Hava Durumu

Açılın! Ben Müslümanım

Yazının Giriş Tarihi: 09.12.2018 07:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.12.2018 07:35

İnsan bu ya,  beşerdir...
Düşer, şaşar, kalkar.
Bazen hafif çiziklerle atlatır, bazen de derinden yaralanır.
Kırık, çıkık bir yana, ani yaşam desteği, suni teneffüs ve kalp masajı gerektiren acil durumlar da olabilir bazen manevi hayatımızda.
Böyle acil durumlar için bir kurtarıcı, bir mucize bekler bazen insan. Biri çıksın ve gelsin yanımıza "açılın! Ben Müslümanım" desin. Yaralarımızı sarsın ve bizi manevi ilaçlarla tedavi etsin. Bu kazadan, bu musibetten hayatta kalarak kurtarmak için neler yapılacağını öğretsin.
Bir ilkyardım müdahalesi gibi olsun Müslüman'ın halleri...
Acil, hızlı, ve samimi...
Yoksa başımıza gelen küçük-büyük her olayda isyana, şirke düşmemiz ve Allah muhafaza imanımızı zedelememiz an meselesi.
İmtihanlarla dolu bu dünyada, bitip gidecek bir ömrü yaşıyoruz. Önce nefsimize, sonra da bizi örnek alan neslimize bu dünyanın bitip gidecek olduğunu öğretmemiz lazım.
İyi bir Müslüman örneği olarak önce sabrı, tahammülü, gayreti, ve  "Allah'a dayanmayı!" öğretmeliyiz.
Sahi biz Allah'a dayanmayı biliyor muyuz?
Tevekkül ve teslimiyeti...  Tabii ki biliyoruz. Sık sık duyarız. Sadece Müslüman olarak uygulama kısmında sıkıntımız var.
Her yaptığımızı, "Bu Rabbimin rızasına uygun mu?" diye düşünerek adım atarsak, şaşırdığımız yanıldığımız anlarda, "Acaba Peygamberim bu durumda ne yapardı? Nasıl tepki gösterirdi?" diye araştırır ve uygularsak, Allah'a dayanmış olmaz mıyız?
Biz hiç sarsıldığımız anlarda, başımız döndüğünde Allah'a dayanmayı denedik mi? Müslüman olmayı istediğimiz kadar, Müslüman ölmeyi de gaye edindik mi? Son nefesimizde sarsılmayan bir iman ile Allah'ın huzuruna çıkmak gibi bir hedefimiz varsa bu dünyaya bu kadar kapılmak niye?
Evlatlarımız bizi hakiki Müslüman olarak tanıyor mu? Söylediklerimiz ve yaptıklarımız birbirini tutuyor mu? Onlara sık sık emanet nazarı ile bakıp, emaneti verenin istediği ölçüler ile yetiştirebiliyor muyuz?
"Neslimize baktığımızda kendimizi, kendimize baktığımızda ise hakiki Müslümanlığı görebiliyor muyuz?"

Aynalar bize yalan söylemez. Neslimiz ve soyumuzdan gelenler aynada bizi temsil eder. Bizim karakterimizde "Müslümandır" damgası varsa elbette neslimizde de olacak.
Beşeriz, aldanırız, insanız, hata yaparız ama sonra kalkarız ve Allah'a dayanırız. Ona dayanan yıkılmaz.
Ona dayanan sadece kendini düşünecek kadar bencilce yaşamaz.
Ona dayanan nefsi ile birlikte neslinden de sorumlu olduğunu bilir.
Müslümanlığını helal lokma için çalışırken de,
Kul hakkına riayet ederken de,
Adaletle hükmederken de,
Amir, memur, işçi, patron, öğretmenken de gösterir.
"Açılın! Ben Müslümanım" der, etrafındaki herkes de ona güvenerek itimat eder.
Gittiğimiz her yere, dokunduğumuz her gönüle, konuştuğumuz her yüze güzel ahlakımızla, edebimizle, tevazumuzla duruşumuzla "ben Müslümanım" diyebilmeliyiz.
Yoksa imam olmuşuz, doktor olmuşuz, mühendis olmuşuz, öğretmen olmuşuz ama Müslüman olamamışız ne fayda?
Rabbim imanımızı son nefese kadar muhafaza edip, iç görünüşümüze çeki düzen verenlerden eylesin. Amin.





 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.