Doğa sevgisi saygıdan başlar!

Yaz aylarını yavaş yavaş geride bırakmamıza rağmen halen daha orman yangınları hızını beklenilen seviyede kaybetmiş değil.

Dün Ankara'dan Bingöl'e, Mersin'den Balıkesir'e ülkemizde 5 orman yangını meydana geldi.

Bu yangınlar sadece basına yansıyanlar!

Ciğerlerimizi yakan alevlerin en büyük sebebi ise insanoğlu...

Orman yangınlarının yaklaşık yüzde 90'ı insanlardan kaynaklanıyor.

Cinslerine göre fidanların 12 veya 20 yıl arasında yetişkin bir ağaca dönüştüğü hesaba katıldığında kaybımızın ne denli ağır olduğu anlaşılabilir.

-Yakılan ateşi söndürmeden bırakmak,

-Sönmemiş sigara izmaritini atmak,

-Orman içinde veya bitişiğindeki tarlalarda istenmeyen otları yakmak,

-Cam kırıklarını ormanda bırakmak,

-Havaya dahi olsa ormanlarda silahla ateş etmek...

Bu cennet köşelerde meydana gelen yangınların başlıca nedenleri.

Diğer taraftan...

Asıl neden ise bizim çevremize karşı duyarsızlığımızdır.

Şayet; mangal yakılan alanlarda el ayak çekildikten sonra ortaya çıkan görüntüleri inceleyenler, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır.

Maalesf, tüm cömertliğiyle sağlıklı bir yaşam sunan doğaya karşı hak ettiği saygıyı göstermiyoruz.

Halbuki;

"Kıyâmet kopuyor olsa ve birinizin elinde bir fide bulunsa, kıyâmet kopmadan onu dikebilirse bunu hemen yapsın!"  buyuran bir Peygamberin ümmetiyiz.

"Ormanımdan bir dal kesenin kolunu, ağaç kesenin başını keserim" diyecek kadar çevreye önem veren Fatih Sultan Mehmet'in torunlarıyız.

Bizim ardımızda bıraktığımız çöplere, başka birinin iyice söndürmediği mangalından gelen bir kıvılcım yüzünden hektarlarca yeşil alan cayır cayır yanıyor.

Bu basit görünen yanlışlar, geleceğimizi karartırken, binlerce orman canlısının vahşice ölmesine neden oluyor!

Bir de inşaat yapmak için imar alanı açma amacıyla ağaç yakıldığı iddiası var ki bu durum katliamdan başka bir şey değildir.

Hem kendimiz hem de gelecek nesiller için çevre bilincini halkımıza çok daha iyi bir şekilde anlatmalıyız.

Bence...

Çocuklarımıza vereceğimiz aile içi eğitimlerde öncelikli olarak çevreye saygıyı aşılamalıyız.

Bu eğitim okulda da gevşetilmeden sürdürülmeli.

Ta ki; bireyin çevre sevgisi artık zihnine iyice aşılanana dek.

Ufacık bir çöpü atmayan, ormanları gözeten bir nesil yetiştirmek yine bizim elimizde...

Bunu sağlığımız ve geleceğimiz için başarmalıyız.