Bursaspor'un efsane futbolcusu Erdinç Kayan: 'Cumhurbaşkanımız bize karşı dişe diş mücadele etti'

Yeşil-beyazlı takımın eski kaptanlarından Erdinç Kayan, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir zamanlar formasını giydiği İstanbul İETT ile karşılaştık. Sayın Erdoğan maçın başlamasından ve son düdüğe kadar dişe diş mücadele ediyordu. Bilekleri çok iyiydi ve hava toplarında en fazla hakimiyeti olan oyuncular içerisindeydi" dedi.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://bursahayat.com.tr/

Sümeyye Kayaaltı/Onur Kızılkaya

Bursaspor'un efsane futbolcuları, hem sergiledikleri mücadele hem de gösterdikleri samimiyet ile hafızalara kazındı. Kimileri hayatını kaybederken, kimileri ise aramızda hayatını idame ettiriyor. İstanbul'da amatör bir futbolcuyken, akrabası tarafından teşvik edilen daha sonra Hasan Bora tarafından keşfedilip Bursaspor'a kazandırılan Erdinç Kayan ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir zamanlar mücadele ettiği İETT takımı ile karşılaştıkları mücadeleden 4-1 galip ayrıldıklarını söyleyen Kayan, "Sayın Erdoğan maçın başlamasından ve son düdüğe kadar dişe diş mücadele ediyordu. Bilekleri çok iyiydi, hava toplarında en fazla hakimiyeti olan oyuncular içerisindeydi" dedi.

-Merhabalar... Bize kendinizden kısaca bahseder misiniz?

-Merhaba. 1959 İstanbul-Beykoz doğumluyum. Futbol hayatıma Beykoz genç takımda başladım. Bursa'da akrabalarımız olduğu için 73-74 senesinde yaz-kış tatillerinde gidip geliyorduk. Bir gün yine İstanbul'a dönecekken, teyze oğlu Bursaspor'um eski kalecisi Çetin Aykut bana 'Bursaspor'da oynamak ister misin?' diye sordu. Ben de Beykoz genç takımdayım nasıl olacak derken, Bursaspor'un amatör ve genç takımının sahasında antrenmana gittim. Rahmetli Hasan Bora Hoca, bana bir malzeme verdi. Daha sonra aradan 10-15 dakika geçtikten sonra beni sahadan çıkardı hoca. O süre içerisinde kim olursa olsun etkileniyor, 'acaba beğenmedi mi şüphesi' oluyor insanda. Tabi o moral bozukluğu ile antrenmanı izledikten sonra tekrar stadyuma döndük. Teyze oğlu, 'ne yapıyorsun' diye sorunca, kırgınlığımdan dolayı 'nasıl bir insan 15 dakikada oyuna sokulup, çıkarılır' dedim. Hasan Hoca da teyze oğluma "Yarından itibaren buraya gelecek, biz de oynayacak hem okul ile ilgili hem de maddi yardım yapacağız" demiş. O zamanlar 16 yaşımı bitirmek üzere olduğum için, anne ve babama danışmadan kesin bir şey yapamazdım. Babam olaya sıcak bakarken, annem bakmadı. Daha sonra biz İstanbul'a geri döndük. Bu süre zarfı içerisinde aklım hem oradaydı. Hem de Hasan Hoca devamlı baskı yapıyormuş. Daha sezon içerisinde ben tekrar Bursa'ya geldim. İdmanlara başladım. 77 ve 78 sezonunda hem amatör hem de gençler takımında oynadım. Yani profesyonelden önce futbol hayatım böyle bir serüven ile başlamış oldu. Bir dönem kaptanlığını da yaptığım Bursaspor'da 10 sezon aralıksız forma giydim.

-Kaç sene futbol oynadınız peki?

-Profesyonellik hayatım ile beraber, amatör ve genç takımlar dahil 14 sene futbol oynadım.

-Eski bir futbolcu olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de bir müsabakada rakip olduğunuzu biliyoruz. Bize o karşılaşmadan bahseder misiniz?

-Bursaspor genç ve amatör takımda oynarken, 77-78 sezonuydu... Kendi bölgemizde oynayan Bursa'nın amatör takımları vardı 14-16 tane. Orada şampiyon olunduğu zaman Türkiye Şampiyonasına gidiyordunuz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da formasını giydiği İstanbul İETT ile Eskişehir Atatürk Stadyumu'nda karşılaştık. Biz İETT'nin çok iyi bir takım olduğunu biliyorduk. Çok zevkli bir maç oldu. O zaman Türkiye'de herkes konuştu maçımızı. Sayın Erdoğan ile öyle güzel bir anımız oldu. Şunu da söyleyeyim 4-1 galip geldik. Tabi bir de o zamanlar hepimizin genç olması nedeniyle anımsayamadık Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı... Ama daha sonra Sayın Erdoğan'ın siyasete atıldığı zamanlarda, bazı fotoğraflarda görüp göz aşınası ile hemen kafamızda bazı şeyler çark etti. Şunu içtenlikle söylüyorum, İETT ile mücadelemiz en zorlandığımız maçlardan biriydi. Yendiğimiz zaman şampiyon olduğumuz gibi sevindik.

'DEVAM ETSEYDİ PROFESYONEL FUTBOLCU OLURDU'

-Cumhurbaşkanı Erdoğan nasıl bir futbolcuydu?

-Şunu şöyle açıklayabilirim. Biz de Kadir Çattık diye stoper bir arkadaş vardı. Sayın Erdoğan ile boyları hemen hemen aynı idi. Cumhurbaşkanı maçın başlamasından ve son düdüğe kadar dişe diş mücadele ediyordu. Bilekleri çok iyiydi, hava toplarında en fazla hakimiyeti olan oyuncular içerisindeydi. Kadir ile beraber Erdoğan'ın maç boyunca en az 20-30 tane enstantaneleri vardır hava toplarında. Tabi futbola değil de siyaset ile kendilerini özleştirdiler. Belki de devem etseydi, profesyonel futbolcu olabilirdi diye düşünüyorum.

-Aradan yıllar geçti. Cumhurbaşkanı ile hiç karşılaştınız mı?

-Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu açılışına Cumhurbaşkanı Erdoğan da katılmıştı. Biz de Bursa Şöhretler Karması'ndaydık. Aynı şekilde 2 takım yapmıştık. İstanbul Karması Şöhretleri vardı. Yani açılışta hem kendisi ile tokalaştık hem de merhabalaştık. Daha sonra da başka bir görüşmem olmadı. Cumhurbaşkanı, sporun içerisinden geldiği için, spora olan bakış açısı ve bireysel ilişkileri çok farklı.

-Buradan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ne söylemek istersiniz?

-Cumhurbaşkanı'na sağlıklar diliyorum. Ülke olarak da bu girdaptan bir an evvel çıkalım. Bilhassa bizler, vatandaş olarak kendimizi düşen görevleri yerine getirelim. Kurallara uyduktan sonra biz bu işi hallederiz.

-Futbol hayatınızda unutamadığınız anılarınız var mı?

-En son 85-86 sezonunda Türkiye Kupası'nı aldık. O gece kamptayız. Taraftarların tribüne gelmesi, futbolcuları çok motive ediyor. Kamp sırasında gece saat 11-12 oldu. Sporcular genelde ertesi gün maç olursa saat 10'da odalarına çekilir. Bursaspor'a gönülden bağlı olan insanlar, Vakıfköy'ün başlangıcından, caminin olduğu yerden tesislere kadar konvoy oluşturmuşlardı. Allah uzun ömürler versin, kaptan Sedat Üç çıkarak bir konuşma yaptı. Daha sonra taraftarlar bizlere tezahürat yaparak, tekrar geri döndüler. Ve ben taraftarların bize gösterdiği samimiyeti, içtenliği hiçbir zaman unutamam.

-Sizin futbol oynadığınız dönem ile şimdiki oynanan futbol ruhu arasındaki farklar nelerdir?

-Şimdiki şartlar daha farklı. İnsan oğlu etten kemikten yaratıldığı için o zamanki düşünceler anlamında mental olarak her zaman için futbolcu iyi oynamak ve takımına katkı sağlamak ister. Bunların çevresel faktörleri vardır. Çok akıllı düşünenler, sakin olanlar başarıyı daha çabuk yakalarlar. Çabuk kazanılan başarıların her zaman için sağlıksız olduğuna inanıyorum. Ben mesela, amatör genç takımından geçiş döneminde ilk 1 maçta oynadım, daha sonra 14 maç yedektim. Hemen hemen 3 buçuk aya tekâbül ediyor. Belki de demorize olmayayım diye dinlendirmek istediler. Ama bir süre sonra çıktığım zaman maça, o zamanki ruh ve çalışma tempom ile formumu aldıktan sonra bir daha bırakmadım. Genç futbolcularımız şunu hiçbir zaman unutmasınlar, en büyük tehlike eğer ki akıllarından geçiriyorlarsa 'ben oldum' havasına girmektir. Bu havaya girerlerse çok büyük şeyler kaybederler. Benim onlara bir ağabeyleri olarak tavsiyem, hiçbir zaman kendilerini yeterli görmemeleri gerektiğidir.

-2 dönemi karşılaştıralım... Taraftar ruhunda bir değişiklik yaşandı mı?

-Sevgi açışından çok fazla bir şey kaybedilmiş değil. Kırgınlıklar olabilir. Pandemi olmadan önceki sürede taraftar sayısında bir düşüş yaşanmıştı. Süper Lig'de oynadığı zamanlarda, Bursaspor 20 bin taraftar ile sahaya çıkıp, futbol oynuyordu. Tuttuğunuz takımın başarısı ne kadar yüksekse, sizin potansiyeliniz de o kadar farklı oluyor. Mesela bizim Bursaspor'da oynadığımız ve başarılı olduğumuz senelerde, benimle birebir konuşan insanlar bulundukları şehirde bile Bursasporlu olma yolunda epey bir yol kat etmişlerdi. Türkiye genelinde büyük bir sevgi seli oluşmuştu.

Röportajın ardından Erdinç Kayan, yıllar önce çekilmiş oldukları fotoğrafları tek tek anlatarak, gösterdi.

-Bursaspor'un genç futbolcularını başarılı buluyor musunuz?

-Futbolcuların baskı halinde olmamaları anlamında söylüyorum bunu... Pandeminin avantajlı tarafları da var. Şu anda futbolcularımız genç yaşta oldukları için, seyirci baskısından etkilenmemeleri mümkün değil. Tabi onlar da tarafların yanlarında olmalarını beklerler. Şöyle söyleyeyim, taraftarlar pandemi kuralları nedeniyle maçlara gidemiyor ama gönülleri hep yeşil-beyazlı takımımızın yanında. Tüm elementleri ile beraber, şehir olarak bizim Bursaspor'un genç futbolcularına sahip çıkmamız ve çok da sabırlı olmamız lazım.  Bursaspor'un da yapacağı planlama ile beraber, genç oyuncularımızın ileriki zamanlarda çok daha faydalı olacağını düşünüyorum.

-Bursaspor'un gidişatını nasıl buluyorsunuz?

-Bursasporluluk ruhu denilen olayda; genç futbolcuların para pul düşünmeden, acaba takıma nasıl takıma katkı sağlayabiliriz düşüncesiyle harekete geçmesi vardır. Ama bu süreçler içerisinde bazı inişler çıkışlar olacak. Ara sıra bazı maçlarda izliyoruz, genç futbolcular karşılaştıkları müsabakalarda, kendilerinden 8-10 yaş büyük futbolcularla mücadele ediyorlar. Kolay bir şey değil. Bursaspor belki bu sene direkt şampiyon olamayabilir ama, hedefleri içerisinde bu var. En azından play-off'a da katılma şansımızın çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Orada yapılacak az hatalar bizi Süper Lig'e çıkarabilir.

Erdinç Kayan, günümüzde televizyon programlarına katılarak tecrübelerini aktarıyor.