Öğrenciler umutsuzluğa kapılmayın!   

Öğretim görevlisi Uludağ Üniversitesi İnegöl Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı ve Kariyer danışmanı Tolga Bahadır Şimşek Bursa Hayat Gazetesi'ne YGS ve LYS dönemini değerlendirdi.  

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://bursahayat.com.tr/

Ayşegül SEVER

Uludağ Üniversitesi İnegöl Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı ve Kariyer Danışmanı Tolga Bahadır Şimşek, üniversite geçiş sınavlarına yönelik birçok önemli uyarılarda bulundu. Bursa Hayat Gazetesi'ne özel konuşan Şimşek, üniversite sınavı sonucunda herhangi bir bölüme yerleşemeyen öğrencilere de önemli tavsiyelerde bulundu. Öğrenciler için önemli olanın üniversite ve bölümün kalitesi olduğunu söylerken velilere de seslenerek iş birliği çağrısında bulundu. 

ALT YAPI SAĞLANMIYOR  YGS sınavından sonra öğrencilerin üniversite ve bölüm değişikliğine gittiğinin belirten Şimşek, hemen hemen her şehirde üniversitelerin kurulduğunu fakat yeterlilik konusunda eksik olunduğunu belirtti. Şimşek, "2017-2018 Eğitim ve öğretim döneminin bütün öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum. YGS ilk basamak sınavından sonra yapılan Lisans Yerleştirme Sınavı sonrasında üniversite ve bölüm tercihi yapan öğrencilerimizin yönelimlerinde ciddi farklılıklar gözlemlemekteyiz. Türkiye'de hemen hemen her şehirde kurulan bir üniversite o şehrin sosyal ve kültürel ambiyansında değişiklik yaratarak, diğer şehirlerden gelen öğrencilerin farklı kültür ve gelenekleri şehir yaşantısında ön plana çıkmaya başlamıştır. Üniversitenin kurulması kanun niteliğinde olsa da, araştırma ve bilim merkezi kimliğini kazanabilmesi o üniversitenin kampus hayatı, akademik ve teknolojik alt yapısı, ar-ge merkezleri, laboratuar, klinik, teknopark, kütüphane ve sosyal yaşam alanlarının yeterliliği ile ölçümlenecektir. Türkiye'de maalesef birçok üniversitenin bu alt yapı unsurlarını sağlayamadığını gözlemlemekteyiz. Bölümler itibariyle öğrenci sayısına yönelik akademisyen azlığı, teknolojik makine ve teçhizat yetersizliği ayrıca üniversite sanayi işbirliğinde eşleşme sorunu eğitim kalitesini de doğrudan olumsuz etkilemektedir" dedi. 

TABELA ÜNİVERSİTELİĞİNDEN ÇIKILMALI  Üniversitelerin kaliteli eğitim ve topluma faydalı bireyler yetiştirmeleri için tabela üniversitesi anlayışından çıkmaları gerektiğini ifade eden Tolga Bahadır Şimşek, "Üniversite de özgür ve özgün çalışmalar yapabilmenin yegâne koşulu tabela üniversitesi durumundan kurtulup entelektüel sermayenin ön plana çıktığı, buluş, icat ve tasarımların yapıldığı yenilebilir kalite anlayışının oluşturulduğu ve uygulandığı alanlara dönüştürülmelidir. Sadece üniversiteyi kurmak için oluşturmak veya bölümleri ülkemizin istihdam ve işgücü gerçeklerine uyumlaştırmamak, diploması olan, üniversite mezunu fakat kalifiye ve nitelik alt yapı sorunu olan bir kitle ile karşı karşıya kalacağız. Uygulama ve pratik yetersizlikler, mesleki ve teknik eğitim başta olmak üzere ara eleman sıkıntısını beraberinde getirerek sektör ve işveren iş tanımına ve gereklerine uygun insan gücünü eşleştirememe sıkıntısını dile getirecektir" şeklinde ifade etti.   

DURUM ANALİZİ YAPILMALI  Üniversite sınavları sonucunda herhangi bir üniversiteye yerleşemeyen öğrencilere tavsiyelerde bulunan Şimşek, öğrencilere umutsuzluğa kapılmamaları gerektiğini söyledi. Şimşek, "Bu yıl herhangi bir yükseköğrenim bölümüne veya üniversiteye yerleşemeyen öğrencilerimizin asla umutsuzluğa kapılmamalarını öneriyorum. Şunu unutmamak gerekiyor ki zahmet olmadan, rahmet olma imkânı asla yoktur. Bu yıl sınava hazırlık döneminde eksiklerimizi ve hatalarımızın neler olduğunun ilk etapta tespit edilmesi gerekmektedir. Aslında biz buna durum analizi diyoruz. Durum analizini yaptıktan sonra yeni sınava hazırlık döneminde neler yapılması gerektiğine dair konu ile mutlaka bir rehber ve psikolojik danışmandan yardım almanızı tavsiye ediyorum. Etkin bir ders çalışma programı nasıl olmalıdır? Sosyal zaman dilimin, zaman yönetimi nasıl yapılmalıdır? Stres ve heyecanı kontrol altında tutma teknikleri nelerdir? Öğrencilerime her zaman söylediğim en önemli konu şu olmuştur. Heyecan duyulmayan bir işin başarılı olabilme olasılığı çok düşüktür. O zaman hedefe giden o coşku ve istek hiçbir zaman kaybedilmemelidir. Kişilik analizleri ve birebir yapılan rehberlik, terapi davranış analizlerinde öğrencilerimizin başarılı olabilecekleri alan ve mesleklerin tespiti yapılmalıdır. Tüm yönlendirmeler ve teknik değerlendirmeler bu kişilik analizleri etrafında toplanmalıdır" şeklinde konuştu. 

 

HIZLI OKUMAYA DİKKAT  Öğrencilere birçok ders çalışma tekniği önerisinde bulunan Şimşek, özellikle sözel bölümünde ön plana çıkan ve önem arz eden hızlı okuma tekniklerinin şimdiden geliştirilmesi gerekildiğini belirtti. Şimşek, "ÖSYM'nin uyguladığı sınavlarda ve YGS, LYS gibi yarışmacı kimliğin ön plana çıktığı sınavlarda doğru çalışma tekniklerinin ve kaynak planlamasının verimli şekilde oluşturulması gerekmektedir. Ezber bilginin ön plana çıktığı eleme sistemlerinden vazgeçilerek açık uçlu sorular ve sınavda zaman yönetiminin etkinliğine yönelmiş soru formatları ilan edilmiştir. Özellikle Türkçe alanında ve sözel bölümlerde göz algısının, hızlı okuma tekniklerinin geliştirilmesine yönelik egzersizler için şimdiden başlanması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bir konuyu sadece ders kitapları üzerinden olmamakla birlikte bir literatür taraması yaparak şekillendirmek hatta türevinde yeni bilgilere ulaşmak ve onları değerlendirme altına almak tarih, coğrafya ve felsefe grubu derslerinde büyük avantaj sağlayacaktır. Sayısal alt yapının ve kapasitenin soru çözme yeteneği ile sentezlenmesi önemlidir. Özellikle sayısal alandan hazırlanan öğrencimizin analitik düşünme kabiliyetini arttırıcı çalışmalarda bulunması önemlidir. Özellikle sayısal alanda değişik soru tiplerini çözümlemek, öğrencinin sınav esnasında karşılaşacağı sürprizleri azaltarak hız ve zaman kazanmasını da sağlayacaktır" dedi. 

İŞ BİRLİĞİ YAPMALIYIZ  Öğrenciler için önemli olan üniversitenin kalitesi ve bölümün geçerliliği olduğunu vurgulayan Şimşek, velilere de seslenerek iş birliği yapılması gerekildiğini söyledi. Şimşek, "Üniversite bölüm sayılarının artması ile beraber üniversite mezunu olmak ve diploma konusu sorun olmaktan çıkmıştır. Aslında geleceğin belirleyici yönü okuduğunuz üniversitesinin kalitesi ve bölümün geçerliliğidir. Geçerlilik hem mesleki hem de sektörel anlamda karşımıza çıkmaktadır. Rehberlik faaliyetleri bir bütündür. Aslında öğrencilerimize rehberlik faaliyetlerini sürdürürken, veli bilgilendirme seminerleri ve terapilerine de önem vermeliyiz. Özellikle geleceğin meslekleri ve kaygıların yönetilmesi konusunda davranış bilimleri ile ilgili mutlaka velilerimiz ile işbirliği yapmalıyız. Böylece okul-veli- öğrenci işbirliği ile dürüst, doğru ve karakterli bir neslin yetişmesi konusunda mesafe almış oluruz. Dönemin getirdiği kültür yozlaşması ve değerlerin kaybedilmesi noktasına karşı ciddi bir sinerji oluşturmuş oluruz" şeklinde sözlerine son verdi.