Bursa’da yaşayan 50 yaşındaki Meltem Karaaslan, pandemi döneminde girdiği üniversite sınavı sonrası başladığı eğitim hayatını, Uludağ Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm birincisi olarak tamamladı. Beş çocuk annesi Karaaslan şimdi yüksek lisansla akademik kariyerine devam etmeye hazırlanıyor.
Bursa’da yaşayan ve 5 çocuk annesi olan Meltem Karaaslan (50), pandemi döneminde aldığı cesur bir kararla üniversite sınavına girdi. Kızlarının ve ailesinin desteğiyle çıktığı bu yolda, tek tercihi olan Uludağ Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünü kazanarak eğitim hayatına uzun bir aradan sonra yeniden başladı.
DİSİPLİNİ VE AZMİYLE HEM ÖĞRENCİLERİN HEM AKADEMİSYENLERİN GÖZDESİ OLDUAkademik hayata büyük bir istekle sarılan Karaaslan, derslere düzenli katılımı ve disiplinli çalışma tarzıyla dikkat çekti. Yüksek motivasyonu sayesinde 3.91 not ortalamasıyla bölüm birinciliğini elde eden Karaaslan, aynı zamanda Fen Edebiyat Fakültesi genelinde 13 bölüm arasında dördüncü olarak önemli bir başarıya imza attı.
Sınıf arkadaşlarıyla kurduğu sıcak ilişkilerle de dikkat çeken Karaaslan, genç öğrenciler tarafından "çalışkan abla" olarak anıldı. Notlarını paylaşarak sınıfa destek olan Karaaslan, öğretmenlerinden de büyük takdir topladı.
“BİR SINAVA GİR KENDİNİ DENE” SÖZÜYLE BAŞLAYAN YOLCULUKBaşarı hikâyesinin başlangıç noktası ise evde geçen bir pandemi günü oldu. Karaaslan o anı şu sözlerle anlattı:
“Pandemide evde canım sıkılırken büyük kızım ‘anne bir sınava gir, kendini dene’ dedi. Hiç çalışmadan sınava girdim. Sadece Uludağ Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünü yazdım. Başta tereddüt ettim, gençlerle nasıl olur, yapabilir miyim diye ama çok sevdim. Babam tarih öğretmeniydi, tarihe ve müzelere ilgim vardı. Öğrencilerle de çok iyi anlaştım. Derslerin en ön sırasında oturan ‘büyük ablalar’ olur ya, işte ben onlardan oldum.”
AİLE DESTEĞİ BAŞARININ TEMEL TAŞI OLDUKaraaslan, ailesinden gördüğü desteğin başarıya giden yolda büyük katkı sağladığını vurguladı. Özellikle eşi ve kızlarının her zaman arkasında durduğunu belirten Karaaslan, yaşının dezavantaj değil, disiplinli bir öğrenme biçimi getirdiğini söyledi:
“Bizim nesil biraz daha programlı. Her şeyi planlı yapınca işler yolunda gidiyor. Şimdi akademik kariyerime yüksek lisansla devam edeceğim.”