Mü'minun suresinin verdiği müjdeler

Mü'minûn, mü'minler demektir. Ayet ve hadislerde açık ve net bir şekilde tarifi yapılan "mümin" kelimesinin anlamı, inanan, inançlı, imanlı, itikatlı kimse demektir. Aralarında küçük bir fark olmakla beraber, "mü'min" kelimesi ile "müslim" kelimesi de aynı anlama gelir ve bu kelimeler çoğu kez biri diğerinin yerine kullanılabilir. Yaklaşık olarak iman ve İslam kelimesi de aynıdır.

İslam akaidine göre mümin, "Yüce Allah'a, Peygamber-lerine, meleklerine, gönderdiği kitaplara, ahiret gününe, kaza ve kadere inanan, bu inancında hiç bir şüphe taşımayan ve kalbiyle inandığı bu hususları diliyle de açığa vuran kimsedir."

"Müminler, ancak Allah'a ve Resûlüne gönülden inanmış kimselerdir" buyuran (Nur, 24/62)Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim daha ilk sayfalarında mü'minleri şöyle tarif eder:

"Müminler, gayba inanırlar, namazı kılarlar, kendilerine verdiklerimizden hayra harcarlar; Sana indirilene ve Senden önceki peygamberlere indirilene iman ederler.Ve onlar âhirete de kesin olarak inanırlar. Rableri tarafından gösterilen doğru yol üzerinde olanlar ancak onlardır ve kurtuluşa erenler de yalnızca onlardır." (Bakara, 2/2-5)

Bidayetten nihayete tamamına inanmakla sorumlu olduğumuz Kur'an'ı Kerim'de özellikle mü'minlerden bahseden bir "Mümin" suresi, bir de "Mü'minûn" suresi vardır. "Mü'minûn Suresinin Verdiği Müjdeler" başlığı altında yazmaya çalıştığım yazımı, bu surenin müjdeli ilk ayetleriyle sürdürmek istiyorum.

Dünya imtihanını başarıyla tamamlayanmüminlerin özellikleri anlatıldığıiçin, yani kurtuluşa eren müminlerin ibadetlerinden, ahlâkî yaşayışlarından ve ahirettekinâil olacakları nimetlerden ve özelliklerinden bahsedildiği için bu sureye,"Mü'minûn","müminler" suresi adı verilmiştir.

Sevgili Peygamberimiz (sav) "Dünya ahiretin tarlasıdır." buyurmuşlardır. Gerçekten de içinde yaşadığımız dünya âhirethayatını kazanma yeridirve imtihan dünyasıdır.

"Ölüm ve hayat, kimin daha iyi iş yaptığının denenip görülmesi için yaratılmıştır." (Mülk, 67/2)

Dünyadaki imtihandan "maksat, hiç kimsenin haksızlığa uğratılmamasıdır. Bizzat herkesin kendi elleriyle ahiretteki yerini kazanmasıdır."(Casiye, 45/22).

Hadis-i şerifte haber verildiğine göre "Mü'minûn" suresininilk on âyetinazil olduktan sonra, Hz. Peygamber (sav), "Bana on âyet indi ki, durumu bunlara uyan cennete gidecektir" buyurdu ve "Kadeflaha'l- mü'minûn" diye başlayan sureninilk on âyetini okudu.

İşte o âyetler:

Rahmân ve Rahîm Allah'ın adıyla

1. Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir;

2. Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler;

3. Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler;

4. Onlar ki, zekâtı verirler;

5. Ve onlar ki, iffetlerini korurlar;

6. Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir.

7. Şu halde, kim bunun ötesine gitmek isterse, işte bunlar, haddi aşanlardır.

8. Yine onlar, o müminler ki, emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler;

9. Ve onlar ki, namazlarına devam ederler.

10. İşte, asıl bunlar vâris olacaklardır;

11. Evet Firdevs cennetine vâris olan bu kimseler, orada ebedî kalıcıdırlar.

Rasûlullah (sav): "Kim bu güzel hasletleri tam olarak şahsında toplarsa kesinlikle cennete girer." buyurmuştur. (İbni Kesir, Tefsir, V/454)

Rabbim,fani olan bu dünyadaki imtihanını başarıyla tamamlayan ve ebedî âlemdeki sayısız ve sonsuz nimetleri kazanarak giden kullarından eylesin.

Cumanız mübarek olsun.

Selam ve dua ile...