Mudanya’da 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında düzenlenen “Hayatı Paylaşmak İçin Engel Yok” temalı programda, engelli bireylerin günlük hayatta karşılaştığı yapısal ve toplumsal engeller uzmanlar eşliğinde ele alındı.
Mudanya’da 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla “Hayatı Paylaşmak İçin Engel Yok” temalı kapsamlı bir farkındalık programı düzenlendi. Engelli bireylerin yaşamlarını etkileyen fiziksel engeller, toplumsal önyargılar, psikolojik süreçler ve destek ihtiyaçları; akademisyenler, uzmanlar ve katılımcılar tarafından çok yönlü olarak ele alındı.
Bursa Uludağ Üniversitesi, Mudanya Kent Konseyi ve Mudanya Engelsiz Yaşam Derneği iş birliğiyle Dernekler Yerleşkesi’nde gerçekleşen etkinlik, erişilebilir ve kapsayıcı bir yaşam kültürü oluşturmayı hedefledi. Program boyunca hem akademik içerikli sunumlar hem de etkileşimli atölyeler katılımcılara önemli bilgiler sundu.
Bursa Uludağ Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Kurt, yaptığı sunumda engelli bireylerin yaşadığı sorunların önemli bir kısmının toplumsal engellerden kaynaklandığını vurguladı. Dr. Kurt, “Yetersizlik ortadan kaldırılamaz ancak engeller kaldırılabilir. Önemli olan herkesin bir arada yaşayabildiği kapsayıcı bir toplum oluşturmaktır” dedi.
Programın bir diğer konuşmacısı olan Mudanya Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Klinik Psikoloğu Gamze Say Karadağ ise, engelli bireylerin ve ailelerinin yaşadığı duygusal süreçlere dikkat çekti. Karadağ, “Engellilik bir yolculuktur. Bu süreç bazen isyanla başlar fakat doğru destekle umutla güçlenebilir” ifadelerini kullandı.
Etkinlik kapsamında otizmli çocukların katılımıyla gerçekleşen drama atölyesi büyük ilgi gördü. Doç. Dr. Tülay Yıldız Akgül koordinasyonunda hazırlanan çalışmanın sahne gösterimi, izleyicilerden yoğun alkış aldı. Ayrıca bedensel engelli sanatçı Uğur Saçıntı’nın “Kalemden Sahneler” adlı performansı da programın dikkat çeken bölümleri arasında yer aldı.
Günün sonunda yapılan değerlendirmelerde, Mudanya’da farkındalık çalışmalarının artarak sürdürüleceği, herkesi kapsayan bir yaşamın ancak kolektif bilinç ve dayanışmayla mümkün olabileceği vurgulandı.