Bursa İpeği'nin kalbi Koza Han'da atıyor: 25 yıllık İpekçi tarihi anlattı!

Bursa’nın tarihi simgelerinden Koza Han’da çeyrek asırdır ipekçilik yapan Erdinç Şentürk, İpek Yolu’nun son durağında ipeğin zamansız değerini ve günümüzde sentetik ürünlere karşı verdiği mücadeleyi anlattı. Şentürk, "İpek narin görünür ama çelik kadar sağlamdır. Doğallıktan uzaklaştıkça insanlıktan da uzaklaşıyoruz" diyerek, Bursa’nın tekstil kimliğinin kökenlerine dikkat çekti.

Haber Giriş Tarihi: 29.10.2025 10:08
Haber Güncellenme Tarihi: 29.10.2025 10:08

Tarihi İpek Yolu’nun Anadolu’daki son duraklarından biri olan ve II. Bayezid döneminde, 1491 yılında inşa edilen Bursa Koza Hanı, yüzyıllardır ticaretin ve kültürün merkezi olma özelliğini koruyor. Han’da 25 yıldır ipekçilik mesleğini sürdüren Erdinç Şentürk, bu tarihi mekânın önemini ve Bursa’nın tekstil devi kimliğinin temelini oluşturan ipeğin serüvenini paylaştı.

Şentürk, Koza Han’ın mimarisinden ticaret ağına kadar her detayının tarihe tanıklık ettiğini belirterek, “Burası rastgele seçilmiş bir yer değil. Yüzyıllar boyunca ipek ticaretinin kalbi oldu. Alt katlar kervanların konakladığı, üst katlar ise yolcuların dinlendiği bölümlerdi. Bursa’nın tekstil şehri olmasının temeli de burada atıldı” ifadelerini kullandı.

"ÇELİK KADAR SAĞLAM"

İpeğin narin algısının aksine olağanüstü dayanıklı bir malzeme olduğunu vurgulayan Şentürk, ipeğin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine de dikkat çekti. İpeğin pamuk ve yün gibi doğal liflerle benzer şekilde vücutla uyumlu olduğunu belirten tecrübeli esnaf, “Cildi tahriş etmez, statik elektriği önler. Öte yandan, polyester gibi petrol türevli ürünler hem doğaya hem de insana zarar veriyor. Doğal ürünler toprağa karıştığında yok olurken, naylonlar yüzlerce yıl kalıyor” diyerek sürdürülebilirlik mesajı verdi.

Şentürk, ipeğin kullanım alanının sadece giyimle sınırlı olmadığını da sözlerine ekledi: “Ameliyat ipleri, yara kapatıcılar, yüz temizleme ürünleri, hatta paraşüt kumaşları bile ipekten üretiliyor. Narin görünümüne rağmen son derece dayanıklı bir malzemedir.”

"BURSA EKONOMİSİNİN CAN DAMARIYDI"

İpekçiliğin bir dönem Bursa ekonomisinin can damarı olduğunu ancak küresel rekabetin bu yapıyı sarstığını belirten Şentürk, yerli üretimin azalma sebebini somut verilerle açıkladı: “1990’lı yıllarda gümrüklerin sıfırlanmasıyla Çin’den hazır iplikler gelmeye başladı. Üreticiler para kazanamayınca dut ağaçlarını kestiler. Dut olmadan da ipek olmaz. Bu yüzden Bursa’daki ipekçilik büyük ölçüde sona erdi.”

"İPEĞE OLAN İLGİ DEVAM EDİYOR"

Günümüzde Koza Han’ın Türkiye genelinde ipek ve ipekli ürünlerin toplu halde satıldığı yegane merkez olma özelliğini koruduğunu kaydeden Şentürk, dükkânlarında her bütçeye uygun ürünler bulmanın mümkün olduğunu söyledi. Eşarplardan şallara, elbiselerden yastık kılıflarına kadar geniş bir ürün yelpazesi sunulduğunu belirten Şentürk, “Eskisi kadar üretim olmasa da ipeğe olan ilgi devam ediyor. Burada iki yüz liradan on bin liraya kadar ürün bulmak mümkün” dedi.

Sözlerini, günümüzün en önemli gündem maddesi olan sürdürülebilirlik vurgusuyla tamamlayan Şentürk, “İpek her zaman değerlidir. Sürdürülebilirlikten bahsedilen bu dönemde organik ürünler yeniden önem kazanıyor. İnsan doğaldan uzaklaştıkça doğadan da, kendinden de uzaklaşıyor” şeklinde konuştu.