Paris’ten Bursa’ya dönen Emirhan Demirbağ, yıllardır biriktirdiği antikaları eşiyle birlikte açtığı nostaljik kafede sergileyerek geçmişi bugüne taşıyor.
Haber Giriş Tarihi: 30.10.2025 17:12
Haber Güncellenme Tarihi: 30.10.2025 17:39
Kaynak:
İHA
Bursa’da hizmet veren bir kafe, klasik bir mekândan öte geçmişi bugüne taşıyan bir “yaşayan müze” gibi. Paris’teki hayatını bırakarak Bursa’ya dönen Emirhan Demirbağ, ortaokul yıllarında başlayan antika merakını eşiyle birlikte bir kafeye dönüştürdü. Yıllarca kolilerde saklanan eşyalar, şimdi ziyaretçilerini nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor.
Yurt dışında uzun süre yaşadıktan sonra dört yıl önce kesin dönüş yaptığını söyleyen Demirbağ, “Bursa’ya geldikten sonra eşimle birlikte konsept mekânlar açma fikrimiz doğdu. Koleksiyonumuzda biriken antikaları değerlendirip bu mekânı kurduk. Bu hem bizi mutlu etti hem de insanlardan beklemediğimiz bir ilgi gördük,” dedi.
İlk başta depo olarak tasarladıkları yerin kısa sürede bir buluşma noktasına dönüştüğünü belirten Demirbağ, “Kıymet verdiğimiz eşyalar kolilerde yıllarca bekliyordu. Ziyan olmasın diye bir yer açtık, dostlarla otururuz diye düşündük ama öyle ilgi gördü ki, ilk günlerde merdivenlerde sıra oluştu,” ifadelerini kullandı.
ORTAOKULDA BAŞLAYAN MERAK, HAYAT TARZINA DÖNÜŞTÜ
Antika tutkusunun çocukluk yıllarına dayandığını anlatan Demirbağ, “İlk koleksiyonumu ortaokulda yaptım. Plaklar, kasetler, daktilolar derken bu ilgi zamanla büyüdü. Bir noktada hobi olmaktan çıkıp yaşam tarzına dönüştü. Kimi eşyalarımız antika değeri taşıyor, kimileri sadece eski ama hepsinin bir hikâyesi var,” dedi.
MÜZE DEĞERİNDE AMA KIRILGAN EŞYALAR GİZLİ KALIYOR
Kafede yüzlerce nostaljik parça sergilense de, Demirbağ bazı özel koleksiyonlarını getirmediğini belirterek, “Bir keresinde çok değerli bir vazoyu getirmiştim, biri yanlışlıkla kırdı. O günden sonra en kıymetli parçaları evde tutuyoruz,” diye konuştu.
HER YAŞTAN ZİYARETÇİ AYNI MASADA
Demirbağ, mekânın en özel yönlerinden birinin farklı yaş gruplarını bir araya getirmesi olduğunu vurgulayarak, “Buraya gelen herkes geçmişle bir bağ kuruyor. 70 yaşındaki bir anneyle 15 yaşındaki torunu aynı masada sohbet ediyor. Belki de bayramda bir araya gelmeyen kuşaklar burada buluşuyor,” dedi.
Kafenin menüsü de dekorasyonu kadar özgün. Çay yerine “Bismillah dedin mi?”, salep yerine “Ben gelinken 40 kiloydum” gibi nostaljik ifadeler menüde yer alıyor. Demirbağ, “Menümüzü eski sözlerle süsledik ama modern içecekleri de dışlamıyoruz. Latte de var, oralet de… Amacımız köklerimizle bağımızı koparmadan ilerlemek,” ifadelerini kullandı.
“YENİ MEKÂNLARDA DA KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATACAĞIZ”
Yeni projelerinde kültürel unsurları modern fikirlerle birleştireceklerini söyleyen Demirbağ, “Bir İtalyan duvarı boyayacağız ama üstüne ‘Bismillah’ yazacağız. DJ kabinimiz olacak ama DJ Osmanlı fesi takacak. Bizim derdimiz, kültürümüzü eğlenceli bir şekilde yaşatmak,” dedi.
“KAFEMİZİ KORUMAK İSTİYORUZ”
Demirbağ, plak boyama atölyeleri ve film geceleri gibi etkinliklerle mekânı canlı tuttuklarını belirterek, “Bu yerin ruhunu korumak istiyoruz. Çok büyümek değil, bozulmadan devam etmek istiyoruz. Ama yakında farklı bir konseptle yeni bir yer daha açabiliriz,” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa’da geçmişin izlerini taşıyan kafe!
Paris’ten Bursa’ya dönen Emirhan Demirbağ, yıllardır biriktirdiği antikaları eşiyle birlikte açtığı nostaljik kafede sergileyerek geçmişi bugüne taşıyor.
Bursa’da hizmet veren bir kafe, klasik bir mekândan öte geçmişi bugüne taşıyan bir “yaşayan müze” gibi. Paris’teki hayatını bırakarak Bursa’ya dönen Emirhan Demirbağ, ortaokul yıllarında başlayan antika merakını eşiyle birlikte bir kafeye dönüştürdü. Yıllarca kolilerde saklanan eşyalar, şimdi ziyaretçilerini nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor.
Yurt dışında uzun süre yaşadıktan sonra dört yıl önce kesin dönüş yaptığını söyleyen Demirbağ, “Bursa’ya geldikten sonra eşimle birlikte konsept mekânlar açma fikrimiz doğdu. Koleksiyonumuzda biriken antikaları değerlendirip bu mekânı kurduk. Bu hem bizi mutlu etti hem de insanlardan beklemediğimiz bir ilgi gördük,” dedi.
İlk başta depo olarak tasarladıkları yerin kısa sürede bir buluşma noktasına dönüştüğünü belirten Demirbağ, “Kıymet verdiğimiz eşyalar kolilerde yıllarca bekliyordu. Ziyan olmasın diye bir yer açtık, dostlarla otururuz diye düşündük ama öyle ilgi gördü ki, ilk günlerde merdivenlerde sıra oluştu,” ifadelerini kullandı.
ORTAOKULDA BAŞLAYAN MERAK, HAYAT TARZINA DÖNÜŞTÜ
Antika tutkusunun çocukluk yıllarına dayandığını anlatan Demirbağ, “İlk koleksiyonumu ortaokulda yaptım. Plaklar, kasetler, daktilolar derken bu ilgi zamanla büyüdü. Bir noktada hobi olmaktan çıkıp yaşam tarzına dönüştü. Kimi eşyalarımız antika değeri taşıyor, kimileri sadece eski ama hepsinin bir hikâyesi var,” dedi.
MÜZE DEĞERİNDE AMA KIRILGAN EŞYALAR GİZLİ KALIYOR
Kafede yüzlerce nostaljik parça sergilense de, Demirbağ bazı özel koleksiyonlarını getirmediğini belirterek, “Bir keresinde çok değerli bir vazoyu getirmiştim, biri yanlışlıkla kırdı. O günden sonra en kıymetli parçaları evde tutuyoruz,” diye konuştu.
HER YAŞTAN ZİYARETÇİ AYNI MASADA
Demirbağ, mekânın en özel yönlerinden birinin farklı yaş gruplarını bir araya getirmesi olduğunu vurgulayarak, “Buraya gelen herkes geçmişle bir bağ kuruyor. 70 yaşındaki bir anneyle 15 yaşındaki torunu aynı masada sohbet ediyor. Belki de bayramda bir araya gelmeyen kuşaklar burada buluşuyor,” dedi.
MENÜDE NOSTALJİK DOKUNUŞLAR: “BİSMİLLAH DEDİN Mİ?”
Kafenin menüsü de dekorasyonu kadar özgün. Çay yerine “Bismillah dedin mi?”, salep yerine “Ben gelinken 40 kiloydum” gibi nostaljik ifadeler menüde yer alıyor. Demirbağ, “Menümüzü eski sözlerle süsledik ama modern içecekleri de dışlamıyoruz. Latte de var, oralet de… Amacımız köklerimizle bağımızı koparmadan ilerlemek,” ifadelerini kullandı.
“YENİ MEKÂNLARDA DA KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATACAĞIZ”
Yeni projelerinde kültürel unsurları modern fikirlerle birleştireceklerini söyleyen Demirbağ, “Bir İtalyan duvarı boyayacağız ama üstüne ‘Bismillah’ yazacağız. DJ kabinimiz olacak ama DJ Osmanlı fesi takacak. Bizim derdimiz, kültürümüzü eğlenceli bir şekilde yaşatmak,” dedi.
“KAFEMİZİ KORUMAK İSTİYORUZ”
Demirbağ, plak boyama atölyeleri ve film geceleri gibi etkinliklerle mekânı canlı tuttuklarını belirterek, “Bu yerin ruhunu korumak istiyoruz. Çok büyümek değil, bozulmadan devam etmek istiyoruz. Ama yakında farklı bir konseptle yeni bir yer daha açabiliriz,” dedi.
Kaynak: İHA
Son Haberler
TFF Tahkim Kurulu Bursaspor’un itirazını karara bağladı
Bursa’da planlı elektrik kesintisi - 7 Aralık 2025 Pazar
Bursa namaz vakitleri - 7 Aralık 2025 Pazar