Kadın cinayetlerinde ürküten tablo

Önceki gün Bursa'nın Yıldırım ilçesinde 25 yaşındaki Selma, dini nikahlı eşi tarafından pompalı tüfekle katledildi.

Bu acı hadise, Bursa'da yılın son cinayet vakası olarak kayıtlara geçti.

Maalesef kadın cinayetleri Selma ile son bulmayacak.

'Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun hazırladığı 2020 yılı raporuna göre; ülkemizde geçtiğimiz yıl 300 kadın öldürüldü.

Katledilen 171 kadının ölümü ise 'şüpheli' olarak kayıtlara geçti.

Rapora göre; işlenen kadın cinayetlerinin 182'sinin nedeni bilinmiyor.

Aynı raporda yer alan bilgide, cinayetlerin 22'sinin ekonomik, 96'sının ise boşanma talebi, ilişkiyi-barışmayı reddetmek gibi nedenlerden işlendiğine işaret ediliyor.

Gerçekten de;

Kadına karşı işlenen suçlar toplumsal vicdanımızı her geçen gün daha çok yaralıyor.

Veda Hutbesi'nde "Kadınlarınız Allah'ın size birer emanetidir. Onlara yaptığınız muamele hususunda Allah'a hesap vereceksiniz" diyen bir Peygamberin ümmeti olan milletimize bu acı olaylarla anılmak yakışmıyor.

Elbette ki panik butonu ve diğer uygulamalar kadına karşı şiddeti önemli ölçüde azalttı.

Ancak...

Bu ayıbı en aza indirgemek istiyorsak, konuya sadece adli değil sosyolojik ve psikolojik açıdan da bakmamız gerekiyor.

Şiddete eğimli bir toplum haline gelmemizin nedenleri araştırılıp çözüm noktasında kesin adımlar atılmalıdır.

Aile müessesesini derinden sarsan bu hadiseler, sağlıklı bireyler yetiştirme adına geleceğimizi de tehdit etmektedir.

Yapılan araştırmalarda, aile içi şiddetle büyüyen çocukların, gelecekte kadına ve çocuğa karşı şiddeti normal bir olguymuş gibi yorumlayacağı ifade ediliyor.

Yani...

Bu soruna bugün bir çözüm bulamazsak, yarın bizi çok daha üzücü haberler alacağımız günler bekliyor...