Adım adım Türkiye’nin İsrail ile ticareti durdurma süreci...

Ticaret Bakanlığı, sosyal medyadan bir paylaşımda bulundu.

İsrail ile ticaretin durdurulmasıyla ilgili yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı;

'Türkiye, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana, çatışmaların durdurulması, insani kayıp ve fiziki yıkımın engellenmesi, önce kalıcı ateşkes ve diplomatik çözüm arayışlarının hâkim olması ve Gazze'nin yeniden imarı için, gerek taraflar nezdinde, gerekse uluslararası platformlarda ve İslam dünyası bünyesinde en üst düzeyde siyasi ve diplomatik çalışmalar yapmıştır.

Ülkemizin Diplomatik ve İnsani Girişimleri

Ülkemiz, İsrail saldırıları başladıktan sonra da Gazze'ye ve Gazze halkının yardımına koşarak, başta gida, sağlık, tıbbi yardım ve binlerce hasta tahliyesi olmak üzere, gemilerle ve uçaklarla 86 bin ton yardımları ulaştırmış ve bu alanda dünyada en önde gelen ülke konumunda olmuştur.

Bununla beraber, İsrail, uluslararası hukuku alenen çiğnemeye devam etmekte, uluslararası camianın sayısız siyasi ve hukuki ateşkes ve kesintisiz insani yardım sağlama çağrılarını yok saymış ve saymaktadır.
İsrail bugüne kadar uluslararası hukukun ve düzenin temel yapıtaşları olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, BM Genel Kurulu, BM İnsan Hakları Konseyi ve Uluslararası Adalet Divanı'nın bu yönde almış oldukları hiçbir kararı uygulamamıştır.
Özellikle BM Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Adalet Divanı'nın söz konusu kararları hukuken bağlayıcıdır.

İsrail Saldırılarına ve Katliamlarına Karşı Ticarette Alınan

İsrail'in saldırılarına karşı diplomatik girişimlerin sürdürüldüğü ve İsrail'e baskılara öncülük edildiği bu dönemde, dış ticarette alınan tedbirlerle İsrail ile ticaret ilk safhada yaklaşık %32 azaltılmıştı.

İsrail'in bu uzlaşmaz tutumunu devam ettirmesine ek olarak, ülkemizin Gazze'ye havadan yardım ulaştırma girişimlerini de engellemiş, insani destek imkanları sağlamamızı reddetmiştir.

İsrail'in ilgili BM kararlarını uygulamaması ve son olarak ülkemizce sağlanan insani yardımın da ulaşımını engellemesi üzerine, ilgili tüm kurumların koordinasyonu ve Sayin Cumhurbaşkanımızın onayları ile Hükümetimizce İsrail'e karşı bir dizi tedbirin hayata geçirilmesine karar verilmiştir.

Bu doğrultuda, Türkiye, ilk aşamada 9 Nisan 2024 tarihinden itibaren, 54 kategoride 1.019 ürünün Türkiye'den İsrail'e ihracatını kısıtlamıştır.

Bu kararda, İsrail, uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülükleri çerçevesinde ateşkes ilan edene ve Gazze Şeridi'ne yeterli ve kesintisiz insani yardım akışına izin verene kadar kısıtlamanın yürürlükte kalacağı ifade edilmiştir.

Buna rağmen, İsrail Hükümetinin saldırgan tutumunu sürdürdüğü, Filistin'deki insani trajedinin kötüleştiği müşahede edilmiştir.

Bu itibarla, devlet düzeyinde alınan tedbirlerin ikinci aşamasına geçilmiş, İsrail'le ilgili ihracat ve ithalat işlemleri tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulmuştur.

Bu kararla, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN'ın başkanlığında, Hükümetimizin ortaya koyduğu iradeyle, İsrail'i kalıcı ve derhal ateşkese zorlamak, bu amaçla dünyadaki diğer ülkeleri İsrail'e karşı ekonomik baskıya teşvik etmek ve başta Gazze olmak üzere Filistinli kardeşlerimize ihtiyaçları olan yardımların akışını kesintisiz sağlamak amacıyla, 2 Mayıs 2024 tarihi itibariyle İsrail ile olan bütün ithalat ve ihracat işlemleri durdurulmuştur.

Devletimiz, İsrail'le ticareti sona erdirmesinden dolayı 2022 yılında 7 milyar, 2023 yılında 5,5 milyar Dolar'dan fazla kısmı ihracat olmak üzere 2022 yılında yaklaşık 9,5 Milyar Dolar, 2023 yılında 7 Milyar Dolar düzeyindeki dış ticaretten feragat etmiş bulunmaktadır.
2 Mayıs 2024 tarihinden itibaren, İsrail'e 624 no'lu gümrük kodu ile gönderilmek üzere hiçbir mal grubuna ülkemiz gümrüklerinde beyanname açılmamakta, tescil işlemi ve ülkemize giriş/çıkış yapılmamaktadır.

İsrail ile ticaret 2 Mayıs 2024'ten bu yana sıfırdır. Türkiye'nin gümrük sistemi, İsrail ile hem ihracata hem de ithalata tamamen kapalıdır.

Son Dönemdeki Öncülük Ettiğimiz Uluslararası Girişimlerimiz

Ülkemiz ayrıca, İsrail aleyhine, Uluslararası Adalet Divanında Güney Afrika'nın başlatmış olduğu davaya müdahillik talebinde bulunmuş ve İsrail soykırımını ortaya koyan deliller konusunda çalışma başlatmıştır.

Ayrıca, ülkemiz İsrail'e silah transferinin durdurulması için Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde bir girişim başlatmış, aralarında BM Güvenlik Konseyinin daimi iki üyesinin de bulunduğu 52 ülkeden de destek almıştır.

Ülkemiz, daha fazla ülkenin Filistin Devletini tanımasını teşvik etmek üzere de aralıksız girişimlerini sürdürmektedir.'