Bursa’da düzenlenen panelde uzmanlar, teknoloji ve kumar bağımlılığının çocuk yaşlara indiğini belirterek, mutlu ailenin toplumun temeli olduğunu vurguladı.
Bursa’da teknoloji ve kumar bağımlılığıyla mücadele ile mutlu aile yapısının güçlendirilmesi konularının ele alındığı anlamlı bir panel düzenlendi. Yeşilay Bursa Şubesi, Tasavvufu Öğrenmek ve Yaşamak Federasyonu, Yedi Erenler Derneği Bursa Şubesi ve Sevgi Mutluluğun Anahtarıdır Federasyonu iş birliğiyle Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik, yoğun katılımla gerçekleşti.
Panelde Mudanya Üniversitesi Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Yeşilay Bursa Şube Başkanı ve Psikolojik Danışman Şeyda Polat ile Yüksek Fizik Mühendisi ve Mutasavvıf Dr. Abdulcabbar Boran konuşmacı olarak yer aldı.
“MUTLULUĞUN ADRESİ KUTSAL DEĞERLERDE GİZLİ”
Programda konuşan Dr. Abdulcabbar Boran, bireylerin mutluluğu yanlış yerlerde aradığını vurguladı. “Teknoloji ve kumar bağımlılıklarından arınarak mutlu birey, mutlu aile ve mutlu toplum oluşturmak mümkündür” diyen Boran, mutluluğun reçetesinin kutsal değerlerde saklı olduğunu ifade etti. “Kur’an-ı Kerim’in rehberliğinde yaşamayı hayatımıza uygulayabilirsek, hem bireysel hem toplumsal mutluluğa ulaşabiliriz” dedi.
“AİLE YAPISI MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR”
Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise, ailenin sadece Türkiye için değil tüm insanlık için temel bir mesele olduğuna dikkat çekerek, “Aile konusu Türkiye açısından bir milli güvenlik meselesidir. Geleneksel aile yapımızı günümüz koşullarına uygun şekilde koruyup geliştirmeliyiz” değerlendirmesinde bulundu.
“KUMAR BAĞIMLILIĞI ÇOCUK YAŞLARA İNDİ”
Yeşilay Bursa Şube Başkanı Şeyda Polat da, bağımlılıkların giderek daha küçük yaşlara indiğini belirtti. Polat, “Kumar bağımlılığı artık 9-11 yaş grubuna kadar indi. Teknoloji bağımlılığı ise okul öncesi dönemde bile görülüyor. Aileler bu konuda daha dikkatli olmalı” uyarısında bulundu.
Polat ayrıca tütün bağımlılığının pasif içicilik yoluyla çocuk ölümlerine neden olabildiğini de vurguladı: “Bir çocuk tütünden ölmez demeyin, çünkü pasif içicilikte bile ölümcül etkiler yaşanabiliyor.”
Etkinlik sonunda konuşmacılar, katılımcıların yönelttiği soruları yanıtlayarak bağımlılıkla mücadelede bireysel ve toplumsal sorumlulukların altını çizdi.