
Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan tebliğ değişikliği ile, sermaye kaybı veya borca batıklık riski bulunan şirketler için hayati önem taşıyan bir düzenlemenin süresi uzatıldı. Henüz ifa edilmemiş yabancı para (YP) cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının hesaplamalarda dikkate alınmamasına ilişkin süre, 1 Ocak 2027'ye kadar uzatıldı.
Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan "6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 376'ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ", Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu değişiklik, özellikle döviz kurlarındaki yüksek dalgalanmalar nedeniyle sermayeleri eriyen şirketler için büyük bir mali rahatlama sağlamayı hedefliyor.
TTK'nın 376. maddesi, şirketlerin sermayelerinin üçte ikisini kaybetmesi (sermaye kaybı) veya borçlarının varlıklarını aşması (borca batıklık) durumunda izlemesi gereken hukuki yolu düzenler. Bu yeni tebliğ, söz konusu durumların tespiti için yapılan hesaplamalarda şirketlere esneklik tanıyor.
Yeni düzenlemeye göre, sermaye kaybı veya borca batıklık hesaplamaları yapılırken aşağıdaki kalemlerin dikkate alınmaması imkanı, bir yıl süreyle uzatıldı:
Henüz ifa edilmemiş yabancı para (YP) cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının tamamı.
2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısı.
Bu kalemlerin hesaplama dışında tutulması sayesinde, şirketlerin teknik olarak sermaye kaybı ya da borca batıklık durumundan kurtulmuş görünmeleri sağlanarak, Yönetim Kurullarına tanınan süre 1 yıl daha uzatılmış oldu.
Söz konusu uygulama, daha önce 1 Ocak 2026'ya kadar yapılacak hesaplamaları kapsarken, yapılan son değişiklikle bu süre 1 Ocak 2027 tarihine çekildi.
Bu erteleme, küresel ekonomik belirsizliklerin ve döviz kuru baskısının sürdüğü bu dönemde, finansal sıkıntı yaşayan şirketlere toparlanmaları için ilave bir süre sağlamış oldu.