Hava Durumu

Küresel ısınmaya en çok hangi ülkeler zemin hazırlıyor?

Yazının Giriş Tarihi: 17.01.2021 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.01.2021 06:30

Son günlerdeki yağmur ve kar yağışı adeta yüreğimize su serpti.

Bursa'daki barajların su seviyelerinin 115 gün yetecek düzeye ulaştığı belirtilirken, ilerleyen günlerde eriyecek kar suları ve beklenen yağışlarla yaz mevsiminde sıkıntı yaşamayacağımız ifade ediliyor.

Hayatın temel yapı taşı olan su konusundaki korkularımızın şu an için ortadan kalkması hepimizi sevindirdi.

Ancak...

Karşı karşıya olduğumuz tehlikeyle de yüzleşmemiz gerçeğini unutmamalıyız!

Maalesef bu konuda sadece bizim atacağımız adımlar kesin çözüm olmuyor.

Şöyle ki;

Küresel Karbon Bütçesi 2019 raporuna göre; iklim değişikliğini tetikleyen en önemli unsur olan karbon salınımında dünya sıralamasında Türkiye 15'inci sırada aldı.

Listenin başında ise Çin geliyor. Bu ülkeyi sırasıyla ABD, Hindistan, Rusya, Japonya, Almanya, İran, Güney Kore, Suudi Arabistan ve Endonezya takip ediyor.

Kişi başı karbon salınım değerlerine baktığımızda da ülkemizin bu konuda pek çok ülkeye göre daha masum bir tablo çizdiğini görüyoruz...

2019 yılında Türkiye'de kişi başına karbon salınımı 5.2 ton olarak gerçekleşti.

Söz konusu oran ABD'de tam 16.6 ton olarak kayıtlara geçti.

Avrupa Birliği'nde 6.7 ton olan kişi başına karbon salınımı, Çin'de ise 7'yi buldu.

***

Üretim araçlarını elinde bulunduran sömürgeci zihniyetin bu alanda da dünyamızı uçuruma sürüklediğini görüyoruz.

Karar mekanizmasının da bu ülkelerin elinde olması, maalesef Kyoto Protokolü gibi küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadeleyi sağlayacak anlaşmaları geçersiz kılıyor.

Ancak, bu kez sorun onları da yakından etkiliyor.

Sona yaklaştığımızda bu işten en az hasarla sıyırabilecek bir planları da olmayacak!

İnsan hakları, demokrasi, çevre bilinci, modernleşme gibi konularda çokbilmişlik yapanlar; dünyamızın sonunu hazırlamaktan da geri durmuyorlar.

Diğer taraftan...

Tüm bu raporları gören Batı yurttaşları da, ülkelerindeki üretim canavarlarına ve onları teşvik eden hükümetlerine herhangi bir tepki göstermeden, tarih boyunca olduğu gibi körebe oynayıp, yaşamına diğer medeniyetleri hor görme ve eleştirme hastalığıyla devam ediyor.

Neyse... Biz önce kendimize bakalım. Yapılacak ilk iş de; her konuda tasarrufu, anne ve babalarımız gibi hayatımıza tekrar nakşetmek!

Ne demişler...

İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir.

Yaradan mutlaka bu intihanda da ahlaklı ve doğru davrananlarla beraber olacaktır...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.