Hava Durumu

Her şey meraktan...

Emekli bir radyo ve televizyon tamircisi... 70 yaşında. Sen ben olsak unumuzu eler, eleğimizi asarız. Çekiliriz bir köşeye... Sonrası malum. İbrahim Yetiştiren, hiç de öyle yapmamış. Sabrına sabır katmış... Eleği de unu da elinden bırakmamış.

Haber Giriş Tarihi: 08.02.2016 12:04
Haber Güncellenme Tarihi: 08.02.2016 12:04
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursahayat.com.tr/
Her şey meraktan...

Emel DEMİR

Her şey meraktan diyor, hikayesini anlatmaya başlarken de... Çok iş yapmış; siz deyin oto tamiri, ben diyeyim radyo tamiri... Çocukluğundan beri tek bir hayali varmış o da şimdi 'hobi' dediği sanatı yapmak. Onun için de çocuklarını evlendirip emekli olmayı beklemiş.

Onun yaptığı işi günümüzde makineler yapıyor. Oysa o, bir gemi için 2-3 ayını harcıyor. Bire bir, sabırla, titizlikle... Anlatmasından belli, aynı sabırla seviyor yaptığı işi... 'Bazı gece 12'ye 1'e kadar uyumadan uğraşıyorum kızım' diyor...

KÜÇÜK BİR ATÖLYE...

Ben sanatçı diyorum ısrarla siz ne dersiniz bilmem, o 'hobi' diyor. Merakla başlıyorum sorularımı sormaya...

Ne zaman ve nasıl başladınız bu işe?

Çocukluğumda denize ve gemilere çok meraklıydım ben. Hep yamak istediğim işti. 1992'de emekli olduktan sonra başladım. Küçük bir taka yaptım. Sonra büyüdü. Çalışmalarımdan biri de Mudanya'da uzun yıllar herkesin severek gezdiği İzzet Kaptan'ın Gemisi. Fotoğrafını çektim bir bir orjinal boyutlarıyla yaptım. Artık kullanılmayıp unutulan Dolmabahçe, Fenerbahçe feribotlarını, eski balıkçı teknelerini, yelkenlileri yaptım.

Eliniz de yatkındı sanırım?

Yatkın olmasa nasıl olacak. Herkes yapamaz böyle işleri. Şimdiye kadar yaptığım işlerin de katkısı oldu tabi. Ölçüm, biçim, zımpara bileceksin. Memur adam yapamaz yani. Benim mesleki olarak da bir yatkınlığım vardı. Ama sıkıldım mesleğimden 1992'de bir bıraktım bir daha dönmedim.

Nerede yapıyorsunuz işlerinizi?

Evde kendi oluşturduğum küçük bir atölyem var. Orada uğraşıyorum. Bütün malzemelerim, projelerim orada. Diğer odalarda çok toz oluyor. Eşim de çocuklar da çok destek oluyor. Onlara da her birinden birer tane hediye ediyorum.

Peki bu projelerinizi nereden buluyorsunuz? Sadece Projeyle mi çalışıyorsunuz?

Eskiden Marin Mecmua vardı. Bilir misiniz bilmem. Çok uzun bir zaman biriktirmişliğim var o mecmuayı. Projeleri, o dergi verirdi. Ama eğer proje bulamazsam fotoğraflarını çekiyorum. Bire bir aynısını yapıyorum gemilerin. Küçük küçük işliyorum.

Zor olmuyor mu sıkılmıyor musunuz hiç?

Elbette zor. Ama sevdikten sonra zor gelmiyor. Her bir detayı ayrı ayrı uğraştırıyor. Misal gemilere oturakları bile kendim yapıyorum, halkalarını bile. Projelerden ya da fotoğraflardan kalıpları çıkarıyorum. Önce gidip kestiriyorum malzemeyi sonra kendim şekil veriyorum. Gemilerin ışıklandırmasına kadar her şeyi tamamlıyorum. Sevdiği iş zor gelir mi insana...

GÜRGEN AĞACINDAN KRİSTOF KOLOMB'A

İbrahim Yetiştiren yaptığı gemiler içinde en çok rağbet gören ve ilgi çekenin Kristof Kolomb'un gemisi olduğunu söylüyor. Projesini bulsam Titanik'i de yaparım diyor.

Nereden buldunuz Kristof Kolomb'un gemisinin projesini?

Kristof Kolomb'un 3 Numaralı Nina 1497 gemisi. Tarihi gemiler bunlar. Söylediğim Marin Mecmuası vermişti. Saklamıştım ben de onu. En çok rağbet göreni satılanı da o oldu. Beş tane yapmıştım. Bir tane kaldı elimde.

Hangi malzemeyi kullanıyorsunuz?

Gürgen ağacı kullanıyorum. Başka malzeme kullanmam zaten. Yelkenlere sarılı ipler de dikiş ipi uzun uzun sarıyorum onları. Gemilerimi suya koysanız yüzer. O kadar düzgün hatlar veriyorum zımparayla. Misal Japonlar da makinelerle yapıyorlar bu küçük takalardan ama benim yaptığım gemiler başka. Orjinal. Onlarınki suda dağılır benimkileri suya koysan yüzer.

EL EMEĞİ GÖZ NURU

Yaptığı işler el emeği göz nuru İbrahim Yetiştiren'in. Kendisi de sıklıkla söylüyor zaten.

"Merak olmasa hayatta uğraşılmaz. Çok meraklısı var bu işin. Gemiler insanı büyülüyor. Gemilerini ya da maket evlerini tamir ettirmek için gelenler de oluyor. Yahut bir sevdiğine maket gemi hediye etmek isteyenler de geliyor."

Yaptığı işte 70 yıllık tecrübe var. Kendisi de bu tecrübeyi sanatına aktarmış. Sevdiğiniz birine güzel bir hediye vermek isterseniz, İbrahim Yetiştiren'in yaptığı gemiler muhteşem olur...

Kristof Kolomb kimdir?

Kristof Kolomb, 1451 yılında İtalya, Cenova'da doğmuştur.  Gençliği, tutkuyla bağlı olduğu denizlerde ve denizci aileleri arasında geçmiştir. Fakir oldukları için okuyamayan Kristof Kolomb, bir gemiye tayfa olarak işe girmiştir.  1492 tarihinde Atlantik Okyanusu'nu aşarak Kuzey Amerika Kıtasına ayak basan ilk kaşif olduğu söylenmektedir.  Kristof Kolomb, Amerika'yı keşfetmemiştir sadece buranın Hint adaları olduğunu sanıp böyle bir kıtanın varlığını dünyaya duyurmuştur. Ancak keşfettiği yerin yeni bir kıta olduğunu anlayamadan ölmüştür.  Kristof Kolomb, Amerika'nın keşfiyle sonuçlanacak seferine çıkmadan önce, oldukça kapsamlı bir coğrafî bilgiye, gemi teknolojisiyle ilgili geniş bir birikime ve seferin maddî yükünü çekecek siyasî ve malî desteğe sahipti. 3 Ağustos 1492'de 120 kişilik mürettebâtı bulunan Santa Maria, Nina ve Pinta isimli gemilerle Palos limanından batıya açıldı. Güneybatı yönden ilerleyerek 3 Eylülde Kanarya Adalarına, 12 Ekimde Bahama Adalarına geldi. Doğu Hindistan'a ulaştığını zannetti. Aralarında Haiti'nin de bulunduğu irili ufaklı birçok adayı keşfetti ve İspanyol bayrağı çektiği adaların eşsiz güzelliklerini seyir defterine yazdı.  Kristof Kolomb, 20 Mayıs 1506 tarihinde İspanya, Valladolid'de 55 yaşında ölmüştür. Kristof Kolomb'un mezarı Endülüs'te Sevilla Katedrali içerisinde yer almaktadır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.