
Onur KIZILKAYA/Afra AKBALIK
Osmanlı'ya başkentlik yapmış Bursa'da pek çok önemli eser günümüze kadar korunmuştur. Başkentli özelliği Bursa'nın daha farklı anıtlara ev sahipliği yapmasına neden olmuştur. Yapılarda farklılık gösteren bu izlere de "Bursa üslubu" adı verilmiştir. Bu döneme ait eserlerde ve yapılarda, etkileyici ve tarihe ışık tutan izlere rastlanmaktadır. Bursa'ya gelen yerli ve yabancı turistlerin ziyaret etmeden geçmediği, "Bursa üslubu'ndan" esintilere sahip olan, Yeşil Camii ve Yeşil Türbe'dir.
ÇİNİ CENNETİ
"Ters T" planlı yapıya sahip olan Yeşil Cami, Çelebi Mehmet Han'ın isteği üzerine yaptırılmıştır. İnşasına 1414 yılında başlanan bu cami 2 bin kişilik bir kapasiteye mevcuttur. Yapımında bolca ince işçilik barındıran caminin ismi, minarelerinde kullanılan yeşil çinilerden gelmektedir. Günümüze ulaşana kadar geçirdiği tadilatlar sebebiyle günümüzde ismini aldığı bu çiniler mevcut değildir. Bu cami ayrıca Osmanlı mimarisinin ilk çinili süslemesine sahiptir. Kimi yazarlara göre, bu mihrap adeta bir çini cennetidir. Yapımında Bizans Dönemi'nden kalma yapı malzemelerinin de kullanıldığı Yeşil Cami'nin giriş kapısı, Türk taş oymacılığının en ince ve en estetik eserlerinden biri kabul ediliyor.
ÇOK AMAÇLI KULLANILMIŞ
Yeşil Cami'nin yapım amaçlarından biri de, caminin aynı zamanda devlet dairesi olarak kullanılabilmesidir. Caminin içerisinde ibadet alanının iki yanında yer alan ferah odalar, sancaklardan gelen görevlilerin devlet meselelerini tartıştığı salonlar olarak planlanmış. Uzun bir süre boyunca, doğudaki salon Anadolu Beylerbeyliği'nden, batıdaki salon da Rumeli Beylerbeyliği'nden gelenler tarafından kullanılmış. Bu salonlar sonradan mahkeme salonu olarak da değerlendirilmiş. Bursa Yeşil Camii'nin ikinci katında ise hünkar dairesi ve saray daireleri yer alıyor.
MOĞOLLARA GÜÇ GÖSTERİSİ
Yeşil Cami'nin karşısında bulunan Yeşil Türbe'de ise, I. Bayezıd'ın oğlu ve beşinci Osmanlı Padişahı olan Çelebi Mehmet Sultan ile kızları Selçuk Hatun, Ayşe Hatun, Hafsa Hatun ve Sitti Hatun'un, oğulları Mahmut ve Yusuf'un mezarları yer almaktadır. Yeşil Türbe'nin, Yeşil Cami'nden yüksek olmasının sebebi, Osmanlı'nın zor döneminde bile "ayaktayız" mesajını vermek içindir. Timur yenilgisi ve kardeşler arasındaki iktidar mücadelesi sonrasında Çelebi Mehmed, Osmanlı'nın yıkılmadığını ve eskisinden daha parlak eserler yapabileceğini göstermek amacıyla, Yeşil Türbe'yi ayrı bir özenle yaptırmıştır.
DÜNYADA TEK
Tüm iç cephesi baştan sona çinilerle süslenen tek türbe olan Yeşil Türbe, tarihi değerinin yanında göz alıcı güzelliğiyle de dikkat çekiyor. Sarı, yeşil, siyah, beyaz ve turkuaz gibi çeşitli renklere sahip çinilerle kaplanan mihrabı, türbenin dış duvarlarının süslendiği yeşil ve firuze rengi çinilerle çok güzel bir uyum içerisindedir. Ancak bu çinilerden, dış duvarda bulunanlardan sadece bir kısmının orijinal olduğu, diğerlerinin tadilatlar esnasında yenilendiği düşünülüyor.
Zaman içerisinde çeşitli tadilatlarla korunan her iki yapının da son onarımı 1945 yılında Mimar Macit Rüştü Kural tarafından yapılmıştır.