Hava Durumu

Osman Kavala'yı bir de buradan okuyun...

Yazının Giriş Tarihi: 22.02.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.02.2020 06:00

Türkiye'nin yakın tarihimizde yaşanan bazı önemli siyasi, sosyal ve kültürel olayların ardında (1980 Darbesi sonrası, Kürt meselesi, Ermeni sorunu, Gezi Eylemleri vb...) Osman Kavala adı sık sık karşımıza çıkmaktadır.

Peki, kim bu Osman Kavala?

Paris doğumlu Kavala, Robert Koleji'ni bitirip, ardından lisans eğitimini İngiltere'de tamamlamıştır.

1982 yılında babasından devraldığı şirkette hepimizin hafızasında yer alan ticari faaliyetlere imza attı.

Mesela Commodore 64...

Oyun konsollarının atası sayılan bu joystickli bilgisayar, aslında PC'leri oyun konsolu olarak kullanma alışkanlığını daha o tarihlerden bize kazandırmıştı.

80 Darbesi sonrası İletişim Yayınları'nı kuran Kavala, daha sonra Yeni Gündem isimli bir gazete çıkardı.

1988 yılında kapanan bu gazetenin ardından 1992 yılında adının benzediği başka bir gazete daha çıktı: PKK'nın yayın organı Özgür Gündem!

Her ne kadar bu gazeteyle Kavala arasında bir bağlantı bulunamasa da kapanan gazetenin yazarı Aslı Erdoğan, yurtdışında yaptığı bir açıklamada, iki ismin altını çizerek bu kişilerin tutukluluğunun Türkiye'de diktatörlük göstergesi olduğunu söylemişti.

Bu kişiler; Taraf'ta attığı manşetlerle Ergenekon sürecini başlatanlardan Ahmet Altan ve Osman Kavala idi!

Sonraki yıllarda da yayınevi merakı hiç bitmeyen Kavala, bu kez de Aras Yayınevi'ni kurmuştur.

Söz konusu yayınevi tamamıyla Ermenilere yönelik kitaplar yayınlamakla bilinmektedir.

***

'Kızıl Milyarder' lakabını alacak kadar solcu bilinen Kavala, diğer taraftan da emperyalist Mega Güç'ün, ölüm makineleri F-16'ların koruma sistemlerini geliştiren firmanın da sahibidir.

Ayrıca...

Özellikle sol fraksiyonlar tarafından 'doğanın dengesini bozduğu' gerekçesiyle sık sık karşı çıkılan hidro elektrik santrali işine, yap işlet devret modeliyle ilk giren ekip arasında Osman Kavala da vardır.

Kavala, Aksu Enerji'yi 1985 yılında Şevket Demirel (Süleyman Demirel'in kardeşi) ile beraber kuran otuz ortaktan biridir.

***

Turkcell KVK'yı 3 ortakla kurarak Türkiye'ye ilk cep telefonunu ithal eden Kavala'nın bilinen tek vergi başarısı ise tütün ihracatı alanında olmuştur!

***

Sonuna kadar burjuva olan Kavala, İstanbul'daki Cezayir Restoranı'nı başta HDP olmak üzere; ne kadar 'düzen sevmez oluşum' varsa emirlerine amade ederek, bu çevrelere de yakın olmayı sürekli başarmıştır.

***

 'Kızıl Milyarder' denilen Kavala'nın, bir iş adamından alacağını tahsil edemediği için Sedat Peker'den yardım talep ettiğini biliyor muydunuz?

Merak edenler, Duygu Asena'nın 1999 yılında Sedat Peker ile yaptığı röportaja internetten ulaşabilirler.

***

Ve...

'Osman Kavala' tartışmasının en önemli noktasına gelelim...

Küresel bir dünya oluşturmak için ülkeleri ufak ufak bölme hedefine ömrünü adayan Yahudi asıllı ABD'li işadamı George Soros'un kurduğu Soros Vakfı'nın Türkiye'deki kolu olan Açık Toplum Enstitüsü'nün faaliyetleri ülkemizde 2001 yılında başladı.

Kurucuları arasında yine Osman Kavala ismi 'şak' diye karşımıza çıkıyor.

Bakın net söylüyorum;

Soros'un fikirlerinin zerresinin geçtiği bir yerde, vatansever birinin adının anılması imkansızdır!

Eğer aksini düşünen varsa ya Soros'u tanımıyordur, ya da milli ve manevi duygularında bir sorun yaşıyordur.

***

Bilindiği üzere Gezi Davası'ndan beraat eden Kavala, hemen akabinde 'Anayasal düzenini cebir ve şiddet kullanarak değiştirmeye teşebbüs etme' suçundan tutuklanmıştı.

Öncelikle;

'Gezi Parkı Eylemleri'nin topyekun bir vatanı bölme hareketi olduğunu düşünmüyorum.

Hükümetin uygulamaları, tüm yurttaşlarımızı memnun etmeyebilir.

Zaten, çıkış noktası ve ilk günlerdeki tepkinin boyutu da herkes tarafından biliniyor.

Fakat...

İlerleyen günlerde bazı terör örgütlerinin eylemlerde ön safları almasıyla, demokratik tepkisini ifade etmek isteyenlerle polis karşı karşıya kaldı.

Çatışma ortamı da; ülkedeki kutuplaşmanın daha da büyümesine neden oldu.

 Bu durum da birilerinin ekmeğine yağ sürdü.

***

Kavala'nın, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili ABD'nin Ortadoğu'daki stratejisti (Merak edenler detaylı bir araştırma yapabilirler.) Henri J. Barkey ile görüştüğü ifade ediliyor.

Medyada yer alan ifadesine göre;

Kavala, 18 Temmuz 2016'da Barkey ile görüşme iddialarına şu yanıtı verdi:

-"Henry J. Barkey ile akşam yemeği için gittiğim Karaköy Lokantası'nda tesadüfen karşılaştım."

20 Ocak 2015 tarihinde Barkey ile yaptığı görüşmeye ilişkin de şunları söyledi:

-"Hatırlamıyorum. Bu konuda ajandamı ve maillerimi kontrol etmeliyim."

18 Temmuz 2016'da Barkey ile Şişli'de bulunan MENKA A.Ş. isimli iş yerinde yaptığı görüşmeye dair şu savunmayı verdi:

-"Görüşme yaptığımı hatırlamıyorum ancak bizim ofis oteller bölgesine yakın bir noktada. Şahıslarla ile aynı ortamda bulunduğumuz şeklinde telefon sinyallerinin yaratmış olduğu yanlış bir algı oluşmuş olabileceğini düşünmekteyim."

Kavala ile Barkey'in 27 Haziran 2016'da Diyarbakır'da da görüştükleri tespiti yapılarak soruldu:

-"Diyarbakır'da da bir araya geldiğimizi hatırlamıyorum. Ben yokken Diyarbakır'da benim kalmış olduğum otelde kalmış olabilir."

Bu kadar rastlantıya pes doğrusu!

***

Şimdi tüm tartışma programlarında Kavala aşağı-Kavala yukarı...

Ayrıca;

Levent Gültekin'in 'diken.com' adlı haber sitesinde neden olduğu bilinmez Osman Kavala'nın tutuklu olduğu günleri gösteren bir sayaç vardır.

Dün de Soner Yalçın gibi bir değer, Kavala'yla ilgili bana göre ısmarlama bir yazı karaladı.

Takipçileri, Soner Yalçın'ın bu kadar içeriği boş bir yazı kaleme almayacağını bilirler.

Şimdi kendinize bir sorun!..

Yıllardır iş, siyaset ve medya dünyasının tepelerinde olmasına rağmen adını-sanını duymadığımız Osman Kavala, tutuklandıktan sonra neden bu denli büyük bir tartışma ortamı oluşturdu?

***

Anlattıklarım biraz karmaşık geldiyse özet geçeyim...

Osman Kavala; hem solcu, hem burjuva, hem Ermeni Diasporası destekçisi, hem cumhuriyetin savunucusu, hem HDP sempatizanı, hem liberal bir iş adamı ve aynı zamanda da küresel politikalara hizmet edecek kadar sıkı bir Amerikancı.

Tüm bu sıfatları Kavala'ya yakıştırmayan varsa, bu kadar kelamın ardından daha fazla kendimizi yormaya gerek yok.

Son olarak...

Eğer amacımız tam bağımsız Türkiye'yi savunmaksa; bu noktada ilk önce 'dahili ve harici bedhah'lara karşı uyanık olmak zorundayız!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.