayan bu güruh, ülkemizde yaşayan Ermenilerin kişilik haklarından mahkum bırakıldığı ve toplum tarafından dışlandığı gibi bir algı oluşturmak istiyor.

İşte bu çürümüşlüğü ve popülizmi sürdürenler, kendi tarihlerinden ve insanlarından kopuk yaşayan zümrenin bir avuç temsilcisidir.

Ne hikmetse...

Büyük çoğunluğunun da maddi durumu yerinde ve popüler kişiler!

***

Diyeceğim şu ki...

Türk milletinin sistematik olarak herhangi bir grupla değil, zalimlik yapanlarla sorunu olur!

Tepkisini; Ermeni olduğu için değil insan olamadığı için gösterir.

Bu tarih boyunca da böyle olmuştur...

Sivilleri katledenlere karşı, olan biteni öylece seyretmenin adı çağdaşlık veya aydınlık değil olsa olsa iki yüzlülüktür!