Hava Durumu

Bir kıssa, belki de cennetimize hisse...

Yazının Giriş Tarihi: 21.07.2019 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.07.2019 07:30

Bir kıssadan hissede anlatılır ki;
Bir günahkar adam evinde vefat eder ve hanımı sabah eşinin o halini görünce koşar mescide gider. İmam efendi ve köyün ileri gelenlerine durumu anlatır. Onlar der ki; " Ya hanım kardeşim biz bu dünyada ondan çok çektik. Bari ölülerimiz rahat etsinler. Var git onu başka bir yere defnediver. Kadın boynunu büker gider. Eşi zayıf cılızca bir adamdır ve onu sırtına aldığı gibi bir dağın başına götürür. Dağda bir çobana rastlar. Çobana da durumu anlatır. Çoban ona yardım eder ve birlikte defnederler. Çoban duasını eder ve ayrılırlar kabrin başından. Ertesi sabah neredeyse tüm köy halkı aynı rüyayı görür ve herkes birbirine hayretler içinde anlatır. "Rüyada günahkar adam cennette"  Ve koşarlar kadının kapısına, bizi götür nereye defnettin onu diye. Kadın defnettiği yere götürür. Varırlar dağın başına orada bir çoban, selam verirler ona da sorarlar durumu "Sen defnetmişsin bu günahkarı. Hayırdır ne oldu bu işin hikmeti nedir?" diye... Adam "Vealeykumselam" der buyur eder, azığını paylaşır, ikramını yapar. Daha sonra da; "Defnettik sonra da ona dua ettim der". Hemen ardından peki ne dedin nasıl dua ettin diye sorarlar.
Çoban şöyle der;
"Yarabbi! Ben senin adınla selam verip gelen hiç kimseyi geri çevirmeden, ona ikramda bulunur ve misafir ederim her zaman, şimdi de ben sana selam vererek bir misafir gönderiyorum. Onu da Sen en güzel şekilde ağırla" dedim diye anlatır. Köylü, imam, muhtar kendine düşen hisseyi alır ve gider.
Şimdi bu hisseyi duyan, okuyan, dinleyen bizlere gelir sıra... Ne çok hisse var bu kıssadan almamız gereken.
İnsanları yargılamamak,
Allah'ın selamına ve onu verene hürmet,
Misafire ikram,
Haşa, hüküm vermek,
Allah'ın rahmetinden ümidi kesmemek,
Ve en önemlisi de kendini düzeltmek. Birilerini yargılamadan önce, kendi hayatına çeki düzen vermek.  Allah'ın huzuruna bu hissede geçen çoban gibi dimdik çıkıp, ben sadece senin rızan için bunu yaptım, şimdi de karşılığını sadece senden beklerim diyebilmek ne büyük erdem. Allah için yapmak, ya da Allah için vazgeçmek.
Yarabbi, nefsim bunu yapmak istiyordu ama, ben sen yasakladığın için vazgeçtim.
Yarabbi, nefsim bu kişiyi sevmek istemiyordu ama ben sadece sen yarattığın için onu sevdim.
Gibi... Gibi...
Öyle çok örnek var ki.
Örnekler her kulun kendi avuç içlerinde gizli. Kendi dudak kıpırtılarında saklı.
Fakat özetle şu ki;
Allah için sevmek, ya da Allah için vazgeçmek... İşte tüm mesele bu.
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.