Milli Takım'a ruh gerek!

10-15 sene öncesine gidersek...

Milli maçlar olduğunda insanlar birbirlerine misafirliğe gider,

Çaylar, çerezler hazırlanır,

Heyecanla maçın başlayacağı saat beklenirdi.

Şimdilerde ise, her şeyde olduğu gibi, ne heyecan kaldı ne de heves.

Milli Takım diyoruz; teknik direktörü yabancı.

Dünya kadar para alan futbolcular ise,

Oynayalım da bitsin, gidelim havasındalar.

İşte bu yüzden Türk milletinin sevdiği aktiviteler arasında olan futbol bile,

İnsana zehir oluyor, kimsenin izleyesi gelmiyor.

Hatta maç olmadan, başlamadan önce,

Herkesin hemfikir olduğu şey,

Yenilmesinler de ne olursa olsun yönünde.

Hele farklı bir mağlubiyette, kafamızı sokacak delik bulamıyoruz.

Nerede o eski "milli" coşku, heyecan ve duygular...

***

Bu milletin, boş bir aktivite olsa da, kendisini mutlu hissettiği bir şeyi elinden almayın!

Sahada 90 dakika koşup, kazanamadıktan sonra da, "Toplar hep direkten döndü, üzgünüz. Çok çabaladık" deyip,

Milyonlarca para ile evlerine giden, Milli Takım'ın başarısızlığına omuz verenlere, Türk futbolunu içinden çıkılmaz kaosun içine sokanlara,

Yabancı teknik adamla hevesleri kursakta bırakan etkili, yetkili yöneticileri ve futbolcuları alkışlamıyoruz!