Irak'taki mezhep çatışmasından kaçarak Türkiye'ye yerleşen Jaafar ailesinin 4 yaşındaki kızı Fatma, kan kanserine karşı savaş veriyor. Aile, bir yandan kızlarını hayatta tutmak için uğraşırken, diğer yandan da geçim derdiyle boğuşuyor.
Haber Giriş Tarihi: 10.01.2016 10:51
Haber Güncellenme Tarihi: 10.01.2016 10:51
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursahayat.com.tr/
Balıkesir'deki Iraklı ailenin dramı göz yaşartıyor. Bir süre önce TOKİ konutlarına yerleşen Iraklı Jaafar ailesi bir yandan hastalıkla mücadele ederken, diğer yandan da geçim sıkıntısı içinde hayatta kalmaya çalışıyor. Şifayı önce Hindistan ve Beyrut'ta arayan aileye komşuları sahip çıkıyor.
Jaafar ailesinin komşusu Ayla Küçükduran, "Fatma kanser tedavisi görüyor. Aşıları varmış sürekli vurdurulması gereken, daha önce de ilik nakli olmuş. Havası iyi diye Türkiye'ye gelmişler. Maddi durumları iyi değil. Bizler elimizden geldiği kadar yardım ediyoruz, ama bizim de imkanlarımız dar. Tedavi masraflarını devlet karşılamıyormuş, çocuğunun rahatsızlığının derecesi yüzde 80'miş. Hiçbir sosyal güvenceleri yok ve yardım alamıyorlar. Her hafta Atatürk Devlet Hastanesi'ne aşı için götürüyorlar. Parasını ceplerinden veriyorlar. Atatürk Devlet Hastanesi'nde görevli doktor, küçük Fatma'ya yaptığı muayene sonrasında yazdığı raporda aşının yapılmasının hasta için hayati önem taşıdığını belirtmiş. Onların da Irak'ta aileleri sırayla para gönderiyormuş. İş istiyorlar iş" dedi.
Baba Hayder İssa Jaafar, Irak'ta bilgisayar mühendisi olduğunu belirterek, "Bağdat şehrindenim. Eşimin ismi Fadisad, 2 kızım var. Büyük kızımın adı Meis, diğer kızımın adı Fatma. Fatma 4 yaşında kan kanser oldu. Hindistan'a 3 kere gittik. Sonra Beyrut'a Amerikan Hastanesi'ne gittik. Burada benden ilik alınarak kızıma naklettiler, 5 ay boyunca müşahade altında kaldık. Böylece ameliyat süreci bitmiş oldu. Doktorlar bize bundan böyle havası temiz yerde yaşamamızı tavsiye edince Türkiye'ye geldik. Doktorlar 5 sene boyunca özenle bakılmasını söyledi. Eğer 5 sene içinde herhangi bir rahatsızlık olmazsa hastalığın Fatma'yı terk edeceğini söylediler. Doktorlar kızım için bir tedavi programı hazırladılar. Bu program için de temiz hava, sağlıklı beslenme verildi. Irak'ın iklimi ve havası kirli olduğundan yaşayamazdık. Irak'tan çıkmamızda 2 sebep vardı. Ben Şii mezhebindendim ve eşim Sünni idi. Beni Sünni bir kadınla evlendiğim için ölümle tehdit ettiler. İkinci sebep ise kızım Fatma'nın rahat hayat sürmesiydi. Benim ilk çocuğum da kızımla aynı hastalığa sahipti ve 6 aylıkken ölmüştü. Ben de bunun için çok korktum. Kızımın iyileşmesi için yardım bekliyorum" şeklinde konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gülen gözler yardım eli bekliyor
Irak'taki mezhep çatışmasından kaçarak Türkiye'ye yerleşen Jaafar ailesinin 4 yaşındaki kızı Fatma, kan kanserine karşı savaş veriyor. Aile, bir yandan kızlarını hayatta tutmak için uğraşırken, diğer yandan da geçim derdiyle boğuşuyor.
Balıkesir'deki Iraklı ailenin dramı göz yaşartıyor. Bir süre önce TOKİ konutlarına yerleşen Iraklı Jaafar ailesi bir yandan hastalıkla mücadele ederken, diğer yandan da geçim sıkıntısı içinde hayatta kalmaya çalışıyor. Şifayı önce Hindistan ve Beyrut'ta arayan aileye komşuları sahip çıkıyor.
Jaafar ailesinin komşusu Ayla Küçükduran, "Fatma kanser tedavisi görüyor. Aşıları varmış sürekli vurdurulması gereken, daha önce de ilik nakli olmuş. Havası iyi diye Türkiye'ye gelmişler. Maddi durumları iyi değil. Bizler elimizden geldiği kadar yardım ediyoruz, ama bizim de imkanlarımız dar. Tedavi masraflarını devlet karşılamıyormuş, çocuğunun rahatsızlığının derecesi yüzde 80'miş. Hiçbir sosyal güvenceleri yok ve yardım alamıyorlar. Her hafta Atatürk Devlet Hastanesi'ne aşı için götürüyorlar. Parasını ceplerinden veriyorlar. Atatürk Devlet Hastanesi'nde görevli doktor, küçük Fatma'ya yaptığı muayene sonrasında yazdığı raporda aşının yapılmasının hasta için hayati önem taşıdığını belirtmiş. Onların da Irak'ta aileleri sırayla para gönderiyormuş. İş istiyorlar iş" dedi.
Baba Hayder İssa Jaafar, Irak'ta bilgisayar mühendisi olduğunu belirterek, "Bağdat şehrindenim. Eşimin ismi Fadisad, 2 kızım var. Büyük kızımın adı Meis, diğer kızımın adı Fatma. Fatma 4 yaşında kan kanser oldu. Hindistan'a 3 kere gittik. Sonra Beyrut'a Amerikan Hastanesi'ne gittik. Burada benden ilik alınarak kızıma naklettiler, 5 ay boyunca müşahade altında kaldık. Böylece ameliyat süreci bitmiş oldu. Doktorlar bize bundan böyle havası temiz yerde yaşamamızı tavsiye edince Türkiye'ye geldik. Doktorlar 5 sene boyunca özenle bakılmasını söyledi. Eğer 5 sene içinde herhangi bir rahatsızlık olmazsa hastalığın Fatma'yı terk edeceğini söylediler. Doktorlar kızım için bir tedavi programı hazırladılar. Bu program için de temiz hava, sağlıklı beslenme verildi. Irak'ın iklimi ve havası kirli olduğundan yaşayamazdık. Irak'tan çıkmamızda 2 sebep vardı. Ben Şii mezhebindendim ve eşim Sünni idi. Beni Sünni bir kadınla evlendiğim için ölümle tehdit ettiler. İkinci sebep ise kızım Fatma'nın rahat hayat sürmesiydi. Benim ilk çocuğum da kızımla aynı hastalığa sahipti ve 6 aylıkken ölmüştü. Ben de bunun için çok korktum. Kızımın iyileşmesi için yardım bekliyorum" şeklinde konuştu.
En Çok Okunan Haberler
Bursa merkezli operasyon: Suç örgütü çökertildi!
Şüphe üzerine durduruldu: Araçtan inmeyip, polise direndi!
Uzmanlardan Merkez Bankası değerlendirmesi! Faiz indirimi ne zaman başlar?
TESK Başkanı Palandöken: 'Esnaf ve halk büyük sıkıntıda'
PFDK kararları açıklandı! 7 Süper Lig kulübüne ceza
26 Nisan 2024 Cuma günü maç programı: Bugün hangi maçlar var?
Bursa'da 2 avukatı darp eden iş insanı tutuklandı
Osmaniye'de yılan operasyonu!
Ters laleler, güzelliğiyle görenleri mest etti
Bursa'da feci kaza: Ölü ve yaralılar var
2024 kurbanlık fiyatları belli oldu mu? 1 ton dana kaç bin TL?
Bursa'da mobilya dükkanında korkutan yangın