Hava Durumu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve sağlık sistemi

Yazının Giriş Tarihi: 06.05.2018 06:21
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.05.2018 06:21

Ölüm her an, her yerde.

Ancak biz habersiz yaşıyoruz.

Canımdan çok sevdiğim dedem, biriciğim, dostum...

Bana gözlerinin içi gülerek bakan nadir insanlardan biri.

Ama artık yok.

Ciğerim yanıyor ama geri getiremiyorum.

Allah'tan geldik ve yine Allah'a gideceğimize inanıyoruz.

Etrafımda, İslam'ı en güzel şekilde yaşayan, ahlâkıyla örnek olan insanlardan biri dedem olduğu için yüreğime bir damla dahi olsa su serpiliyor,umutlanıyorum.

Allah dedemin mekânını cennet yapsın, kabrini ise nur.

***

Dedemin hastalığında,

Takvim yapraklarına baktığımda çok uzun olmayan ama geçmek bilmeyen bir "altı gün" yaşadık.

Yoğum bakım ünitesi dendiği zaman akla; arındırılan, titiz ve dikkatli davranılan, rastgele giremeyeceğiniz yer gelir.

Uzun yıllardır dedem Ali Kayaaltı, kış ayını yaza çıkasıya kadar, sağlığına, nefes almasına iyi geldiği için Simav'ın Çit Göl köyündeki kaplıca tesislerinde geçiriyordu.

Burada, bir akşamüstü kalbinden rahatsızlanınca, acil olarak Simav'dan Kütahya Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.

Yoğun bakıma alındı.

Ama yoğun bakım demeye bin şahit lazım.

Yoğun bakım kapısını elinizle açabiliyordunuz.

Dezenfekte edilmeden, galoş giymeden içeri girebiliyordunuz.

Hangi hastaneden bahsediyorum, Kütahya Evliya Çelebi Araştırma Hastanesi'nden.

İçerisi yoğun bakım ama gözleri açık, bilinci yerinde olan hastaların önünde ölen kişiler, çarşaflara sarılmış bekliyor. Doktor ve hemşirelerin dünya umurlarında değil, vur patlasın çat oynasın havasındalar.

Ne hastaya saygıları var, ne de hasta yakınına!

Bilinci yerinde olup o anları gören hastanın psikolojik durumunu ne yapacağız?

Hadi ölüm yaşandı, bari bir önlem alıp oradaki perdeleri kapatın da hastalar etkilenmesin!

Ben bunları canım acıdığı için yazmıyorum.

Oraya bir sürü acil olarak canı yanan insan getiriliyor.

Bu arada, hasta yakınlarının perişanlığı, dağılmışlığı, çaresizliği ise cabası.

Benim bildiğim, duyduğum, öğrendiğim; yoğum bakım ünitesinde önemli olan hastanın korunaklı olması, enfeksiyon kapmaması, hastanın normale dönmesi için azami çaba sarf edilmesi.

Ancak, bu hassasiyeti ara ki bulasın, görebilesin!

Eğer bu yoğun bakım elinizle açabildiğiniz bir kapıya sahipse, gerisini siz düşünün!

Buradaki hastalar, nasıl enfeksiyon kapmadan yaşayacaklar?

***

Şimdi buradan bu ülkede ezberleri bozan "kişiye" seslenmek istiyorum.

Çok aziz ve kıymetli Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan, siz geçenlerde dediniz ki, bazı aksaklıklar olursa bana direk ulaşın, sıkıntıyı, sorunu, sorun çıkaranı bana iletin."

Hastanelerimiz 5 yıldızlı otel konforunda ama görev yapan bazı sağlık çalışanları vicdanını, merhametini kaybetmiş durumda.

Yukarıda işaret ettiğim sorunları yaşayarak şahit oldum, aynı zamanda kahroldum.

Hâlâ sizin belirttiğiniz çizgiye gelemeyenler var, ne olur bir önlem alın.

Tüm imkânlar önlerine serildiği halde, kullanmayanlar, kullanamayanlar var!

Biliyor musunuz, hastanelerde bazı hastalar, hastane enfeksiyonu yüzünden hayatlarını kaybediyor. Bu durum hasta yakınlarına, hastanızı kurtaramadık olarak bildiriliyor!

İnsanlar çaresiz!

Yemin ederim...

Birileri, sizin ayağınızı kaydırmak için sinsi operasyonlar yapıyor!

Bu ülkenin çocukları devletten ve kurumlarından yaka silkmeleri, nefret etmeleri için, kripto alçaklar görev başında.

Benim dedem artık yok. Enfeksiyon kaparak da vefat etmedi ama bazı hastanelerde durumlar vahim!

Hele özel hastaneler, Allah düşürmesin. Hem devleti, hem de milleti üzüyorlar.

Ne olur, Cennet mekân Abdülhamit Han dedemizi üzenler şimdi size ve hizmetlerinize ayar çekmeye çalışıyorlar.

Dikkat edin, önlem alın.

Buradan bir insan, kul, torun, yüreği acıyan ve bu ülkeyi seven birisi olarak Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan'ın da sesimizi duymasını istiyorum.

Selam ile.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.