
Deprem riski altındaki şehirlerde yapı güvenliği, sadece kullanılan yapı malzemesiyle değil, zeminin doğru tekniklerle iyileştirilmesiyle de sağlanıyor. Bu noktada 7 A.Ş. Kurucusu ve Jeoloji Mühendisi Gülşah Özerel Yılmaz, özellikle Bursa gibi aktif fay hatlarının etkisi altındaki bölgelerde dirençli kentler inşa etmenin çok ayaklı bir süreç olduğuna dikkat çekti.
“HER ZEMİN SAĞLAMLAŞTIRILABİLİR, YETER Kİ DOĞRU YÖNTEM UYGULANSIN”Yılmaz, doğru mühendislik çözümleriyle her zemine güvenli yapıların inşa edilebileceğini vurgulayarak, “Bataklık zemine bile yedi şiddetindeki depreme dayanıklı bina yapılabilir. Önemli olan zemine uygun doğru iyileştirme tekniğinin uygulanmasıdır” dedi.
Türkiye genelinde ve özellikle Bursa’da bu alandaki en büyük sorunun denetimsizlik olduğuna değinen Yılmaz, “Piyasada çok sayıda merdiven altı firma faaliyet gösteriyor. Belgeli olmayan firmaların, ciddi mühendislik ve ekipman altyapısı olmadan yaptığı işler, potansiyel risk yaratıyor. Bu firmalarla çalışmak, binanın ömrünü daha inşa edilmeden kısaltmak demektir” ifadelerini kullandı.
“SADECE BİNAYI YENİLEMEK YETMEZ”Depreme dirençli kent inşasında yalnızca eski yapıları yıkıp yeniden yapmakla sorunun çözülmediğini ifade eden Gülşah Özerel Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bursa’daki sağlam zeminler çoktan yapılaşmaya açıldı ve buralardaki yapılar da artık ömrünü tamamladı. Yeni yaşam alanları zayıf zeminlerde kuruluyor. Dolayısıyla yeni binalar da ancak doğru zemin iyileştirmesiyle güvenli hale gelebilir.”
Zemin etüdü ve iyileştirme sürecinde doğru firmayla çalışmanın büyük önem taşıdığını vurgulayan Yılmaz, bu alanda hizmet alınacak firmalarda şu kriterlere dikkat edilmesi gerektiğini belirtti:
Makine parkurunun yeterliliği Projeyle ilgilenecek mühendislerin varlığı Yetkili kişilerin jeoloji ya da inşaat mühendisliği gibi teknik disiplinlerden olması Her makinenin her projeye uygun olmayacağının bilinmesi Belgeli personel ve yasal prosedürlere uygunluk “KONUTLAR EN BÜYÜK RİSKİ TAŞIYOR”Sanayi yapılarında firmaların daha bilinçli olduğunu belirten Yılmaz, asıl riskin konutlarda olduğunu söyledi:
“Kurumsal firmalar, sanayi tesislerini yaparken zemin iyileştirmeye dikkat ediyor. Ancak konut projelerinde hâlâ ciddi bir gevşeklik söz konusu. Bu da olası bir afette en fazla kaybın yaşanacağı alanların konutlar olacağına işaret ediyor.”