Hava Durumu

Hülya Koçyiğit sipariş verdi: Bursa’nın en eski esnafı mesleğini sürdürüyor!

Bursa’da yaklaşık 61 yıldır yorgancılık yapan Emri Çalışkan, Hülya Koçyiğit’in kendisine yedi tane yorgan diktirdiğini söyledi. Ayrıca Çalışkan, Koçyiğit’in, “Ben el emeğine aşığım” dediğini de sözlerine ekledi.

Haber Giriş Tarihi: 02.05.2024 13:19
Haber Güncellenme Tarihi: 02.05.2024 13:19
Kaynak: Damla Dilmeç
Hülya Koçyiğit sipariş verdi: Bursa’nın en eski esnafı mesleğini sürdürüyor!

Eskiden genç kızların çeyizlerini süsleyen geleneksel yün ve pamuk yorganların yerini sentetik malzemelerden üretilen fabrikasyon yorganların almasıyla yorgan ustalığı da unutulmaya yüz tutan zanaatlardan biri haline geldi. Bursa’nın en eski yorgancısı olan 83 yaşındaki Emri Çalışkan, el işine kıymet verenler için mesleğini sürdürüyor. Çalışkan'ın dükkanı Kayhan Çarşısı'nda bulunuyor... 

“MESLEĞİ YAPAN KALMADI”

1959’da Makedonya Üsküp’ten Türkiye’ye gelen Çalışkan, “Kısa bir süre İstanbul da yaşadık. Bursa’ya geldiğimizde dükkanım yoktu. Çarşıdan iş alıp yapıyordum. Ardından Denizli’de 2 yıl askerlik yaptım. 1962’de gelip Kayhan çarşısında şimdi İHH derneğinin olduğu yerde dükkanımı açtım. Dükkân çok büyüktü, işler hızlıydı, modellerimizin fotoğrafları vardı. Eskiden hanım kızlarımız geliyordu buraya, bakıyordu, modellerden beğeniyordu. Tavus kuşu olsun, lale modeli olsun derlerdi. Kızlarımız çeyiz için seccade diktirirlerdi. Şimdi kalmadı öyle şeyler  tabi Hiç kimse özel olarak model istemiyor. Eskiden yanımda  dört beş tane kalfa çalıştırıyordum. Artık mesleği yapan kimse kalmadı. Bursa’da da bir iki tane yapan vardır belki ama en eskisi benim. Artık çırak da yetiştirmiyoruz. Geleni de kovarız, çünkü meslek bitti ekmek yiyemezsin bu meslekte vebal almış oluruz. Şimdi benim devamlı gelen eski müşterilerim var. Genelde anneler geliyor. Fitilli dediğimiz her tarafı beyaz modelden diktiriyorlar. Üzerine nevresim geçirdikleri yorganlardan yapıyorlar. Eskiden doktorlara, avukatlara yorgan dikerdim hatta benim müşterilerimden birisi de Hülya Koçyiğit, Hülya Hanım'a yedi tane yorgan diktim bugüne kadar, hep aynı dokuz baklava modelini isterdi. Hiç vazgeçmeden hep aynı model ve pamuk saten isterdi. İpek saten değil, mat pamuk saten isterdi. Hülya hanım kumaştan ve modelden anlıyor ama artık el işine kıymet veren kalmadı. Yorgancılık tarihe karıştı” dedi.

HÜLYA KOÇYİĞİT: “BEN EL EMEĞİNE AŞIĞIM”

Hülya Koçyiğit tanışma hikayesinin anlatan hacı abi, “Buraya kamerayla geldiler yorgancılık hakkında konuştu. Hülya Hanım da beni televizyonda seyretmiş Uludağ’daki otelinde çalışanlarını arayıp Bursa’da bir tane yorgancı var gidin bulun demiş. Emine diye bir sekreter, Hülya Hanım seni görmüş ve yorgan siparişi vermek istiyor dedi. Müdürle birlikte gelerek, dört tane yorgan siparişi verdiler. Geçen sene Selim Bey'le birlikte geldiler, burada oturduk çay içtiler, biraz sohbet muhabbet ettik. Dedim ki ona: Ya aşağı yukarı sana on tane yorgun oldu diktim, sen yukarıda otelde battaniye kullanıyorsun. Bunları ne yapıyorsun dedim. O da hacı abi ben el emeğine aşığım dedi. İki, üç tanesini kendi evimde tutuyorum. Diğerlerini de sevdiğim insanlara, akrabalarıma, kızıma hatıra olarak veriyorum sizin mesleğinin bitiyor zaten tarihe karışıyor dedi” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Damla Dilmeç

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.