
Gözlerden uzak bir iç savaş, milyonları yutan bir insanlık krizi…
Dünya İsrail’in Gazze’deki saldırılarını ve Rusya’nın Ukrayna işgalini izlerken, Afrika’nın kalbinde 2,5 yılı aşkın süredir sessiz bir felaket yaşanıyor. Sudan ordusu ile “Hızlı Destek Kuvvetleri” (HDK) adlı paramiliter güç arasında süren iç savaş, ülkeyi açlık, salgın ve toplu katliamlarla boğuşan bir cehenneme çevirdi.
Birleşmiş Milletler (BM), 10 milyon insanın yerinden edildiğini, 15 milyonu çocuk olmak üzere 30 milyondan fazla kişinin acil yardıma ihtiyaç duyduğunu bildiriyor.
SAVAŞIN KÖKLERİ: ESKİ BİR GÖLGENİN GERİ DÖNÜŞÜ
Sudan’daki krizin temelleri 1989’da darbe ile iktidara gelen Ömer el-Beşir dönemine uzanıyor. Beşir, 2003’te Darfur’daki isyanı bastırmak için “Cancavid” adlı milisleri sahaya sürmüştü. Bu milislerin çekirdeğinden bugünkü Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) doğdu.
2019’da Beşir’in devrilmesinin ardından geçici yönetimi paylaşan ordu lideri Orgeneral Abdülfettah el-Burhan ile HDK komutanı Muhammed Hamdan Dagalo (Hımidti) arasındaki güç mücadelesi 2023 Nisan’ında iç savaşa dönüştü.
FAŞİR’DE KATLİAM İDDİALARI
Savaşın son dönüm noktası, Darfur’daki stratejik el-Faşir kentinin HDK tarafından ele geçirilmesi oldu. BM ve uluslararası yardım kuruluşlarına göre kentte yargısız infazlar, toplu mezarlar ve sivillere yönelik etnik temizlik yapılıyor.
Sudan Doktorlar Sendikası, sadece Suudi Hastanesi’nde 450’den fazla hastanın infaz edildiğini, sahra hastanelerinde ise 1.200’e yakın yaşlı ve yaralının öldürüldüğünü bildirdi.
Uydu görüntüleri, şehirden kaçmaya çalışan sivillerin hastaneler ve toprak duvarlar yakınında toplu halde katledildiğini gösteriyor.
UNICEF, Faşir’i “çocukların her gün açlık, hastalık ve şiddet yüzünden öldüğü bir şehir” olarak tanımlıyor. 600 binden fazla kişi kamplara sığınmak zorunda kaldı.
ALTIN, GÜÇ VE JEOPOLİTİK HESAPLAR
Darfur, sadece savaşın değil aynı zamanda zengin altın madenlerinin de merkezi. Sudan, Afrika’nın en büyük üçüncü altın rezervine sahip. Bu rezervlerin büyük bölümü şu anda HDK kontrolünde.
Uzmanlar, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) HDK’ye hem mali hem askeri destek verdiğini, Kolombiyalı paralı askerlerin ve mühimmatın Somali’nin Puntland bölgesindeki Bosaso Havalimanı üzerinden Sudan’a taşındığını belirtiyor.
BAE, geçmişte Libya’da General Hafter’in, Yemen’de ise Suudi Arabistan’ın yanında yer almıştı. Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan ve Katar ise meşru Sudan hükümetini destekliyor.
“SUDAN’IN BÖLÜNMESİ İSRAİL’İN PLANI” İDDİASI
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mürsel Bayram, HDK’nin Darfur’da “devletleşme” çabasına gidebileceğini, bu sürecin İsrail’in bölgedeki stratejik çıkarlarına hizmet edebileceğini öne sürüyor.
Bayram’a göre, “HDK’yi destekleyen BAE, bölgede ABD ve İsrail’in vekil aktörü gibi hareket ediyor. 2011’de Güney Sudan’ın ayrılmasıyla başlayan bölünme süreci şimdi yeniden sahnede.”
OLASI SENARYOLAR: ÜÇ FARKLI YOL
ORSAM Kuzey ve Doğu Afrika Koordinatörü Dr. Kaan Devecioğlu, Sudan için üç olasılık öne sürüyor:
Ordu karşı saldırıya geçebilir ve HDK’nin lojistik hattını keserek üstünlük sağlayabilir.
Nil Nehri hattına çekilerek diplomatik sürece yönelebilir. Bu ise fiili bölünmenin ilk adımı olur.
Uluslararası baskıyla ateşkes sağlanabilir, ancak ülke “tek devlet” kalsa da sahada bölünme sürer.
İNSANİ FELAKET DERİNLEŞİYOR
BM, Sudan Savaşı’nı “Dünyanın en kötü insani krizi” olarak tanımlıyor. Açlık bir savaş silahı haline gelirken, gıda fiyatları 300 bin Sudan Lirası’nı aştı. Kolera salgını da krizi derinleştirdi — sadece 2024’ten bu yana 96 bin vaka ve 2.400 can kaybı bildirildi.
Bir Faşir sakini BBC’ye şöyle sesleniyor:
“Yiyecek yok, dışarı çıkamıyoruz. Yardım gelmezse daha fazla dayanamayacağız.”
SUDAN’IN KALBİ DARFUR: ALTININ BEDELİ
Analistler, Sudan’daki savaşın merkezinde Darfur’un altın rezervlerinin kontrolü olduğunu söylüyor. HDK lideri Hımidti, bu madenlerden birini şahsen yönetiyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, Dagalo’yu “soykırım suçlusu” ilan ederek yaptırım listesine aldı.
Sudan hükümeti ise Mart ayında BAE’yi Uluslararası Adalet Divanı’na şikâyet etti ve Abu Dabi’yi “Batı Darfur’daki soykırımın suç ortağı” olmakla suçladı.
SONUÇ: SESSİZ BİR SOYKIRIM
İki buçuk yıldır süren Sudan iç savaşı, on binlerce cana mal oldu. 12 milyondan fazla insan evsiz, milyonlarca çocuk açlıkla boğuşuyor.
Faşir’in düşmesi, sadece bir kentin değil, Sudan’ın birliğinin de tehlikeye girdiğinin göstergesi. Dünya Gazze’ye ve Ukrayna’ya bakarken, Sudan’da bir halk sessizce yok oluyor.