26 Kasım 2015 Cuma günü Gebze'de vefat edip Oltu'da toprağa verilen ve Asıl adı Cengiz Ay olan Âşık Yaranî 1946 yılında Oltu ilçesine bağlı Topkaynak köyünde dünyaya geldi. Ailesinin tek çocuğu olan Âşık Yaranî çok küçük yaşlarda babasını kaybetti. İlkokul mezunudur. Kendi köyünde okul olmadığı için ilkokulu Oltu'nun Bahçecik köyünde bitirdi. 1958 yılında Henüz 12 yaşında bir çocukken Erzurum'a gitti ve çeşitli işlerde çalıştı. Âşıklığın yanı sıra esnaflık da yapmıştır. Yâranî'nin ilk ustası dedesi Mahmut Efendi olmuştur. Dedesinden dinlediği âşık hikâyeleri ve onlara ait şiirlerle büyümüş böylece âşıklık geleneği ile küçük yaşlarda tanışmıştır. Çocukluğundan itibaren âşıklar meclislerinde bulunmuş, büyükler tarafından köy odasına çağrılıp türküler söyletilmiştir. Yâranî, bir ustanın yanında sürekli bulunmamıştır. Ancak etkilendiği, ilham aldığı âşıklar vardır. Sümmani, Şenlik, Bardızlı Mevlüt İhsani, Reyhani gibi âşıklardan etkilenmiştir. Yaranî, âşık olmak için sevmek çile çekmek ve yoksul olmak gerektiğine inanmaktaydı. Yakın dost, arkadaş, anlamlarına gelen 'Yaranî' mahlası, dost ve arkadaş canlısı olduğu için yine arkadaşları tarafından verilmiştir. İrticalen şiir söylemenin insanın kendi ruhunda oluştuğuna inanmaktaydı. Kendisini âşık olarak nitelendirmiştir. Âşıklığı meslek olarak görmüş ve kahvelerde, düğünlerde, güreşlerde, davet edildiği ortamlarda icra etmiştir. Tasnif ettiği Öksüzoğlu hikâyesinin yanı sıra ustalarından öğrendiği hikâyeler de vardır. Yerel radyo ve televizyonlarda programlar yapmıştır. Şiirleri dergi ve gazetelerde yayınlanmıştır. Araştırmacı Yazar Temel Vural tarafından hazırlanan 'Sümmani'den Günümüze Oltu Havzası Şairleri' adlı Oltu ve yöresi şairlerinden bahseden kitapta kendisine yer verilmiştir. Oğula Nasihat Yıllarca anlattım sana sırrımı Onu yad ellere bildirme oğul Bırakır giderim servet varımı Sahip ol elinden aldırma oğul Babanın sözünden ne olur küsme Fırtına misali dağlarda esme Hısım akrabayı kapıdan kesme Dostluğu aradan kaldırma oğul Doğru çalış, helal kazan, helal ye Sana ne söylersem dinle! Ne olduğun deme ne olurum de Kem söz ile yürek deldirme oğul Eğer yapmıyorsan bir gönül yıkma Kendine sahip ol ahlâktan çıkma Kendini bilmezle oturup kalkma Ölmeden sen beni öldürme oğul Çok güvenme gençliğine varına Kem göz ile bakma elin yarına Çünkü kanat germiş yavrularına Onu yuvasından aldırma oğul Yarânî, boş lafla halkı aldatma Aldanan kendinsin kendin avutma Aslın Türk ve Müslümandır unutma Sakın kimliğini sildirme oğul Benim Anam Erzurumludur Şerefle tarihe yazmış adını Çünkü benim anam Erzurumludur İstiklal uğruna kurmuş vadini Çünkü benim anam Erzurumludur Kolay mı tarihe destan yazması Silahları, balta, kürek, kazması Sargı olmuş yemenisi yazması Çünkü benim anam Erzurumludur Doksan Üç Harbi'nden geliyor izi Şehit Erzurum'un dağları düzü Araştırdım anam öz DADAŞ kızı Çünkü benim anam Erzuruludur Benim anam analardan baş idi Şehit vermiş iki gözü yaş idi Sırtında cepheye mermi taşıdı Çünkü benim anam Erzurumludur Bakışıyla şimşekleri çakardı Hançerini kurşağına takardı Düşman baş kaldırsa karsı çıkardı Çünkü benım anam Erzurumludur Yaranî sevdiğin Hak'tır vatandır Şehitleri toprağında yatandır Bu dediğim ana Nene Hatundur Çünkü benim anam Erzurumludur...