Hava Durumu

Nasrettin Hoca ve pedagoji

Yazının Giriş Tarihi: 22.07.2017 09:25
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.07.2017 09:25

Hakkında söylenen hikayelerle tır şöförü bile yapılan Hocanın bu engin felsefesinden biz de istifade edelim istedik.

Bakalım Hocamızın heybesinde Pedagoji ile ilgili neler var, görelim.

Eksik olmayın, sizlerden yazılı ve sözlü olmak suretiyle birçok konuda birçok soru alıyoruz.

Bu sorularınız sayesinde kendimizi sürekli canlı tutuyoruz.

Bildiklerimizi unutmuyoruz.

Tüm samimiyetimizle ifade ediyoruz ki, bu konuda sizlere ayrıca teşekkür borçluyuz.

Defalarca cevapladığımız sorular dışında, cevap vermediğimiz pek soru kalmadığını düşünüyoruz. Bazılarını da "bilerek" cevapsız bırakıyoruz.

Çünkü onların cevaplarını bilmemiz imkansız.

Cevap verilmesi ötelenen bazı soruları burada sizlere örneklemek ve niçin cevap veremediğimizi, bir Nasrettin Hoca fıkrasıyla açıklamak istiyoruz.

Soruların bir kısmı şöyle:
- Çocuğuma tuvalet alışkanlığı kazandırmaya başlayacağım. Kaç günde kazanabilir, ne dersiniz?
- Kızım 3 yaşında ama hala doğru dürüst konuşamıyor. Acaba kaç yaşında konuşmaya başlar?
- İlkokul ikiye başlayan oğlum hala okula alışamadı. Bu çocuk kaçıncı sınıfta okula alışır?
- Kızım ilkokul dörde geçti. Bir türlü sorumluluk almıyor. Odasını hala ben toparlıyorum. Acaba kaç yaşında sorumluluk kazanır?...vs.

Bu tip soruların cevaplarını Nasrettin Hoca'dan alıyoruz:

Hoca bir gün tarlasında çalışırken oradan geçen bir genç kendisine şöyle seslenmiş :

Kolay gelsin baba! Falan köye ne kadar zamanda gidebilirim?

Hoca, hiç oralı olmamış, sanki soruyu duymamış gibi işine devam etmiş. Genç adam aynı soruyu daha yüksek sesle bir daha sormuş. Hoca yine oralı olmayınca adam içinden "sağır mıdır nedir bu adam?" diye düşünerek bir daha var gücüyle seslenmiş:

Heeey hemşerim! Sana söylüyorum duymuyor musun! Şu köye ne kadar zamanda varabilirim diye soruyorum, bir cevap versene!..

Hoca yine cevap vermeyince adam "bu adam ya sağır, ya bunak, ya da başka bir derdi var" diye düşünerek Hoca'dan ümîdini kesmiş ve yürümüye başlamış.

Biraz yürüdükten sonra arkasından Hoca'nın şöyle seslendiğini işitmiş :

"Oraya tam iki saatte varırsın."

Üç kere sorduğu halde sorusuna cevap alamadığı için canı zâten sıkkın olan adam iyice sinirlenmiş ve demiş ki :
Yâhu sen ne biçim adamsın, mâdem biliyordun, şunu baştan söyleseydin ya!

Hoca'nın cevabı gecikmez:

Evlâdım! Ben köyün hangi mesâfede olduğunu gâyet iyi biliyorum ama senin yürüyüşünü görmeden, ne kadar zamanda oraya varabileceğini nasıl söyleyebilirdim ki?..

* * *

HİÇ ŞÜPHENİZ OLMASIN Kİ

Hiç şüpheniz olmasın ki eşiniz size;
Kızınca, bağırınca, hakaret edince, ruhsal ve fiziksel şiddet uygulayınca...
Sizi;
Yok sayınca, küçümseyince, suçlayınca, başarısız bulunca, azarlayınca...

O evde yaşamaktan ne denli keyif (!) alıyorsanız; çocuklarınıza bunları yapınca, onlar da o evde yaşamaktan, öyle bir ebeveyne sahip olmaktan aynı derecede keyif (!) alıyorlar.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.