Dinden mi uzağız? Uzaktan mı dindarız?

Dünya dönüyor, mevsimler, insanlar, eşyalar, kurallar, teknoloji günden güne değişiyor.
Her şey yenilenme derdinde...
Sistem değiştikçe biz de çağa ayak uydurma derdinde yeniliyoruz kendimizi. Eğitim sistemi değişince öğrenciler, mobilyalar değişince misafirler, hastalıklar değişince ilaçlar değişiyor...
Kıyamete kadar değişmeyek tek şey ise dinimiz, yani inancımızdır. İslam dini ve yüce kitabımız kıyamete kadar bozulmadan muhafaza edilecektir. Peki ya biz ? Bu dine mensup olarak bozulmadan kıyamete kadar kendimizi muhafaza edebilecek miyiz? Dinin kuralları asla değişmez kurallar olduğu halde, dindarlığın kuralları değişen kurallar mıdır? Dinin reçetesinde yazan kullanma talimatına uymadığımız için, dindarlık ilacının yan etkileri tesir ediyor üzerimize... Eskiden, hem görünüşüyle hem de hal diliyle bu müslümandır dediğimiz kişilerin yerini daha sonraları sadece kimliğinde bulunan din hanesinde müslüman görebilir olduk. Şimdi ilerleyen teknoloji ile artık kimlik kartlarımızda da islam dinine mensup olduğumuz gözükmüyor. Teknoloji ilerledikçe biz geriliyor muyuz?
Eğer öyleyse halimiz ile islam dinine mensup olduğumuzu göstererek ilerlemeliyiz. İnsanların üzerindeki dini herkesin kendine uyarlayarak yaşadığı bir din değil, asla değişmez kuralları olan bir bütün olduğunu göstermeliyiz. Bizi gören, bizimle konuşan, bizimle ticaret yapan müslüman olduğumuzu anlamalı. Güvenilir, sadakatli, adaletli, saygılı, sevgi dolu hallerimiz, her an tatlı söyleyen dilimiz ve tebessumi çehremizle etrafını aydınlatan bir halimiz olmalı. Yüreğine dokunduğumuz herkeste, dinden uzak değil,  "bu dindardır" izi bırakmalıyız.
"Bu kişi dindardır" asla sütüne su, pirincine taş katmaz buradan alışveriş yapmalıyız.
"Bu kişi dindardır" asla yalan söz konuşmaz, sözüne güven duymalıyız.
"Bu kişi dindardır" malzemeden çalmaz...
 Yamuk yapmaz, kandırmaz, kul hakkı yemez, ihtiyacı olana yardım eder, merhametlidir. Uyumludur. Kısacası hali, tavrı, özü, sözü, duruşu ile müslüman olmalıyız. Bizi gören dinimize hayran olmalı, dinimizi bilen bizi bu dini yaşayan bulmalı...
Son olarak,
Güzel ahlaklı ve dindar kimseyi Peygamber Efendimiz ise, diliyle ve eliyle diğer müslümanlara zarar vermeyen kişi diye tarif etmiştir.
Rabbim hepimizi  kendine müslüman olan değil,
Gidişatı değişen dünyada, çizgisi değişmeyen müslüman eylesin. Amin.