Karadeniz'in köylerinde bir zamanlar mısır tarlalarının bereketiyle dönen su değirmenleri, bugün sessizliğe bürünmüş durumda. Fındık ve çay bahçelerinin yaygınlaşmasıyla birlikte mısır üretiminin azalması, bölge kültürünün köklü bir parçası olan değirmenciliği de yok olma noktasına getirdi. Eskiden her köyün çarkları suyla dönüyor, taşların sesi üretimin ritmini tutuyordu. Bugün o sesler, yalnızca birkaç köyde yankılanıyor. Keşap'taki bu son değirmen, Karadeniz'in üretim kültürünün ve emeğe dayalı yaşam biçiminin sembolü olarak zamana direniyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Zamana direnen çarklar
Karadeniz'in köylerinde bir zamanlar mısır tarlalarının bereketiyle dönen su değirmenleri, bugün sessizliğe bürünmüş durumda. Fındık ve çay bahçelerinin yaygınlaşmasıyla birlikte mısır üretiminin azalması, bölge kültürünün köklü bir parçası olan değirmenciliği de yok olma noktasına getirdi. Eskiden her köyün çarkları suyla dönüyor, taşların sesi üretimin ritmini tutuyordu. Bugün o sesler, yalnızca birkaç köyde yankılanıyor. Keşap'taki bu son değirmen, Karadeniz'in üretim kültürünün ve emeğe dayalı yaşam biçiminin sembolü olarak zamana direniyor.
İHA
Dara Antik Kenti’nde ATV safari ile tarihi keşif
Karagöl’ün buzunu test ettiler
Düzce’de büyüleyen manzara!
Mozaik arama çalışmalarında dikkat çeken yöntem
Kestane tezgahlardaki yerini aldı