Hava Durumu

Doğu Türkistan'daki toplama kamplarını anlattı: İşkence ile öldürüp, cesetleri yakıyorlar

Doğu Türkistanlı Abduhalik Aziz, ülkesinde kurulan toplama kamplarında neler yaşandığını, Çin'in kendilerine yaptığı işkenceleri tek tek anlattı. Aziz, Çin hükümetinin suçsuz olmalarına rağmen anne ve babasını hapse mahkum ettiğini ve hayatta olup olmadıklarını bilmediğini söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 27.05.2021 06:30
Haber Güncellenme Tarihi: 27.05.2021 06:30
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursahayat.com.tr/
Doğu Türkistan'daki toplama kamplarını anlattı: İşkence ile öldürüp, cesetleri yakıyorlar

Sümeyye KAYAALTI

Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine yönelik uyguladığı zulme dünya ülkeleri sessiz kalıyor. Doğu Türkistan'da eğitim adı altında toplama kamplarında zorla tutulan genç, yaşlı, kadın ve çocuklar işkenceye uğruyor, tecavüz ediliyor ve aileleriyle görüşmelerine izin verilmiyor. Anne ve babasının suçsuz olmasına rağmen, hapse mahkum edildiğini söyleyen 24 yaşındaki Doğu Türkistanlı Abduhalik Aziz Bursa Hayat'a konuştu. Aziz, ülkesinde yaşanılanların yanı sıra, ailesinin şu anda hayatta olup olmadığını bilmediğini ve onlar için çok endişelendiğini anlattı.

-Merhaba. Kendinizden bahseder misiniz?

-Merhaba, ben Abduhalik Aziz. Doğu Türkistan'ın Kaşgar şehrinde doğdum. 2015 yılında eğitim almak için Mısır'a gittim. 7 Mayıs 2017 yılında ise, Mısır'dan Türkiye'ye geldim.

-Doğu Türkistan'da şu an neler yaşanıyor?

-Doğu Türkistan'daki kamplarda kadınlara tecavüz ediliyor, kısırlaştırılıyor ve zorla kürtaj yapılıyor. Kocaları toplama kampına alınmış olan kadınların hanelerine ise Çinli erkekler yerleştiriliyor. Uygur kızları zorla Çinlilerle evlendiriliyor, çocuklar ailelerinden koparılıp kamplarda asimile edilerek birer Çinli olarak yetiştiriliyor. Gençlerin organları çalınarak helal canlı organ diye Arap ülkelerine satılıyor. Yaşlı, erkek, kadın, çocuk demeden kamplarda her türlü fiziki ve manevi işkenceler yapılıyor. Kamplarda vatandaşlarımız işkence ile öldürülüyor, sonrasında cesetleri yakıyorlar.  Ölmek üzere olan insanları da sorumluluktan kurtulmak için ailelerine teslim ediyorlar. Kamp dışındakiler ise köle işçi olarak çalıştırılıyor. Yurt dışındaki ailelerle iletişime geçmek, dini ibadetler yasaklanıyor. Ve camiler kapatılıp yıkılıyor. Kadınların uzun etekleri sokaklarda, caddelerde belediye çalışanları tarafından kesiliyor. Uygurların mimari ve gündelik kültürlerini ve tarihi mezarlarını yok ediyorlar.

-Kendi ülkenizde ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz?

-Yurt dışına gitmeden önce yaşadıklarımı anlatacağım. 3 - 4 arkadaşımla yolda beraber yürürken polisler tarafından kontrol ediliyorduk. Başörtülü kadınlar yaşlı, genç demeden polisler tarafından araca bindirilerek karakola götürülüyordu. Hiç kimse karşılık gösteremiyordu, 'neden böyle yapıyorsunuz' diye soran olursa terör suçuyla tutuklanıyordu.

-Anne ve babanız hangi suçla mahkum edildi?

-Babam 8, annem ise 6 senelik hapis cezasına çarptırıldı. Onların hiçbir suçu yok. Çin hükümeti, bizleri yok etmek için her türlü yalan bahanelerle ve özellikle benim yurt dışında olduğumu suç sayarak hapse attı. Bu sene 5 yaşında olan kardeşimin de nerede olduğunu ve hayatta olup olmadığını bilmiyorum.

(Abduhalik Aziz)

-Hapisteyken ailenizle görüşme hakkınız var mı?

-Ailem hapisteyken içinde bulunduğumuz 21. Yüzyıl'da internet dünyasında görüşebilmem gerekiyordu. Ama Çin hükümeti izin vermiyor.  Ben annem ile babamın şu an hayatta olduğunu dahi bilmiyorum. Onlar için çok endişeliyim.

-Baskılar önceki dönemlere kıyasla günümüzde arttı mı yoksa azaldı mı?

-Baskıların daha da arttığını üzülerek belirtmeliyim.

-Dünya ülkelerinin sesinizi duyduğunu düşünüyor musunuz?                                                                                                              

-Maalesef dünya ülkeleri bu duruma karşı sessiz... Ancak Doğu Türkistan'da soykırım oluyor. Tarih yok oluyor ve dünya buna susuyor.

-Son olarak eklemek istediğiniz bir mesajınız var mı?

-Biz Türk'üz; soydaşız, aynı dindeniz. Bizim tükenmememiz için bize ses vermenizi, Çin'in bu soykırımına dur demenizi istiyoruz. Şunu da belirtmek isterim ki, Doğu Türkistan'da Çinliler Uygurlara 'akrabalık projesi' diye bir utanmazlık uyguluyor. Yani Çinliler Uygur Türklerinin evine gidiyor, aynı sofraya beraber oturuyorlar. Domuz eti yemeye, içki içmeye zorluyorlar. Eğer Uygurlar kabul etmezse, Çinliler direk polise haber veriyor. Daha sonra o aileyi kampa götürüyorlar. İçki içip sarhoş olan Çinliler de, Türk'ün, Müslüman'ın evinde istediğini yapıyor...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.