Bayram geldiğinde...

Bayramın geldiği sabahın en erken saatlerinde kalkıp ailecek kahvaltı yapılmasından,

Her gün temizlense de, bayramda ayrı bir güzelliğe bürünen evden,

Sokakların tenha, çocukların ise arada sırada da olsa kapıları çalıp 'Bayramınız mübarek olsun' demesinden,

Davulcuların mani söyleyerek ekmek parası kazanmasından,

Çöpleri toplamaya gelen görevlilerin bayram bahşişi istemelerinden,

Tophanede patlayıp Bursa'nın en ücra köşesinde bile duyulan top sesinden,

Tanımasan bile misafirliğe giderken, insanların selam vermesinden,

Evlerden sokaklara kadar taşan kahkaha seslerinden,

'Hanım şeker getir, kağıt paraları hazırla, çocuklar geldi' denmesinden,

Arife gününden itibaren bayram sabahına kadar açık olan berberlerden,

Tepsi tepsi yapılmış, 'doyduk' biz denmesine rağmen

Güzellikle ikram edilen baklava ve diğer tatlılardan,

Misafir gelmese bile evimize alınan şeker, çikolatalardan anlarız.

Belki bu sıraladıklarımız hızla azalıyor ama anın tadını çıkarmamız gerektiğini,

Yaşımız ilerlediği vakitlerde, bu zamanları arayacağımızı hatırlamak, hatırlatmak gerekiyor.

Ne olursa olsun, bu iki bayram bizler için anlamı yüksek, yitirilmemesi gereken değerler.

Her ne olursa olsun, ramazan orucunun mükâfatının bayram olduğunu, komşular, dostlar ve akrabalara gülümsemek olduğunu hatırlayarak hareket etmeliyiz.