Yaz mevsiminin gelmesiyle pazar tezgahları rengarenk meyvelerle dolarken, Uludağ’ın ünlü kırmızı “Napolyon” kirazı bu yıl adeta kayıplara karıştı. Her yıl mayıs sonu ile temmuz başında tezgahları süsleyen, çocukların anılarında yer eden ve büyüklerin sofralarını tatlandıran kiraz, bu sezon beklenen hasadı veremedi.
Pazarda kirazın kilogram fiyatı 250 TL’den başlayıp 700 TL’ye kadar çıkarken, standart kalitede kiraz ortalama 400 TL’den satılıyor. Yüksek fiyatlar nedeniyle kiraz vatandaş için ulaşılamaz bir meyve haline geldi.
Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Rahmi Türk, Türkiye’nin dünyada kiraz üretiminde birinci sırada olduğunu ancak bu yıl istenen rakamlara ulaşılamadığını belirtti.
Türkiye’de her yıl yaklaşık 600 bin ton kiraz üretildiğini hatırlatan Prof. Dr. Türk, son iki yıldır yaşanan iklim olaylarının üretimi olumsuz etkilediğine dikkat çekti. İhracatında bu yıl beklenen seviyeye ulaşamadığının altını çizen Prof. Dr. Türk, “Bu yıl %5-10 arası bir üretim var, %90 bir üretim azlığı var, bu yıl toplam ihracat 6.000 ton civarında, geçen yıl 75-80 bin ton idi, bu yıl Afyon, Hadim, Ulukışla kiraz üretimini %2-5 gerçekleştirdi. Şubat, Mart, Nisan aylarında üç dalga halinde gelen don ve dolu zararları %90 üretim kaybı yaratınca kirazın tanesi 10 TL oldu. Bu meyvede katma değerli ürünlere geçilmeli, iklim kontrol altına alınmalı, ilaç-gübre ve sulama yapay zeka yardımıyla gereği şekilde yapılmalıdır.” dedi.
Türkiye’nin kiraz ihracatında her yıl dünya pazarında %10-15 oranında pay aldığını ancak bu yıl bu orana ulaşılamadığını belirten Türk, Türkiye’nin İspanya, Polonya, İtalya ve Yunanistan gibi rakiplerinin üretimlerini artırdığını vurguladı. Almanya ve İngiltere’de son yıllarda açılan kiraz bahçelerinin de pazar dengelerini değiştirdiğini ifade etti.
Prof. Dr. Türk, iklim krizine karşı önlem alınmaması durumunda çok daha büyük sorunların yaşanabileceğini belirterek şunları söyledi:
“Örtüsüz tarım yapılan arazilerde her zaman risk var. Kirazın istenilen kalitede yetişmesi için örtülü sistemlere geçilmesi gerekiyor. Türkiye’de kiraz üretim alanlarının dağınık ve küçük parseller halinde olması, alınacak önlemlerin etkisini azaltıyor. Öncelikle üretimde toplulaşma sağlanmalı. Böylece teknolojik yeniliklerden faydalanarak iklim krizine karşı daha güçlü önlemler alınabilir. Bu sayede su sıkıntısı gibi sorunların kalite ve üretim miktarını azaltması engellenebilir.”