Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Bursa’daki yapı stokunun yüzde 55’inden fazlası 2000 yılından önce inşa edildi. Gayrimenkul Uzmanı Özkan Aydemir, bu yüksek oranın sadece binaların yaşını değil, aynı zamanda artan deprem riskini, azalan yaşam kalitesini ve ekonomik kayıpları da ortaya koyduğunu belirtti.
Bursa, deprem kuşağında yer alması nedeniyle eski yapıların büyük bir kısmı günümüz deprem yönetmeliklerine uygun değil. Elfi Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Aydemir, kentsel dönüşümün yalnızca estetik ya da modernleşme amacı taşımadığını, can ve mal güvenliği açısından zorunlu hale geldiğini vurguladı. Bursa’da kentsel dönüşümün bireysel değil toplumsal bir sorumluluk olarak görülmesi gerektiğini belirten Aydemir, sürecin başarısı için kamunun yönlendirici rolü ile birlikte yatırımcıların ve vatandaşların desteğinin kritik önemde olduğunu ifade etti. Ayrıca, vatandaşların doğru bilgilendirilmesinin, hak kaygılarının giderilmesinin ve geleceğe güvenle bakmalarının öncelik olduğunu sözlerine ekledi.
Aydemir, vatandaşların sürece aktif katılımıyla modern mimariyle konforlu yaşam alanlarının oluşturulacağını, mülk değerlerinin artacağını ve ekonomik kazanç sağlanacağını belirtti. Yeni yapılarda enerji verimliliği sistemlerinin uygulanmasıyla uzun vadeli tasarruf imkânı sunulacağını, aileler için sosyal donatı alanlarıyla desteklenen kaliteli çevrelerin oluşturulacağını ifade etti. Ayrıca devletin, kentsel dönüşüm sürecine dahil olan vatandaşlara kira yardımı, taşınma desteği ve yerinde dönüşüm imkânları sağlayarak bu süreci kolaylaştırdığı vurguladı.
‘BURSA’DA ATILACAK HER DOĞRU ADIM, KAZANÇ SAĞLAYACAK’Bursa’da kentsel dönüşüm yalnızca bir zorunluluk değil, aynı zamanda yatırımcılar için önemli bir fırsat olduğunu da dile getiren Aydemir, "2000 yılı öncesi yapı oranının yüksekliği, kent genelinde binlerce yapının yenilenmeye hazır olduğu anlamına gelmektedir. Günümüzde konut üretiminin yavaşlaması ve arzın daralmasıyla birlikte, kaliteli projelere olan talep artmıştır. Bu durum, özellikle markalı konut, karma kullanımlı projeler, ticari alanlar ve sosyal yaşam merkezleri gibi çok yönlü yatırımları daha cazip hale getirmektedir. Kentsel dönüşüm, yalnızca yeni binalar üretmek değil; yaşam kalitesini artırmak, şehri yeniden inşa etmek, ekonomiye ivme kazandırmak anlamına da gelmektedir. Bu düşüncede, Bursa’da atılacak her doğru adım, hem bireysel hem de toplumsal kazanç sağlayacaktır" dedi.
Kentsel dönüşüm, binaları değil, hayatları dönüştürme fırsatı sunduğunun altını çizen Aydemir, "Bu sürecin sürdürülebilir, adil ve başarılı olabilmesi için şeffaf iletişim, karşılıklı güven ve ortak akıl esastır. Vatandaşlarımız için güvenli bir gelecek, yatırımcılar için kazançlı bir fırsat, Bursa için ise daha dirençli, modern ve yaşanabilir bir kent vizyonu bu dönüşümle mümkün olacaktır. Unutmayalım, evlerimiz yalnızca dört duvar değil, hayatlarımızın merkezidir" diyerek konuşmasını sonlandırdı.