
Dünyayı etkisi altına alan iklim değişikliği, su kaynaklarını hızla tüketerek hem kent yaşamını hem de tarımsal üretimi tehdit ediyor. Bursa’da son yıllarda yaşanan yağış azlığı ve artan su talebi, tarım alanlarında ciddi riskleri beraberinde getiriyor. Uzmanlar, su kıtlığının üretim verimliliğini düşürerek ekonomik kayıplara yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan, Türkiye’nin artık “su fakiri” bir ülke konumuna geldiğini belirtti.
“Su olmadan hayat olmaz, dolayısıyla güvenli bir tarımsal üretimden söz etmek de mümkün değildir” diyen Yazgan, tarımda suyun yalnızca verimlilik açısından değil, sürdürülebilirlik açısından da stratejik bir kaynak olduğunu vurguladı.
Yazgan, “Suyun kaynağından tarladaki kullanımına kadar her sürecin doğru yönetilmesi gerekiyor. Bursa’da su kaynaklarımız sınırlı. Bu nedenle yüksek su ihtiyacı olan ürünler yerine daha az su tüketen bitkilere yönelmemiz şart” dedi.
Tarımsal alanda son yıllarda yaygınlaşan damla sulama yönteminin, su tasarrufu açısından beklenen verimi sağlamadığını söyleyen Prof. Dr. Yazgan, sistemlerin arazi koşullarına uygun tasarlanmamasının sorunun temel nedeni olduğunu ifade etti.
“Damla sulama bilinçsiz kullanıldığında su tüketimini artırabiliyor. Özellikle eğimli arazilerde yapılan yanlış uygulamalar, kaynak kaybını büyütüyor. Buna kış yağışlarının yetersizliği de eklenince su rezervlerimiz hızla azaldı” diye konuştu.
Yazgan, tarımda su kıtlığının etkilerini azaltmak için üretim deseninin yeniden planlanması gerektiğine dikkat çekti.
“Su tüketimi yüksek ürünler yerine, kısıtlı sulama koşullarında verim kaybı az olan bitkiler tercih edilmelidir” diyen Yazgan, özellikle mısır ve çeltik gibi yüksek su ihtiyacı olan ürünlerin üretim alanlarının sınırlandırılması gerektiğini belirtti.
“Yeraltı suyu kullanılarak yapılan çeltik üretimi, su kaynaklarımız üzerinde ciddi baskı oluşturuyor. Bu nedenle üretim bölgeleri yeniden düzenlenmeli” uyarısında bulundu.
Küresel iklim değişikliğinin Türkiye’yi doğrudan etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Yazgan, bölgesel üretim planlaması yapılmadan sürdürülebilir tarımın mümkün olmadığını ifade etti.
“Üreticilerimizin suyun doğru kullanımı konusunda bilinçlenmesi şart. Kışlık ekimlerin artırılması, yem ihtiyacının bu dönemde karşılanması gerekir. Bu, hem suyun korunmasına hem de verimliliğin artmasına katkı sağlar” dedi.
Prof. Dr. Yazgan, açıklamasını “Unutmayalım, su hayattır. Su olmadan ne üretim olur ne de yaşam.” sözleriyle tamamladı.