Kapucu, "Flexibl URS ile detaylı anatomik inceleme yapılabildiği gibi üst üriner sistem taşları yüksek taşsızlık oranları ve düşükkomplikasyon oranları ile RİRC tedavisi başarıyla uygulanabilmektedir. Bu avantajlarından dolayı zaman içinde üst üriner sistem taşları için bu yöntem daha çok kullanılır hale gelebilecektir. Retrogradintrarenal cerrahi; ESWL için uygun olmayan, ESWL ile kırılmaya dirençli böbrek taşları, çoklu küçük böbrek taşları, obez, kemik deformiteli taş hastalarında, gebelikte, kanama diyatezi olan hastalarda, mutlak tam taşsızlık sağlanması gereken hastalarda güvenli bir tedavi yöntemidir" dedi.
"HASTALARDA DELİK VEYA KESİK OLUŞMAZ"
"Ne kadar süre sonra günlük faaliyetlere veya işe dönülür" sorusuna da cevap veren Op. Dr. Kapucu, "Bu ameliyatın açık cerrahilere kıyasla en büyük avantajı hastaya hiçbir kesi yapılmamasıdır. Zaten ameliyat doğal idrar kanallarından girilerek yapıldığı için hastanın herhangi bir organında delik veya yaralanma oluşmaz. Mide endoskopisi gibi düşünülebilecek bu operasyondan 24 saat sonra hastalar günlük yaşamlarına ve aktivitelerine dönebilirler. Banyo yapabilirler, istediklerini yiyip içebilirler. Eğer hastaya DJ stent takıldıysa bu da günlük aktiviteye geri dönüşe engel değildir ancak hastanın bazı hareketlerini kısıtlayabilir. Bu stentler ağır egzersizde böbrek ve mesane bölgesinde rahatsızlık veya ağrı hissi yapabilir. İdrarda kanamaya veya sık idrara çıkma isteğine neden olabilir" diye konuştu. Taş büyüklüğü fazla olan hastalarda uygulanamayacak bir yöntem olduğunu da ifade eden Op. Dr. Kapucu, "Bu uygulamanın en önemli kısıtlayıcı faktörü taş büyüklüğüdür. Büyük taşlarda kırılan taşların böbrekten dökülmesi sıkıntıya sebep olabileceği gibi, uzun süren ameliyatlar da hastada üreter adı verilen kanalda darlık ve enfeksiyon riskini arttırabilir.Gelişen teknoloji ve aletler sayesinde bu ameliyatın standart cihazları dışında çocuklar için üretilmiş minyatürize cihazları da bulunur" şeklinde konuştu.