Ağaç kökleri sanatla buluştu

Fethiye AKIN

Pek çok ihtiyaç için insanlığın kullandığı en eski maddelerden olan ağaçlar, günümüzde de pek çok alanda ilgi görüyor. Başlıca kullanım alanları mobilya sanayi, kağıt yapımı ve inşaat sektörü olan ağaçlar ayrıca dekoratif ürünler olarak da karşımıza çıkıyor. Ustasının elinde şekle bürünen ağaçtan yapılan süs eşyaları evlerimizi süslerken, aynı zamanda sanatsal değer taşıyan eserlere de rastlıyoruz. Bursa'da da ağaçtan hediyelik eşya veya süs eşyası yapan ustalar mevcut. Bu kişilerden biri de Kökler Sanat Atölyesi'nde faaliyetlerini sürdüren Şeref Ruhi Aydın. Ağaç köklerini yontmanın kendisine bir nevi meditasyon gibi geldiğini belirten Aydın, bu işi ticari bir kaygıyla yapmadığının da altını çizdi.

MİLLİ EĞİTİM'E ÇAĞRI

Çalışma hayatına öğretmen olarak başlayan ve 2 yıl bu mesleği yapan Aydın daha sonra Gazi Üniversitesi Resim Bölümü'nden mezun olduğunu kaydetti. Ağaç yontma sanatına hep hevesli olduğunu kaydeden Aydın, öğretmenlik yaptığı dönemde bile atölyesi olduğunu kaydetti. Eski bir öğretmen olan Aydın'a göre Milli Eğitim Bakanlığı, müfredatında sanata çok daha fazla yer vermesi gerekiyor.

'YORUM KATIYORUM'

Ağaç köklerine yeni yorumlar kattığını belirten Aydın, " Yaptığım işi şöyle özetleyebilirim... Ağaç köklerini alıyorum ve yorumluyorum. Bir ağacın kökünü doğada bulduğun zaman onun içinde ne olduğunu keşfediyorsun ve elindeki kökü buna göre yontuyorsun. İşin aslı; ana malzeme seni yönlendiriyor. Sen de bu yoruma göre onu yontarak biçim veriyorsun. Ağaç kökleriyle uğraşan çok kişi oldu. Bu kişilerin her biri farklı bir anlayışla bu işi yaptı. Önceleri ben de ağaç köklerine bu kişilerin bakış açısıyla yaklaşıyordum... Yani doğadan bulduğum kökü alıp, temizleyip, vernikledikten sonra kullanıyordum. Ancak bu şekilde doğanın sunduğu değere bir şey katmadığımı fark ettim.

Bence ortaya bir değer çıkarmak istiyorsan malzemeyi iyi bir şekilde değerlendirip sanat ürününe dönüştürmelisin. Eğer, ham madden ağaç köküyse onu da çalışarak yönlendirmen lazım. Benim şu anda yaptığım işin bir okulu bulunmuyor. Sağduyumuzla bu sanatı ileriye götürmek için uğraşıyoruz. Müzikte nasıl ki kulak eğitimi varsa resimde de göz eğitimi bulunuyor. Bu eğitim sayesinde kendi estetiğini oluşturuyorsun. Bence her konuda olduğu gibi sanatta da biraz farklılık lazım. Farklı malzemeler kullanılıp, başka yorumlar katılmalı. Bunun için de farklı malzemeler denenmelidir. Farklı malzemeler denenirken bir malzeme keşfederek o malzeme üzerinde yoğunlaşılabilinir. Benim yaptığım olayda bu tam olarak. Hangi malzemeye hükmedebiliyorsam onunla uğraşıyorum. " şeklinde konuştu.