Yılbaşı döneminin yaklaşmasıyla birlikte markaların "yüksek oranlı indirim" ve "kısa süreli fırsat" temalı kampanyaları hız kazandı. Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, bu süreçte yaşanan yoğunluğun sadece ticari hareketliliği değil, dolandırıcılık risklerini de beraberinde getirdiğini ifade ederek yasal çerçeveyi ve tüketici sorumluluklarını anımsattı.
İNDİRİM ORANI SON 30 GÜN ÜZERİNDEN HESAPLANMALIİndirimli satışların Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Fiyat Etiketi Yönetmeliği ile sınırlandırıldığını belirten Ergün Kılıç, uygulamaların keyfi olmadığını vurguladı. Kılıç, "Mevzuata göre indirimin gerçek olması ve indirime esas alınan fiyatın son 30 gün içindeki en düşük fiyat olması zorunludur. Aksi halde bu durum, aldatıcı ticari uygulama sayılır ve cezai işleme tabidir" dedi.
ALGI YÖNETİMİYLE PLANSIZ HARCAMAYA TEŞVİKİşletmelerin büyük puntolarla duyurduğu indirim oranlarının tüketicide "fırsatı kaçırma korkusu" (FOMO) yarattığını ifade eden Kılıç, reklamların acele ettirici etkisinin sorgulama yetisini zayıflattığını anlattı. Özellikle özel günlerdeki kampanyaların plansız harcamalara ve borç sarmalına yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu.
GÜVENLİ ALIŞVERİŞ İÇİN ALTIN KURALLARE-ticaret sitelerini taklit eden sahte platformlara karşı vatandaşların dikkatli olması gerektiğini bildiren Genel Başkan Kılıç, güvenli alışveriş için şu önerileri sıraladı:
Alışveriş yapılacak sitelerin ".com.tr" uzantılı veya bilinen resmi markalara ait olduğu teyit edilmelidir.
Sosyal medya üzerinden yönlendirilen bağlantılara ve piyasa değerinin çok altındaki aşırı indirim vaatlerine şüpheyle yaklaşılmalıdır.
Açık iletişim bilgisi bulunmayan ve güvenli ödeme seçenekleri sunmayan platformlardan uzak durulmalıdır.
Kılıç son olarak, finansal disiplinin bir tüketici sorumluluğu olduğunu hatırlatarak, ihtiyaç listesi hazırlanmadan yapılan alışverişlerin indirim oranı ne olursa olsun bütçeye zarar vereceğine dikkat çekti.