Onlar eşya değil!

Ülkemizde 10 Mart 2020 tarihinde açıklanan korona virüs vakasından sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

Okullarımıza veda ettik, iş yerlerimiz artık evlere taşındı, sevdiklerimiz ile görüşemez olduk.

Bunların yanı sıra, kendimizin dışında düşünmemiz gereken canlılarda vardı.

10 Nisan'dan itibaren 4-3 ve 2 günlük sokağa çıkma kısıtlamalarında besleyemediğimiz sokak hayvanlarımıza her şehrin, ilçenin belediye ekipleri sahip çıktı.

Can dostlarını unutmayarak, belli bölgelere mama bıraktılar.

Ama sadece belediye ekiplerinin seferberliği yetmezdi.

Bizim de onların yemek yemeğe, ihtiyaç duyduğunu hatırlamamız gerekiyordu.

Bugün (1 Haziran) itibarıyla geçtiğimiz 'yeni normal' hayat, ne 3 ay öncesi ne de geçirdiğimiz zor günler gibi olmasa da 'rahatladık' diyerek attığımız adımlarda can dostlarımızı da unutmayalım.

Bir kap su, süt, ekmek...

Bizleri görünce sevinçten oynayan kuyrukları görmek her şeye bedel...

Ve üzücü olan bir durumda var.

Korona virüs korkusu nedeniyle evlerinde besledikleri hayvanları sokağa bırakıyorlar.

Öncelikle çocuğunuz, sevgiliniz, eşiniz anneniz ve babasınız sevinsin diyerek oyuncak yerine koyduğunuz bazen bir arkadaştan öte olan kedileri, köpekleri veya beslemek istediğiniz hayvanları evlerinize almayın.

Korona virüsün hayvanlardan bulaşacağını duyduğunuz kulaktan dolma bilgilere de inanmayın. Uzmanların söylediklerini bir kez daha dinleyin.

Belçika'da yaşanan ve bence birçoğunuzun okuduğu haberi bir kez daha dile getirmek istiyorum.

Bir kediye sahibinden korona virüs bulaşıyor.

Merak konusu olan olaya ilişkin açıklama yapan Virolog Steven Van Gucht, hayvandan insana virüs bulaşması gibi bir durumun olmadığını hatırlatarak, hayvandan insana değil, insandan hayvana geçiş olduğunu ifade ediyor.

Süreç eskisi gibi olmasa da, lütfen bir kenara bırakılan eşya gibi bizim tabirimiz ile 'can dostlarınızı' sokağa terk etmeyin.