Sevgi ve uyumun yolu... Aikido

Bursa'nın tanınmış spor adamlarından Aikido Baş Antrenörü Burhan Mocu, Aikido'yu sevgi ve uyumun yolu olarak tarif ediyor.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://bursahayat.com.tr/

Süleyman TURUNÇ

Aikido denince Bursa'da ilk akla gelen isimlerden olan Aikido baş antrenörü Burhan Mocu ile felsefeye dayalı bu savunma sanatının merak edilenlerini konuştuk. Mocu'ya göre Aikido, dünyaya uyumu getirmek ve insanın varlığını tek bir bütüne dönüştürmek için var.

-Merhabalar, kendinizden ve salonunuzdan biraz bahseden misiniz?

1954 yılında İzmir'de doğdum. 3 çocuk babasıyım. Türkiye Wushu Kung Fu Federasyonu/ Aikido Grubu Teknik Kurul Başkan Yardımcısıyım. 2 oğlum judo antrenörü. Salonu açmamızda hem etrafımızdaki insanlardan gelen talepler hem de bir sporcu olarak senelerce merdiven altı tabir ettiğimiz spor salonu olmaktan uzak yerlerde çalıştığımızdan ötürü kendimize ve de spor yapmak isteyen diğer insanlara temiz, yapılacak olan aktiviteler uygun hizmet vermek olarak kısaca özetleye biliriz. Kulübümüzü 2009 senesinde Bursa Aikido ve Judo Spor Kulübü olarak açtık. Hali hazırda iki ana branşta hizmet vermekteyiz... Bunlar Aikido ve Judo. Judo derslerini büyük oğlum Önder Mocu vermekte; kendisi 3. DAN 2. Kademe judo antrenörü olup aynı zamanda Bursa Judo İl Temsilcisidir. Aikido derslerine kendim girmekte olup bende 5. DAN 4. Kademe baş antrenörüm. Küçük oğlum Marmara Üniversitesi BESYO antrenörlük mezunu ve hali hazırda Bursa İl Spor Müdürlüğü'nde Antrenör olarak görev yapmakta.

-Aikido nedir? Nerede doğmuştur?

Aikido kelime anlamı olarak, Ai: Uyum, Harmoni Ki: Enerji ( Yaşam enerjisi ) Do: Disiplin, öğreti, irade, Yol olarak tanımlaya biliriz. Aikido, Morihei Ueshiba tarafından 1920'li yıllarda geliştirilmeye başlanmıştır. Temelinde kenjutsu, aiki-jujutsu ve daito-ryu vardır. 20. Yüzyıl'da ortaya çıktığı için, Aikido, Budo'nun (Savaşçının yolu) modern bir yorumu olarak da görülmektedir. Teknikleri, uyumu ve ruhsal yönden gelişmeyi amaçlayan fiziksel egzersizlerdir. Aikidokalar (Aikido öğrencileri) geliştikçe, teknikleri kendilerini savunmak için değil, uyum için kullanırlar; bu uyum neticesinde teknikleri kendi güçlerini değil karşındakinin gücünü kullanarak yaparlar. Karşındakinin gücünü kullanmaya verilebilecek en basit örnek ve aynı zamanda bu kullanımın temel prensibi olarak seni iteni çek, çekeni it diye özetleye biliriz. Bunu da tekniklerdeki dairesel kullanım mümkün kılar. 1940 yılında Japon hükümeti tarafından tanındıktan sonra Japonya dışında da var olması için destek verilmeye başlanmıştır.  Aikido, ne bir dövüş tekniği ne de bir düşmanı yenme yöntemidir. O, dünyaya uyumu getirmek ve insanın varlığını tek bir bütüne dönüştürmek için vardır. Bir düşman benimle savaşmak isterse, evrenin kendisiyle savaşmak istemektedir ve evrenin uyumunu bozacaktır. İşte bu nedenden daha bunu düşündüğü anda yenik düşmüştür.

-Aikidonun felsefesinden bahseder misiniz?

Aikido temelde Aiki felsefesine dayanır. Buna göre insan kendisi ve evren ile uyumlu olmalı ve de yaşamalıdır. Aikido insanları barışa ve sevgiye davet eder, kişiye su gibi olması öğütlenir; nasıl ki su bulunduğu kabın şeklini alıyor önüne çıkan engellere direnç göstermek yerine onlarla bir olup onlara uyum sağlıyor ise bir aikidocudan da aynı su gibi olması ve her türlü karşıt düşünceye, uyumsuzluğa, olumsuz harekete karşı kaba kuvvetle karşılık vermek yerine, uyum sağlayıp adında bulunan Ai hecesinin de kelime anlamı gibi uyum içerisinde sorunları çözmesi öğütlenir ve beklenir. Bize saldıran birine biz de kaba kuvvet ile karşılık verirsek bizler de evren ve kendimiz ile olması geren uyumu bozmuş oluruz.

Mocu ailesi 2009'dan bu yana Bursa Aikido ve Judo Spor Kulübü'nde Bursalılara eğitim vermektedir.

-Aikido yapmak için yaş ve cinsiyet olarak her hangi bir şart var mıdır?

7 yaşından itibaren isteyen herkes Aikido yapabilir. Herhangi bir cinsiyet ayrımı olmadığı gibi ekstrem bir boy ve kas gücü de gerektirmemektedir. Aikido bayanlar için ideal bir branştır. Teknikler insan vücudundaki temel hassas noktalara yapılan bası ve kilitlemelerden oluşan dairesel hareketlerdir. Bu sebepten ötürüde kas gücü gerektirmemektedir teknikleri uygularken.

-Aikidonun kişinin yaşantısına katkıları nelerdir?

Başlıca etkilerini özgüven, sabır, sevgi, uyum sağlamak, olaylar soğukkanlı ve metanetli yaklaşım ve de saygılı olmak şeklinde sayabiliriz. Aikidoyu sevgi ve uyumun yolu olarak da Türkçeye çevirebiliriz. Resmin bütününe baktığınız zaman bu özellikleri kazananlar Aikido yapabilmektedir; Aikido uzun bir yol yaşam boyu devam ediyor bitmeyen sonu olmayan bir öğrenme. Bu yolda kişi kendini tanıyor, karakterini geliştiriyor, doğru zaman da doğru yerde olmayı, doğru hareketi gerçekleştirmeyi öğreniyor. Tabi bu bahsetmiş olduğumuz olgular geneldir. Aynı soruyu farklı kişilere sorarsak verilen cevaplar da bu genel değerlerin dışında sorduğumuz kişinin de kendince hayatına katmış olduğuna inandığı birçok ilave olabileceğini de unutmamak gerek.

-Aikido'da yeterli bir seviyeye gelmek için ne kadar süre gereklidir?

-Aikido'da ilk başlangıç beyaz kemerdir. Toplam da siyah kemer seviyesine gelene kadar 7 kyu derecesi vardır. Her 4 ayda bir kyu sınavları yapılır. Bu sınavlar sonucunda başarılı olan öğrenciler aşağıda belirteceğim kemer renklerini takmaya hak kazanır. 7. Kyu ilk başlangıç beyaz kemer 6. Kyu beyaz kemer 5. Kyu sarı kemer 4. Kyu turuncu kemer 3. Kyu yeşil kemer 2. Kyu mavi kemer 1. Kyu kahverengi kemer Öğrenciler 1. Kyu seviyesine geldikten sonra bir yıl olgunlaşma ve hazırlık dönemi sonrasında siyah kemer DAN sınavına girmeye hak kazanırlar. Bu sınavda başarılı olan öğrenciler 1. DAN (Shodan) olurlar. 2. DAN (Ni) sınavına girebilmesi için öğrencinin iki yıl beklemesi gerekmektedir. Ancak 2. DAN olduktan sonra açılan yeterlilik kurslarında başarılı olan öğrenciler antrenör olabilir ve kurs açma yetkisine sahip olabilirler. Fakat şunu unutmamak gerekir bütün bu sürelerden sonra sadece kağıt üzerinde Aikido'da yeterli bir seviyeye gelmiş olursunuz; unutmamak gerekir ki yeterlilikte asıl önemli olan sürekliliktir.

Mocu: "Aikido'nun temel prensibini 'seni iteni çek, çekeni it' diye özetleye biliriz."

-Türkiye'de ve Bursa'da Aikido'ya olan ilgi sizce yeterli mi?

Yeterliliğin göreceli bir kavram olduğunu da göz önünde bulundurarak sorunuzu cevaplamak gerekirse şöyle diye biliriz; Türkiye'de olduğu gibi Bursa'da da Aikido'ya bir ilgi söz konusu ancak yeterli mi? Hayır çünkü resmi bir bütün olarak düşünmek gerek... Niye kendimizi bu talep yeterli deyip de kısıtlayalım? Niçin daha fazla insan faydalanmasın bu öğretiden? İşte bu sebeplerden ötürü bence yeterli değil dedim. Tabi bir de ne yazık ki diğer boyutu da düşünmeden geçmemek gerekir. Bazı kesimlerdeki olumsuz düşünceleri yok edebilirsek daha da güzel olur tabi ki bunu da unutmamalı. Bunun için de müsabakası olamayan branşımızı gösteriler yaparak, insanlar ile etkileşimlerde bulunup diyalog kurmak sureti ile yok edebileceğimiz kanaatindeyim.

-Aikido için 'hayat sanatı' yakıştırması yapılmaktadır. Bu ne kadar doğru?

Aslında çok doğru bir yakıştırma Aikido ile ilgili tanımlamalara baktığınız zaman birçoğunda yaşam sanatı ifadesinin geçtiğini görürsünüz. Öyle ki yapmış olduğunuz bir savaş sanatı ancak herhangi bir müsabakası yok. Buradaki tek rakip aslında kişinin kendisinden başkası değil. Kurucu Morihei Ueshiban'ın hayat hikayesine de baktığınızda kendisinin de bir çok savaşta bulunduğunu göreceksiniz; bu tecrübelerinden çıkarmış olduğu derslerin neticelerini Aikido'da görmek mümkün buna da en güzel örnek müsabaka olmaması, müsabakanın olduğu ortamda geçici de olsa bir düşmanlık söz konusu olur. Bunun en temel sebebi karşınızdaki rakibi yenip başarı olma isteği ve bu isteği motive eden hırs. Müsabaka da bir nevi bir savaştır hep bir kazan ve kaybet durumu söz konusudur. Aikido'da başarılı olma isteği ve bu isteği gerçekleştirmek için oluşan hırsı olumlu yönde karşıdakini rakip olarak değil aksine doğru yolu bulmada yardımcı olan bir arkadaş, dost, yol gösteren olarak görmek aşılanır. Tüm bunları düşündüğünüzde hayat sanatı yakıştırmasının ne kadar doğru ve yerinde bir deyim olduğunu bir kez daha anlamış olursunuz.