Hava Durumu

Bu devirde çocuk yetiştirmek...

Yazının Giriş Tarihi: 29.08.2021 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.08.2021 07:30

Dün kanımızı donduran bir haber okuduk...

Ailesiyle birlikte Tokat'tan memleketleri Ordu-Korgan'a gelen 14 yaşındaki F.Y. kolay kolay unutulmayacak bir katliam yaptı!

Fındık toplama meselesi yüzünden ailesiyle kavga eden çocuk, polis memuru olan babasının silahını alarak ateş açmaya başladı.

Kurşunların hedefinde olan annesi, anneannesi ve ağabeyi vefat ederken, babası ise ağır yaralandı.

***

Buna benzer bir aile faciası duyduğumuzu hatırlamıyorum.

Katliamı gerçekleştirdiği iddia edilen çocuğun sosyal medya hesabını incelediğimde, herhangi bir şiddet eğilimine rastlamadım.

Çocuksu duygularla tebessüm edilmiş fotolar var sadece.

Bu noktada demek istediğim; aklınıza 'Bu çocukta bir anormallik varmış, hayal görüp ailesine kıydı galiba' gibi düşünceler getirmemeniz gerektiğidir.

Zaten...

Günümüz çocuklarının iç dünyasında kopan fırtınaları kavrayamadığımız için topluma karşı sürekli isyan eder haldeler.

Bunun nedenini içinde bulunduğumuz dönemde teknolojinin hızlı yükselişine bağlıyorum.

Uzakları yakın eden internet sayesinde artık bizim içinde büyüdüğümüz geçmişten gelen alışkanlıkları kabul etmeyen bir nesil var.

Zaten...

Ordu'daki hadisede de; ailesine kendisini işe götürmek istedikleri için öfkeyle kurşun yağdıran bir çocuğun hikayesine rastlıyoruz.

***

Dünya var oldukça insanoğlu kendisinden sonra gelen nesilleri takdirden çok tenkit etmiştir.

Ancak bu kez durum daha farklı.

'İletişim Çağı' adı verilen bu dönemde yetişen kuşaklar, hızlı öğrenme yeteneği, pratikte eksiklik ve alışkanlıklarını kolay terk etme tarzına sahip.

Tek tıkla dünyanın bir ucunda çıkan yeni bir müzik trendini veya saç şeklini keşfetmeye koyulan çocuk ve gençlerimiz, artık kültür etkileşiminin birer neferleri haline gelmiştir.

Özellikle;

Ülkemizde geleneksel ailenin baskıcı ve sonsuz saygı bekleyen yapısını kabullenemeyen Y ve Z kuşağı bireyleri, sürekli ebeveynleriyle çatışma içinde.

Ailesine karşı öfke biriktiren gençler de, kendisini beğendirme amacına dışarıdaki dünyada ulaşmaya çalışıyor.

Bunun en güzel yolunu da sıkı bir sosyal medya kullanıcısı olmakta görüyorlar.

Dijital dünyadaki saçmalıklara dahi sırf  'prim getirecek' diye büyük bir özenle uyan gençlerimiz, sonrasında bize uymayan kültürel etkileşimlerin elinde toplumdan kopuyor.

Peki...

'Bu durumu çözmenin çaresi nedir?' diye soracak olursanız cevabım şudur:

Aileler olarak, çağın bakış açısını ve Türk aile yapısının güzelliklerini sentezlememiz gerek!

Anne-baba olmayı çocukları baskı altında tutarak terbiye etmek manasında görenler bilmeli ki, çocuklarınızı bu yolla ancak kendinizden uzaklaştırırsınız.

Onlara erken yaşlarda doğru ve yanlışı göstermeli, popüler olmanın değil dürüst bireyler olmanın çok daha kalıcı bir beğeni kazandıracağını kendimiz üzerinden göstermeliyiz.

Dünyadaki değişimi kendi lehlerine çevirmek için bilim, teknoloji ve 'gerçek sanata' merak sarmalarını sağlamalıyız

Yani...

Geleceğimiz olan çocuklarımızın doğru bir şekilde büyümesi adına önce kendimizi etütten geçirmemiz gerek.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.