İlk cuma 24 Temmuz'da!

İstanbul'un fethinin önemli bir sembolü Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılma kararı, tüm Müslüman aleminde büyük sevinç yarattı.

Tabi sevinenlerin yanı sıra, Yunanistan gibi hiçbir esere saygısı olmayan Avrupa kuklası ülkeler büyük bir hüsrana uğradı. Sert(!) tepkileri, tehditleri çapları kadar küçük olduğundan, gelip geçti.

Sadece Yunanistan değil ABD, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, hatta UNESCO 'çok üzüldüklerini, Ayasofya'nın müze olarak kalması' yönünde çağrı yaptılar.

Peki, sonuç ne oldu?

24 Temmuz'da ilk cuma namazı ile birlikte Ayasofya Camii ibadete açılıyor. Ayrıca müze iken alınan giriş ücreti de kaldırıldı.

Bir de şöyle bir durum var...

Yabancı ülkelerin verdikleri tepkileri belki bir nevi anlarız fakat...

Mısır gibi sözde Müslüman ülkenin "Kiliseler olduğu gibi korunmalı ve camiye dönüştürülmemeli, aynı şekilde camiler de kiliseye dönüştürülmemeli. Mısır tarihinde böyle bir şey olmadı. Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi kabul edilemez" açıklaması hem üzdü hem de şaşırtmadı.

Mısır kimlerin yanında yer aldığını bariz bir şekilde belli etti.

Aynı zamanda...

Kendi vatanımızda yaşayan, kimliğinde Müslüman yazan bazı vatandaşlar ülkede çok cami olduğunu savunarak, gerek olmadığını söylemesi bizleri daha çok üzüyor.

Hatırlatırız burası Müslüman bir ülke.

Ve İstanbul 567 yıl önce Fatih Sultan Mehmed tarafından fethedildikten sonra Ayasofya camiye çevrildi ve çevresinde bulunan eserler de yeni hali ile kilise vasfını kaybetmişti.

O yüzden, Ayasofya bir mihenk taşı, yani olmazsa olmazımız.