Çin'den yeni tehdit!

Son dönemlerde yaptığı üretim ve teknolojik atılımlarla dünyanın liderliğine oynayan Çin, diğer taraftan da insanlığı tehdit eden salgınların merkezi konumunda bulunuyor.

Geçmiş dönemlerde Asya Gribi ve Sars gibi küresel krize neden olan virüslerin çıkış noktası olan Çin'in son marifeti ise dünyayı sarstı.

Son rakamlara göre 10 milyondan fazla insana bulaşan ve yarım milyondan fazla insanın ölümüne neden olan korona virüs salgını ilerleyişini sürdürüyor.

Dünyadaki pek çok dengeyi alt üst eden ve yaşamsal alışkanlıkları yerle bir eden bu virüsün henüz bir çaresi de bulunabilmiş değil.

Eldeki verilere göre; yarasadan insana bulaştığı söylenen bu virüs, akıllara Çinlilerin midemizi kaldıracak derecede iğrençliklerle bezenmiş beslenme alışkanlıklarını getiriyor.

Başlarına gelen bu kadar felakete rağmen halen daha vahşi hayvan eti satılan pazarları kapatmayan Çin, bir bakıma insan sağılığını da hiçe sayıp tüm dünyaya kafa tutuyor.

Başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere pek çok uluslar arası kuruluş da bu hastalık membası ülkeye herhangi bir yaptırım uygulayamıyor.

Sonuç böyle olunca da Sars bitiyor Korona başlıyor!

***

Önceki gün Çin'den gelen yeni bir haber tüm dünyada yürekleri ağza getirdi.

Korona virüse henüz çare bulunamamışken, Çin'de pandemi potansiyeli olan bir virüsün daha tespit edildiği ifade edildi.

Domuzlardan insanlara bulaştığı açıklanan virüsün, tıpkı korona virüs gibi küresel boyutta bir krize sebep olmasından endişe ediliyor.

Ayrıca...

Yapılan araştırmalar, yeni domuz gribi virüsünün mutasyona uğrama ihtimalinin olduğunu da ortaya koydu.

Şayet böyle bir durum olursa, insandan insana hızlı bir şekilde yayılabilecek.

G4 EA H1N1 adlı verilen yeni virüs, tıpkı korona gibi insanların solunum yollarında hızlı bir şekilde çoğalabiliyor.

***

Maalesef; güçlü olanın haklı olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

Sadece nükleer silah olduğu iddialarına dayanılarak işgal edilen Irak'ta bunun sonucu 2 milyondan fazla insan öldü.

İşgalden sonra nükleer silah bulamayan ABD, döktüğü kanlar ve çıkardığı karışıklık için özür dahi dilemedi.

Ya demokrasi getireceğiz adına karıştırılan diğer ülkeler, mazlum halklar.

Hepsi kan ağlıyor!

Diğer taraftan; ozon tabakasını delen, insanlığı tehdit eden hastalıklar yayan güçlü ülkelere niye kimse bir şey demiyor?

Eğer hedefleri daha güzel bir dünya ise sonuçlar ortada!

Ekolojik dengeyi bozan, milyonların ölümüne sebep olan, amansız hastalıklara yol açan vampirlere de birilerinin dur demesi gerekmez mi?

Mevsimler yer değiştirirken, salgınlar can almayı sürdürürken bunların suçluları maalesef cezasız kalacak.

Ama...

En azından yaşadığımız acı tecrübelerden ders çıkarmalıyız.

Görüldüğü gibi korona virüs gelişmiş ülkeleri yerle bir etti.

Yeni felaketlerin yaşanmaması için kendini gelişmiş diye tabir eden ülkeler artık insanlıklarını ve vicdanlarını bıraktıkları yerden tekrar geri almalılar.

Yoksa...

Doğanın intikamı çok daha acı bir şekilde insanlığı yerle bir etmeyi sürdürecektir.