Bursa'da yaşamayı ne kadar hak ediyoruz?

Bursa'da yaşadığımız için gerçekten çok şanslıyız.

Yaradan cömert davranmış bu şehre.

Doğayla buluşmak mı istiyorsun?..

Uludağ tepende,  sayısız mesire alanı yanı başında, eşsiz güzellikte çağlayan şelaleler, ucu bucağı görünmeyen göller bir adım yakınında.

***

Mis gibi deniz havasını mı içine çekmek arzun?

İşte sana Mudanya, Gemlik hatta Karacabey Boğazköy...

Öyle sıkıla sıkıla boşluğa da dalmıyorsun...

Manzaranın en özeline sahibiz.

Denizimize bakınca, karşında elinle tutacakmış hissi veren dağlar, yerleşim yerleri sıralanıyor.

Al aileni, dostlarını; maviliğin enginliğinde kaybol çayını yudumlarken.

Martı seslerine bırak ruhunu, her kanat çırpışında biraz daha yaklaş semanın sonsuzluğuna...

***

Bursa'nın kıymetini bilmek için önce bazı sorular sormamız gerek kendimize:

Hem doğa hem de denizle buluşan kaç şehir var ülkemizde?

Bu kadar özel ve güzel bölgelere sahip kaç yer biliyorsunuz?

Çok şanslıyız gerçekten çok.

Bize düşen ise bu zenginliğimize sahip çıkmak, hoyratça kullanmamak.

Güzel havaların son deminde dün yine mesire alanlarını doldurduk.

Ancak arkamızdan bıraktığımız manzara -her zaman ki gibi- içler acısı durumda!

Ne olur bize sunulan yeşil nimeti terk ederken, çöplerimizi de bir poşette toplayıp ait olması gereken yere bıraksak?

Denize bir şey atmak yerine, her tarafımızı saran çöp kutularını kullansak?

Bu kadarı da zor gelmemeli inancının temelinde 'temizlik imandan gelir' misyonuna sahip olan bireye...

Nasıl ki evimizin içini temiz tutuyorsak, doğamız da bizim bir nevi evimizdir.

Yine biz gelip kullanacağız çoluk çocuk bu alanları.

Bu konuda yetkililerin önlem almasını beklemek de neyin nesi!

Eğer niyetler bozuksa, hangi yaptırım çevremizi temiz tutmaya kesin çözüm olabilir ki?

Hem gelecek neslin bizde hakkı kalmaz mı yarınlara sunacağımız doğayı tahrip edersek?

'Yedik, içtik, kaçtık' faslının arasına 'çöplerimizi de topladık' alışkanlığını sığdırmak, inanın hiç de zor değil dostlar!

Hem içimizi bir huzur kaplıyor, doğaya karşı insanlık görevimizi yerine getirdiğimizde.

***

Bu işin daha ileri bir insani boyutu var ki o da başkasından geride kalan çöplerini toplamak.

Onlar zaten doğanın en yakın dostları, insanlığın örnek bireyleri oluyor.

'Eğer çöpünüzü toplayanlar' grubundaysanız, şimdi sıra bir üst mertebeye terfi etmekte.

Yanı başınızdakilerin etrafa saçtığı çöplerden bir iki tane alarak, bu kutsal göreve başlayabilirsiniz.

Dedim ya yazımın başında 'Yaradan cömert davranmış bu şehre' diye.

İşte bize de bu nimetlere sahip çıkmak yakışır.

Son olarak...

Çevre temizliği bilinci, önce vicdandan başlar.

Vicdanlarımızı temiz tutmamız dileğiyle...