
Asgari ücrette yeni zam tartışmaları sürerken, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) dikkatini başka bir tabloya çevirdi: Türkiye’de çalışanların büyük çoğunluğu hâlâ asgari ücretli ya da ona çok yakın maaşlarla geçiniyor.
SGK, özellikle tekstil, gıda, hizmet, inşaat ve perakende gibi emek yoğun sektörlerde uzun süredir aynı çalışanlarını asgari ücretle gösteren işletmelere yönelik geniş çaplı denetimler başlattı. Amaç, kayıt dışı maaş ödemelerini tespit ederek gerçek ücret tablosunu ortaya koymak.
TÜRKİYE’DE İŞLETMELERİN YAPISI: KOBİ’LER İSTİHDAMIN OMURGASI
Türkiye genelinde 2 milyon 248 bin 858 işletme faaliyet gösteriyor. Bunların 2 milyon 209 bini özel sektör, 39 bini kamu, 184 bini ise geçici işletme statüsünde. Toplam istihdam 18 milyon 633 bin 416 kişi. Bunun 16 milyon 974 bini zorunlu sigortalı, geri kalanı ise çırak, stajyer veya farklı sigorta kollarında yer alıyor.
10 ve üzeri işçi çalıştıran işletme oranı yalnızca %12,5, 50’den fazla çalışanı olan işletme oranı ise %1,9. Bu tablo, ekonominin ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli işletmelerden (KOBİ) oluştuğunu gösteriyor.
ASGARİ ÜCRET ORTALAMAYA DÖNÜŞTÜ
2025 yılında asgari ücretin brüt tutarı 26.005 TL 50 kuruş. SGK kayıtlarına göre bildirilen ortalama brüt maaş 47.676 TL, yani asgari ücretin 1,83 katı. Bu da asgari ücret ile ortalama ücret arasındaki farkın giderek kapandığını ortaya koyuyor. Uzmanlara göre bu durum, asgari ücretin artık taban değil, ortalama ücret haline geldiğini gösteriyor.
Birçok işletme çalışanına daha yüksek maaş ödese de, SGK’ya asgari ücret üzerinden prim bildirimi yapıyor. Maaşın bir kısmı bordrodan, kalanı elden ödeniyor.
SGK SAHAYA İNDİ: KOD-ÜCRET UYUMSUZLUKLARI İNCELENİYOR
Yeni denetimlerde müfettişler, çalışanlara “Gerçekte ne kadar maaş alıyorsunuz?” sorusunu yöneltiyor. Çalışanın “Asgari ücret bildiriliyor ama daha fazla maaş alıyoruz” demesi, eksik prim bildirimi için yeterli delil sayılıyor.
SGK, bu süreçte özellikle meslek kodları, işin niteliği, üretim miktarları ve işçilik oranlarını inceliyor. Örneğin “usta terzi” gibi vasıflı bir meslek grubundaki çalışanın asgari ücretle gösterilmesi, SGK açısından tutarsızlık olarak değerlendiriliyor.
EKSİK PRİM BİLDİRİMİNİN CEZASI AĞIR
Yargıtay kararlarına göre işçinin gerçek ücreti SGK’ya eksik bildirildiyse, işveren hem SGK’ya hem işçiye karşı sorumlu oluyor.
Buna göre:
Eksik bildirilen primler geriye dönük tahsil ediliyor,
Gecikme faizi ve idari para cezaları uygulanıyor,
İşveren, prim teşviklerinden mahrum kalıyor.
Üstelik bu farklar 5 yıla kadar geriye dönük tahsil edilebiliyor. Çalışanlar da ilerleyen dönemde açacakları davalarda eksik prim ve tazminat haklarını talep edebiliyor.
İŞVERENLERE ÇAĞRI: “GERÇEK MAAŞI BİLDİRİN”
SGK, cezadan çok sistemin doğruluğunu hedefliyor. Kurumun amacı, gerçek veriye dayalı ücret yapısı oluşturmak ve kayıt dışı ekonomiyi azaltmak.
Uzmanlara göre işverenlerin dikkat etmesi gerekenler şöyle:
Gerçek ücretleri SGK’ya bildirin. Uzun süredir asgari ücretle görünen personel risk grubunda.
Zam ve primleri bordroya yansıtın. Elden ödeme yasa dışı.
Banka, bordro ve SGK kayıtlarını uyumlu hale getirin.
Meslek kodlarını doğru kullanın. Kod-ücret uyumsuzluğu otomatik risk sinyalidir.
İç denetim yapın. SGK denetimi gelmeden önce ücret bildirimlerinizi kontrol edin.