Bursa'nın ilçelerine üniversite şart!

Sizin de bildiğiniz gibi;

3 milyon nüfuslu Bursa'da iki devlet üniversitesi bulunmaktadır.

Sanayi, tarım ve turizm yönünden ülkenin zirve şehirlerinden olan Bursa'ya, iki üniversitenin az olduğu çoğu kez dile getirilir.

Bu noktada Bursa Sınav Koleji Kurucusu Gıyasettin Bingöl'ün ve Şahinkaya Okulları'nın vakıf üniversitesi kurma girişimleri, önümüzdeki yıllara kaldı gibi görünüyor.

Bursa Teknik Üniversitesi'nin de, büyüme adına bazı bürokratik engellere takıldığını yakından biliyorum.

Bu konuyu da geniş bir şekilde önümüzdeki günlerde sizlere aktaracağım.

Geriye bir tek Uludağ Üniversitesi kaldı.

80 bine yakın öğrenciye hizmet veren 49 yıllık çınar, fakülte ve yüksekokullarıyla şehrin bütününe yayılmış durumda.

Bana kalırsa,

İmkan olsa, Batı'da Susurluk, Doğu'da ise Bozüyük'e bile yüksekokul açması istenecek!

***

1970 yılında İstanbul Üniversitesi'nin bünyesinde kurulan üniversite, bu tarihten 5 yıl sonra 'Bursa Üniversitesi' adını alarak, şehrimizin ilk yüksek eğitim kurumu unvanıyla günümüze kadar eğitim hayatına hizmet vermeyi sürdürmektedir.

Ek bir bilgi vermek gerekirse; üniversite şu anki adını ise 1982 yılında almıştır.

15 fakülte, 2 yüksekokul, 15 meslek yüksekokulu, 1 konservatuar, 4 enstitü, 27 uygulama ve araştırma merkezi ile 1 araştırma merkezi ve Rektörlüğe bağlı olarak kurulan 5 bölümden oluşan Uludağ Üniversitesi, Bursa'nın geneline yayılan dev bir eğitim vadisini andırmaktadır.

Peki bu kadar eğitim faaliyetinin tek çatı altında toplanması ne kadar verimli?

Bu soruyu iki yönden değerlendirmek gerek;

Birincisi; eğitimdeki kontrol mekanizmasının işlevselliği ve yönetim ağında yaşanan güçlükler.

İkincisi ise; birimlerinbulunduğu yerleşim yerlerine sağlaması gereken avantajların, bunun yerine merkeze toplanmasının doğurduğu handikaplar.

***

Uludağ Üniversitesi'nin Nilüfer'deki merkez kampüsünün haricinde; 14 ilçede birimleri bulunuyor.

Sadece Osmangazi ve Yıldırım'da herhangi bir birimi yok.

Bunun yerine;

Şehrimizin ikinci devlet üniversitesi olan Bursa Teknik Üniversitesi'nin, bu iki merkez ilçede faaliyetleri var.

Yani...

Dağ yöresinden, M.Kemalpaşa'ya, İnegöl'den İznik'e kadar Uludağ Üniversitesi, şehrin yükseköğretim yükünü sırtlamış durumda.

Peki...

Birbirine yakın ilçeler birleşerek yeni bir üniversite şehrimize kazandırılamaz mı?

Örneğin;

Gemlik, Orhangazi ve İznik hattı bir üniversite kuramaz mı?

Böylece;

Hem söz konusu okullar ilçelere çok daha fazla katma değer (Akademik, ekonomik ve sosyal anlamda) sağlayacak, hem de Uludağ Üniversitesi'nin yükü azalacak.

KILAVUZ: 'BÖLÜNME KAVRAMI DOĞRU DEĞİL'

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saim Kılavuz 'bölünmek' kavramından çok konuya 'yeni oluşum' çerçevesinde bakmak gerektiğini ifade ederek şunları kaydetti:

"Öncelikle şunun altını çizerek vurgulamak istiyorum ki; bölünme tabiri üniversitemiz için ve akademik işleyişimiz için sağlıklı bir tabir değil. Bursa Uludağ Üniversitesi, anaç bir yapıdadır ve bölünerek çoğalma yerine, yeni üniversitelerin doğması için tüm alt yapılara destek verecek bir hazırlıktadır. Bugüne kadar bakıldığı zaman Türkiye genelinde yapılan üniversite bölünmeleri pek sağlıklı olmadı. Bu örneği dikkate alarak, kendimiz için sağlıklı bir doğum nasıl gerçekleşir diye düşünmek gerekiyor. Bursa Uludağ Üniversitesi için ortadan bölünme sağlıklı bir çalışma olmaz. Ana gövdeyi, yapıyı muhafaza etmek icap eder."

CUMHURBAŞKANI'NA PROJE İLETİLDİ

Rektör Kılavuz, Uludağ Üniversitesi'nin 15 fakültesi olduğunu belirterek, bu fakültelerin her şartta korunması gerektiğini vurguladı ve şöyle devam etti:

"Ancak ilçelerimizden üniversite kurulması için çok sayıda talep var. Burada da bugüne kadar kurulan ilçe üniversitelerinin çok sağlıklı büyümediklerini aktarmakta fayda görüyorum. Bu belki ilçelerde açılmaya geri adım attırmış olabilir. Biz de bu sıkıntıyı dikkate alarak ilçeler kümelenmesi ile bir üniversitenin kurulması noktasında çeşitli projeler hazırladık. Sayın Cumhurbaşkanımızın Bursa ziyaretinde de kendisi ile görüşerek bu projelerimizi aktarma fırsatı bulduk. Kamuoyunun bunları tartışması gerekiyor. Yerel yönetimler, akademisyenler, sivil insiyatif hep birlikte bu konu üzerine düşünebilir ve sonuç olarak genel kabul gören bir proje oluşturulabilir."

İNEGÖL-YENİŞEHİR-İZNİK ÜNİVERSİTESİ...

Rektör Kılavuz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da sundukları bu projeden şöyle bahsetti: "Biz ilk olarak İnegöl-Yenişehir ve İznik ekseninde bir üniversite kurulabilir diye önerdik. Şuanda bizim bu bölgelerde yaklaşık 4 bin öğrencimiz var. İlçenin gereksinimleri de dikkate alınarak bölümler açılabilir. Yeni binalar yapılabilir, eldekiler revize edilebilir. Bu ihtiyaç büyük ölçüde giderilebilir. Böyle bir yapıyı üniversitemizdeki akademisyenlerden karşılayabiliriz. Dolayısıyla sıfırdan bir üniversite kurmuyorsunuz. Kurulu bir yapıyı revize ediyorsunuz, geliştiriyorsunuz ve üniversiteleştiriyorsunuz.Aynı şekilde Gemlik ve Orhangazi ilçelerimiz için bu konu düşünülebilir. Orada da mevcut fakültelerimiz var. Yine aynı öğrenci ortalamalarına sahip."

KARACABEY-M.K.PAŞA'YA GIDA TARIM ÜNİVERSİTESİ

Karacabey ve Mustafakemalpaşa'da Gıda ve Tarım Üniversitesi gibi bir oluşumun düşünülebileceğini kaydeden rektör Kılavuz şöyle devam etti: "Bunun Türkiye genelinde örneği de Konya'da var. Klasik bir Ziraat Fakültesi veya Veteriner Fakültesi açmak yerine, gıdanın ve ziraatin tekniklerinin ön plana çıkarıldığı bölümler kurulabilir. Türkiye'nin gıdasının yüzde 30'u bu bölgeden üretiliyor. Tecrübe ve altyapısı var. Okulları müsait. Sütaş ve Eker gibi iki finansör ve sponsor var. Dolayısı ile burada bir gıda tarım üniversitesi kurulabilir."

HİSARİÇİ'NE MOLLA FENARİ ÜNİVERSİTESİ

Projenin ayrıntılarından bahsederken, İslam ülkeleriyle kurulan derin ilişkilerin de avantaja çevrilmesi gerektiğini vurgulayan Rektör Kılavuz, "Bu noktada 1996 yılından başlayarak neredeyse 23 yıla yakın bir süredir engin bir tecrübe oluştu. Uluslararası sosyal bilimler üniversitesi, içerisinde ilahiyatın olduğu, eğitimin olduğu, insan ve toplum bilimlerinin olduğu ve bir üniversite düşünülebilir. Önceki haftalarda Osmangazi Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Dündar'ı ziyaret ettik. Kendisi çalışmalarını yürüttükleri Hisar Bölgesi Projesi içerisinde butik bir üniversite düşündüklerini iletti. Böyle bir düşüncesi olduğunu duyunca ben de Uluslararası Sosyal Bilimler Üniversite projemizden bahsettim. Adını da Molla Fenari koyarız dedim. Bu tarihi şahsiyet de aynı zamanda Hisar Bölgesi'ndendir. Komple bir İslam âlimdir. Osmanlı Devleti'nin ilk Şeyhülislamı'dır. Hem devleti hem de bilimi temsil ediyor. Uygun olacağını düşündüm. 4-5 bin nüfuslu ve tarihi dokuya uygun, tarihi misyonu ifa edecek bir üniversite çıkabilir" diye konuştu.

Bu önemli, konuyu Bursa'nın artık ciddi bir şekilde konuşması gerektiğini kaydeden Kılavuz,"Nüfusu bizden çok daha az olan Trabzon, Konya, Kayseri, Gaziantep, Antalya ve Adana gibi illerimizde 3'ten fazla üniversite var. Bursa bunu hak ediyor. Türkiye'nin 4. büyük şehri, ihracatta ilk 3'te. Ekonominin can damarlarından birisi.Kültürel ve tarihi dokusu ile dünyada öne çıkmış bir şehir. Bursa'nın hak ettiği bu üniversite potansiyelini kendisine sağlamakta fayda olacağını düşünüyorum. Ben dikte etmiyorum. Bu konunun tartışılmasını istiyorum. Ortadan bölmek yerine, yeni üniversitelere hamilik yapmak gerektiğini düşünüyorum. Talepler ve bilgi almak isteyenler oluyor. Biz de bildiklerimizi ve fikirlerimizi kendilerine aktarmaya gayret ediyoruz" dedi.

***

Yani Saim Hoca diyor ki;

Bu kadar geniş bir alanda Uludağ Üniversitesi'nin eğitim faaliyetlerini sürdürmesi kimse için kazançlı değil.

Bursa'nın, en az 3-4 tane daha devlet üniversitesi kurabileceği potansiyeli var.

Böylece...

Hem ilçelerimizde, üniversiteleriyle birlikte hızlı bir şekilde kalkınma hamlesi yaşanır. Hem de, bizim akademik başarımıza daha çok konsantre olmamız sağlanır.

Bu düşüncelere katılmamak mümkün değil.

Neden Bursa'nın bu potansiyeli hem şehre, hem de ülkeye daha fazla kazanç sağlamasın?

Ve...

Neden, bu potansiyel atom gibi parçalanarak, Bursa'yı eğitimde daha üst seviyelere taşıyacak bir enerji ortaya çıkmasın?