Buzulların keşfi, insanların dünyayı keşfetmeye başlamasıyla birlikte olmuştur. Buzullar, yüksek dağlarda ve kutuplarda yaşayan insanlar tarafından yüzyıllardır biliniyordu. Ancak, buzulların özellikleri ve oluşumu hakkındaki bilimsel bilgi, 19. yüzyılda ortaya çıkmaya başladı.
İsviçreli bilim insanı Horace-Bénédict de Saussure, Alp Dağları'ndaki buzulları incelemeye başladı. Saussure, buzulların hareket ettiğini ve sürekli olarak eriyip yeniden oluştuğunu keşfetti. Saussure'ün çalışmaları, buzulların bilim dünyasında tanınmasını sağladı. İskoç bilim insanı James Hutton, buzulların oluşumunu açıklamak için bir teori geliştirdi. Hutton'ın teorisine göre, buzullar, buzul çağında, dünyanın büyük bir bölümünü kaplayan buz kütlelerinin bir parçasıydı. Buzul çağının sona ermesiyle birlikte, buz kütleleri erimeye başladı ve günümüzdeki buzulları oluşturdu. Buzulların incelenmesi ile ilgili çalışmalar hız kazandı. Buzulların oluşumu, hareketi ve erimesi hakkındaki bilgimiz bu dönemde önemli ölçüde arttı. Buzulların iklim değişikliği üzerindeki etkileri de bu dönemde daha iyi anlaşılmaya başlandı.
Günümüzde, buzullar, iklim değişikliğinin en önemli göstergelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Buzulların erimesinin, deniz seviyesinin yükselmesine ve ekolojik dengeyi bozmaya neden olduğu bilinmektedir. Sonuç olarak, buzulların keşfi, insanların dünyayı keşfetmeye başlamasıyla birlikte olmuştur. Ancak, buzulların özellikleri ve oluşumu hakkındaki bilimsel bilgi, 19. yüzyılda ortaya çıkmaya başladı. 20. yüzyılda, buzulların incelenmesi ile ilgili çalışmalar hız kazandı ve günümüzde, buzullar, iklim değişikliğinin en önemli göstergelerinden biri olarak kabul edilmektedir.