
Osmanlı’nın dördüncü padişahı Yıldırım Bayezid’in 1396-1399 yılları arasında Bursa’da inşa ettirdiği görkemli yapı Ulu Cami, tarihî ve manevi kimliğinin yanı sıra hat sanatı koleksiyonuyla da dikkat çekiyor. Evliya Çelebi’nin “Bursa’nın Ayasofya’sı” olarak tanımladığı bu eşsiz cami, geçmişten günümüze yüzbinlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlıyor.
Ulu Cami'nin içinde yer alan ve Mısır Seferi sonrası İstanbul’a getirilen kutsal emanetlerden biri olan, 500 yıllık Kâbe kapı örtüsü de camide sergilenen nadide parçalardan biri.
YAZI SANATININ CANLI MÜZESİ
Erken Osmanlı mimarisinin zarif detaylarını barındıran Ulu Cami, farklı dönemlerden 41 usta hattatın kaleminden çıkmış 192 hat yazısıyla adeta bir hat müzesine dönüşmüş durumda. Cami duvarlarında 13 farklı yazı stiliyle yazılmış ayetler, hadisler, Esma’ül Hüsna ve İslam büyüklerinin isimleri yer alıyor. Bu eserler arasında Abdülfettah Efendi, Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Sami Efendi ve Mehmed Şefik Bey gibi sanatın önde gelen isimlerinin imzası bulunuyor.
HAT YAZILARINA DİJİTAL ERİŞİM
Bursa Ulu Cami Onarım Donatım ve Bakım Derneği Başkanı Hilmi Şanlı’nın açıklamasına göre, caminin kültürel mirasını teknolojiyle buluşturmak amacıyla önemli bir dijital proje hayata geçirildi. Caminin üç ana girişine yerleştirilen ekranlara entegre edilen QR kodlar sayesinde ziyaretçiler, camideki 110 hat yazısının kimin tarafından yazıldığını, anlamını ve tarihçesini hem görsel hem de sesli anlatımla öğrenebiliyor.
“Amacımız, gençlerimizin bu eşsiz yazıları sadece görsel olarak değil, bilgiyle birlikte içselleştirmesi” diyen Şanlı, çalışmanın üniversite akademisyenlerinin bilimsel katkısıyla hazırlandığını belirtti.
HAT SANATINA ULUSLARARASI AÇILIM
Uygulamanın ilerleyen dönemde İngilizce ve Arapça dil seçenekleriyle yabancı ziyaretçilere de sunulacağı ifade edilirken, Şanlı bu dijital projenin Ayasofya, Sultanahmet ve Selimiye gibi diğer önemli camilerde de uygulanması gerektiğini vurguladı.
Şanlı son olarak, Ulu Cami’ye fiziki olarak gelemeyenler için bu verilerin internet üzerinden erişilebilir hale getirildiğini, böylece hat sanatına dair bilgi kirliliğinin de önüne geçilmesinin hedeflendiğini dile getirdi: “Ulu Cami, Türkiye'nin ve hatta dünyanın en zengin hat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Bu çalışma, sadece bir dijital dönüşüm değil; aynı zamanda köklü bir kültürel aktarım projesidir.”