
Londra merkezli Kanser Araştırma Enstitüsü (ICR) uzmanları, bu genlerdeki değişikliklerin erkeklerde prostat kanserinin daha erken yaşta ve daha agresif bir şekilde gelişme riskini önemli ölçüde artırdığını belirtiyor.
ICR araştırmacıları, prostat kanseri açısından yüksek risk grubunu belirlemek için yürüttükleri çalışmanın sonuçlarını, Berlin’de gerçekleştirilen Avrupa Tıbbi Onkoloji Derneği (ESMO) kongresinde paylaştı. Araştırma, Kanser Araştırma Vakfı (Cancer Research UK) desteğiyle 20 ülkede, 65 merkezde yürütüldü.
RİSK ARTIŞI AÇIKÇA GÖRÜLÜYOR
Araştırmaya göre BRCA1 mutasyonu taşıyan erkeklerde agresif prostat kanserine yakalanma olasılığı, mutasyona sahip olmayanlara kıyasla üç kat daha yüksek. BRCA2 mutasyonu taşıyanlarda ise risk iki kat artarken, hastalığın ortalama teşhis yaşı 65’ten 60’a geriliyor.
PSA TESTİ ERKEN TEŞHİSTE HAYATİ ÖNEME SAHİP
Uzmanlar, kanda prostat kanseri belirteci arayan PSA testinin, yüksek risk grubundaki erkekler için erken teşhis açısından oldukça etkili olduğunu vurguluyor.
ICR Onkogenetik Profesörü Ros Eeles, Daily Mail’e yaptığı açıklamada, “BRCA1 ve BRCA2 mutasyonlarına sahip erkeklerde agresif prostat kanseri riski belirgin şekilde daha yüksek. Daha hassas tarama yöntemleri geliştirilene kadar, bu bireyler için yıllık PSA testi erken teşhis ve tedavi şansını artırabilir” dedi.
Eeles ayrıca, düzenleyici kurumlara çağrıda bulunarak, “40 yaşından itibaren bu gen mutasyonlarına sahip erkeklerin yıllık PSA testi ile taranmasını sağlayacak rehberlerin güncellenmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Araştırma kapsamında 3 binden fazla erkek, beş yıl boyunca her yıl PSA testine tabi tutuldu. Sonuçlar, hedefe yönelik taramanın erken teşhis açısından kritik öneme sahip olduğunu ortaya koydu. Verilere göre prostat kanseri erken evrede yakalanan erkeklerin yüzde 90’ı 10 yıl sonra hâlâ hayatta; hastalık geç fark edildiğinde ise bu oran yüzde 20’nin altına düşüyor.
“ANGELİNA JOLİE GENİ” NEDİR?
BRCA1 ve BRCA2, hücrelerin DNA onarım mekanizmasını yöneten genlerdir. Bu genlerde mutasyon oluştuğunda DNA hasarları düzgün bir şekilde onarılamıyor ve kanser riski artıyor. Kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri, erkeklerde ise prostat ve pankreas kanseri riski yükseliyor.
Ünlü oyuncu Angelina Jolie’nin annesi ve teyzesi yumurtalık kanserinden hayatını kaybetmişti. 2013 yılında genetik test yaptıran Jolie, BRCA1 mutasyonu taşıdığını öğrendi. Bu durum, onun meme kanseri riskini yüzde 87, yumurtalık kanseri riskini ise yüzde 50’ye çıkarıyordu. Jolie, önleyici olarak her iki memesini ve yumurtalıklarını aldırdı ve kararını “My Medical Choice” (Tıbbi Seçimim) başlıklı makalesinde dünya ile paylaştı.