
Bursa’nın Osmangazi ilçesinde yer alan Altıparmak Caddesi’ndeki Dikleme Sokak’ta bulunan üç katlı bir apartman, sıra dışı mimarisiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 30 yıldır varlığını sürdüren bu yapının alt katında bir yol geçiyor. Binanın tam ortasından geçen bu geçit, sanki apartmanın içinden bir tünel oluşturulmuş izlenimi yaratıyor.
Her gün binanın altından geçen araçlar ve yayalar bu ilginç görüntü karşısında şaşkınlıklarını gizleyemezken, mahalle sakinleri durumu artık olağan karşılıyor. Ancak özellikle deprem gerçeğiyle yüzleşen Türkiye’de, bu tür yapıların güvenliği kamuoyunun merak ettiği konular arasında yer alıyor.
Bazı iddialara göre apartmanın alt katında taşıyıcı kolon bulunmuyor. Bu iddialar sosyal medyada ve yerel basında hızla yayıldı. Görüntülerde apartmanın zemin katında geniş bir geçit boşluğu yer alıyor. Bu durum akıllara binanın taşıyıcı sisteminde bir zafiyet olup olmadığı sorusunu getiriyor. Mahalle halkından bazıları binanın bu haliyle yıllardır ayakta durduğunu belirterek “Bir şey olmaz” düşüncesini savunurken, bazı vatandaşlar olası bir depremde yapının ciddi tehlike yaratabileceği görüşünde.
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANI UYARDI: “YAPI STOĞUMUZ ALARM VERİYOR”Görüntüleri değerlendiren İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla, özellikle Altıparmak ve benzeri bölgelerde çok sayıda eski yapının bulunduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu:
“Deprem, Bursa’nın en acil gündemlerinden biri. Altıparmak’taki bu yapı ilk bakışta dikkat çekiyor. Yumuşak kat gibi görünen alt açıklık, mühendislik açısından risk barındırabilir. Elimizde net bir proje bilgisi yok ancak bu bina ruhsatlıysa bir mühendislik hizmeti almış demektir. Fakat aradan geçen uzun yıllar göz önüne alındığında, performans analizinin yapılması şart.”
PERFORMANS ANALİZİ ŞART: “SADECE GÖRÜNÜŞE ALDANMAYIN”Atilla, özellikle 1999 Marmara Depremi ve 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerde elde edilen verilerin, bir binanın yalnızca ruhsatlı ya da yeni olmasıyla güvenli olamayacağını gösterdiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Yönetmeliklere uygun olarak tasarlanmış, doğru uygulanmış ve denetlenmiş yapılar ayakta kalabiliyor. Ancak yönetmeliğe uygun olmayan, malzeme kalitesi düşük, mühendislik hizmeti almamış ya da zamanla yıpranmış yapılar büyük risk taşıyor. Bu nedenle Bursa’daki tüm yapıların bilimsel temelli performans analizinden geçirilmesi gerekiyor.”
Bursa’nın mevcut yapı stoğuna dair de çarpıcı veriler paylaşan Atilla, yaklaşık 700 bin binanın yüzde 65’inin riskli kategoride değerlendirildiğini ifade etti:
“Bu, yaklaşık 450 bin binanın potansiyel risk taşıdığı anlamına geliyor. Ancak bu binaların hepsinin yıkılacağı anlamına gelmez. Önemli olan, hangi yapılar gerçekten yüksek riskli ve hangileri öncelikli dönüşüm kapsamına alınmalı, bunu tespit etmektir.”
İMO’DAN ÇAĞRI: 8 AYDA BURSA’NIN YAPI HARİTASI ÇIKARTILABİLİRİnşaat Mühendisleri Odası olarak belediyelerle her türlü iş birliğine hazır olduklarını vurgulayan Atilla, Bursa’da yapılacak kapsamlı bir tarama ile tüm yapı stoğunun risk derecesinin belirlenebileceğini söyledi:
“Eğer belediyelerimizle bir protokol yapılırsa, teknik ekiplerimizle 8 ay içinde Bursa’daki yapıların gözlemsel taramasını tamamlayabiliriz. Bu taramaların ardından riskli yapıların tespit edilmesi, sınıflandırılması ve buna göre kentsel dönüşüm planlarının yapılması gerekiyor. Depreme karşı hazırlıklı olmanın tek yolu bu.”