Bir musıbet, bin nasihat

Allah-ü Teala Şura Suresi 30.ayet mealinde "Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar." buyurmuştur.

Kainatta bulunan tüm insanlar kusurlarının tamamından dolayı dünyada iken hemen ve karşılığı tam olarak cezalandırılmış olsalardı, dünyanın hali nice olurdu değil mi? Ayetin devamında merhametli olan Allah'ın birçoğunu affettiğini ve farklı surelerde bulunan bazı ayetlerde ise hükmün ahirete ertelediğini bildirilmiştir.

Bela kelimesinin bir diğer anlamı da imtihandır. Musibet ise, isabet eden, başa gelen demektir. Terim olarak bela, biz kulların test edilmek üzere tabi tutulduğumuz imtihanın adıdır. Musibet ise, bu imtihanın içerisinde yer alan sıkıntıdır diye tarif etmiş büyüklerimiz...

İbadet ve marifet şuuru için yaratılan biz insan, içinde bulunduğumuz kainatta mertebe kat edebilmek için aczimizi ve fakrimizi hissedecek, sürekli olarak Rabbimize sığınacak ve Ondan merhamet isteyerek yalvaracağız. Duadan geri durmayacak, huzuru ve kurtuluşu yakalamaya çalışacağız. Başımıza gelenler ise dünya hayatında biz insanı, merhamet ummaya ve sığınmaya götüren her türlü musibet, hastalık, çaresizlik, dert ve sıkıntılarla mümkün.

Çaresizlik içinde kalıp Rabbine sığınan ruhlar tabi ki bu dünya imtihanını da kazanma noktasında en büyük adımı atmış olacaktır inşaAllah.

Bir tufan çıkmasını, bir helak olmasını beklemeden Rabbine sığınan, musibetlerden nasihat çıkaran ve imanı imtihanından daha kuvvetli olanlardan olmak niyazı ile...